Birleşmiş Milletler (BM), 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesinde yayımladığı raporda, dünya genelinde kadın haklarında ciddi bir gerileme yaşandığını ortaya koydu. Rapora göre, her dört ülkeden birinde kadınların haklarına yönelik tehditler artarken, özellikle çatışma bölgelerinde yaşayan kadın ve kız çocuklarının durumu endişe verici boyutlara ulaştı.
Kadın Haklarında Gerileme: Çarpıcı Veriler
BM’nin 159 ülkenin verilerine dayanarak hazırladığı rapor, kadın hakları alanında kaydedilen ilerlemelere rağmen, hükümetlerin yaklaşık dörtte birinin kadın haklarında gerileme yaşandığını bildirdiğini ortaya koydu. Raporda, çatışma bölgelerinde yaşayan kadın ve kız çocuklarının sayısının son 10 yılda yarı yarıya arttığı belirtilirken, kadın hakları aktivistlerinin tehdit edildiği ve hatta öldürüldüğü vurgulandı.
Küresel krizlerin de kadınların durumunu daha da ağırlaştırdığına dikkat çekilen raporda, iklim değişikliği, COVID-19 pandemisi ve artan gıda fiyatları gibi faktörlerin kadınlar üzerindeki olumsuz etkilerine değinildi. Ayrıca, birçok ülkede kadınları koruma ve desteklemeye yönelik örgüt ve kurumların fonlarının kesildiği belirtildi.
Pekin Deklarasyonu’nun 30. Yılı: İlerleme ve Eksiklikler
Rapor, 1995 yılında 189 BM üyesi devletin toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik etmek ve kadınlar ile kız çocuklarını güçlendirmek amacıyla kabul ettiği Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu’nun 30. yıl dönümüne denk geldi. Bu süreçte anne ölümlerinin üçte bir oranında azaltıldığı, daha fazla kadının parlamentolara girdiği ve cinsiyet eşitliğine yönelik sayısız yasal düzenlemenin hayata geçirildiği kaydedildi.
Ancak BM Kadın Birimi (UN Women), hâlâ yapılması gereken çok şey olduğuna dikkat çekti. Raporda, kadınların ulusal parlamentolardaki oranının 1995’ten bu yana iki kattan fazla artmasına rağmen, milletvekillerinin neredeyse dörtte üçünün erkek olduğu belirtildi. Ayrıca, kadınların erkeklerden iki buçuk kat daha fazla karşılıksız bakım emeği harcadığı ve yasal olarak tanınan haklarının yalnızca yüzde 64’üne sahip oldukları vurgulandı.
Afganistan Örneği: Kız Çocuklarının Eğitim Hakkı Engelleniyor
Raporda, özellikle Afganistan’daki Taliban rejiminin kız çocuklarının altıncı sınıftan sonra okula gitmesini yasaklaması gibi uygulamalar, kadın haklarındaki gerilemenin en çarpıcı örnekleri arasında gösterildi. Bu tür politikalar, kadınların eğitim, çalışma ve sosyal hayata katılım haklarını ciddi şekilde kısıtlıyor.
BM Genel Sekreteri Guterres’ten Çağrı: “Kadın Hakları Saldırı Altında”
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, raporun yayımlanmasının ardından yaptığı açıklamada, “Kadınların ve kız çocuklarının ilerleyebilmesi, hepimizin yararına olacaktır” dedi. Guterres, cinsiyet eşitliğinin ön plana çıkarılması yerine, dünya genelinde kadın haklarının saldırı altında olduğuna dikkat çekti.
“Hep birlikte insan haklarının, eşitliğin ve tüm kadınlar ile kız çocuklarının güçlenmesinin herkes için ve her yerde geçerli olacak şekilde gerçeğe dönüşmesi için kararlılıkla çalışmalıyız” ifadelerini kullanan Guterres, uluslararası topluma kadın haklarını koruma ve geliştirme konusunda daha fazla çaba gösterme çağrısında bulundu.
Kadın Hakları İçin Küresel Mücadele Şart
BM’nin raporu, kadın hakları alanında kaydedilen ilerlemelere rağmen, hâlâ büyük bir mücadele gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle çatışma bölgelerinde ve otoriter rejimler altında yaşayan kadınların durumu, uluslararası toplumun acil müdahalesini gerektiriyor.
Kadın haklarının korunması ve geliştirilmesi, sadece kadınlar için değil, tüm toplumların refahı ve sürdürülebilir kalkınması için hayati öneme sahip. Bu nedenle, küresel ölçekte kadın haklarına yönelik farkındalığın artırılması ve somut adımların atılması büyük önem taşıyor.
Kaynak: BM Raporu / DW Haber
