Esade tarafından yapılan bir araştırma, 2010-2022 yılları arasında cinsiyetler arası saatlik ücret farkının yüzde 15’ten yüzde 9’a düştüğünü ortaya koydu. Bu düşüş, kadınların işgücüne daha fazla katılımı ve daha iyi ücretli sektörlerde yer almalarıyla açıklanıyor. Ancak rapor, yapısal engeller ve örtük önyargılar nedeniyle kadınların hala erkeklerden daha az kazandığını vurguluyor. Türkiye’de ise TÜİK verilerine göre, cinsiyetler arası ücret farkı yüzde 15,6 seviyesinde ve bu oran, Avrupa ortalamasının üzerinde.
Cinsiyetler Arası Ücret Farkı Azalıyor Ancak Eşitlik Sağlanamadı
Esade’nin “İspanya’da Cinsiyetler Arası Ücret Farkı: Kalıcılığa Katkıda Bulunan Faktörler Neler?” başlıklı raporu, 2010-2022 yılları arasında cinsiyetler arası ücret farkının önemli ölçüde azaldığını gösteriyor. 2010 yılında kadınlar, erkeklerden yıllık ortalama yüzde 23 daha az kazanırken, bu oran 2022’de yüzde 17’ye geriledi. Saatlik ücret farkı ise yüzde 15’ten yüzde 9’a düştü. Bu iyileşme, kadınların tam zamanlı işlere katılımının artması ve daha iyi ücretli sektörlerde çalışmaya başlamasıyla açıklanıyor.
Ancak rapor, eğitim, deneyim, çalışma saatleri, meslek ve sektör gibi faktörler kontrol edildiğinde bile, kadınların erkeklerden ortalama yüzde 12-13 daha az kazandığını ortaya koyuyor. Bu durum, yapısal engeller ve örtük önyargıların kadınların ücretlerini olumsuz etkilemeye devam ettiğini gösteriyor.
Sektörlere Göre Ücret Farkı: Sağlık ve Bilimsel Mesleklerde Fark Yüksek
Rapor, sektörler arasında cinsiyetler arası ücret farkının önemli ölçüde değiştiğini ortaya koyuyor. Örneğin, ulaştırma ve depolama sektöründe erkekler lehine ücret farkı yalnızca yüzde 1 iken, sağlık ve sosyal hizmetler ile profesyonel ve bilimsel faaliyetler gibi yoğun olarak kadınların çalıştığı sektörlerde bu fark yüzde 21’e kadar çıkıyor. İnşaat sektöründe ise kadınlar, erkeklerden ortalama yüzde 15 daha fazla kazanıyor. Ancak bu sektörlerde, kadınların çalışanlar arasındaki oranı yüzde 12’nin altında.
Rapor, sektörlerdeki ücret farkının nedenlerini de inceliyor. Örneğin, sağlık ve sosyal hizmetlerdeki yüksek ücret farkının önemli bir kısmı, kadınların daha düşük ücretli mesleklerde yoğunlaşmasıyla açıklanıyor. Ancak farkın yaklaşık yarısı, gözlemlenebilir faktörlerle açıklanamıyor. Benzer şekilde, finans sektöründe ücret farkının yüzde 42’si, kadınların düşük ücretli işlerde yoğunlaşmasından kaynaklanıyor.
Türkiye’de Durum: Ücret Farkı Yüzde 15,6
Türkiye’de ise cinsiyetler arası ücret farkı, Avrupa ortalamasının üzerinde seyrediyor. TÜİK’in 2022 verilerine göre, kadınların erkeklerle aynı işi yapmasına rağmen yüzde 15,6 daha az kazandığı belirlendi. Bu oran, özellikle tarım, hizmet ve sanayi sektörlerinde daha da artıyor. Türkiye’de kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 34,5 seviyesinde kalırken, bu oran erkeklerde yüzde 71,3 olarak kaydedildi. Kadınların işgücüne düşük katılımı ve çalışma hayatında karşılaştıkları engeller, ücret farkının temel nedenleri arasında gösteriliyor.
Anne Olmanın Bedeli: Ücretlerde Düşüş ve Cam Tavan Etkisi
Rapor, cinsiyetler arası ücret farkının en önemli nedenlerinden birinin “annelik cezası” olduğunu vurguluyor. İspanya’da, bir çocuk sahibi olduktan sonra kadınların gelirlerinde yüzde 11’lik bir düşüş yaşanıyor. Uzun vadede ise bu kayıp yüzde 28’e kadar çıkıyor. Benzer bir durum Türkiye’de de gözlemleniyor. Kadınlar, çocuk sahibi olduktan sonra işgücünden çekilmek zorunda kalıyor veya kariyerlerinde geri adım atıyor. Bu durum, kadınların uzun vadeli gelirlerini olumsuz etkiliyor.
Ayrıca, cam tavan etkisi de kadınların üst düzey pozisyonlara erişimini engelliyor. Türkiye’de üst düzey yönetici pozisyonlarında kadınların oranı yüzde 20’nin altında kalırken, bu durum ücret farkını daha da derinleştiriyor.
Esade’nin raporu, cinsiyetler arası ücret farkının azalmasına rağmen, eşitliğin sağlanması için hala önemli engeller olduğunu gösteriyor. Kadınların işgücüne katılımının artırılması, çocuk bakımı gibi destekleyici politikaların hayata geçirilmesi ve örtük önyargıların ortadan kaldırılması, bu sorunun çözümü için kritik öneme sahip. Türkiye’de de benzer adımların atılması, kadınların işgücünde daha fazla yer almasını ve ücret eşitsizliğinin azaltılmasını sağlayabilir. Ancak bu hedefe ulaşmak için hem kamu hem de özel sektörde kapsamlı bir dönüşüm gerekiyor.
- Kadınların Seçme ve Seçilme Hakkı: Almanya’da 1918’de Kazanılan Büyük Zafer - 8 Mart 2025
- Cinsiyetler Arası Ücret Farkı: Türkiye’de Durum - 7 Mart 2025
- Türkiye’de Yargı Bağımsızlığı: Krizin Derinleşen Anatomisi - 23 Şubat 2025