Taksim Meydanı 1 Mayıs’ta Anayasa Mahkemesi Kararına Rağmen Kapalı Kalacak

İstanbul Valiliği’nin Anayasa Mahkemesi (AYM) kararına rağmen Taksim Meydanı’nı 1 Mayıs kutlamalarına kapatma kararı, hem hukuki hem de toplumsal açıdan tartışmalara yol açtı. Bu karar, özellikle işçi ve emekçi haklarının simgesel mekanı olan Taksim Meydanı’nın, 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamaları için kullanımının yasaklanmasını içeriyor. İstanbul Valisi Davut Gül’ün açıklamasına göre, 1 Mayıs etkinlikleri Taksim’de kutlanmayacak ve başka bir yer belirlenecek.

Bu karar, AYM’nin daha önceki bir kararında Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs kutlamaları için kullanılmasının önündeki engellerin kaldırılması yönünde verdiği karara aykırı düşmektedir. AYM’nin bu kararı, bireysel başvuru yoluyla alınmış ve Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs’ta kutlamalar için kullanılmasının önündeki yasakların Anayasa’ya aykırı olduğuna hükmetmiştir. Ancak İstanbul Valiliği’nin son kararı, bu yargı kararını göz ardı ederek, meydanın kullanımını yine yasaklamıştır.

Karara gelen tepkiler arasında, İstanbul Barosu eski Başkanı Turgut Kazan’ın ifadeleri dikkat çekiyor. Kazan, yasağın uygulanması durumunda “açıkça görevi kötüye kullanma suçu oluşturacağını” belirtiyor. Ayrıca, çeşitli sivil toplum kuruluşları, hukukçular ve siyasi partiler de karara tepki göstererek, Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs kutlamaları için açılması gerektiğini savunuyorlar.

Bu durum, Türkiye’de ifade özgürlüğü ve toplanma hakkı gibi temel hakların kullanımı açısından önemli bir sınav niteliğinde. Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs kutlamalarına kapatılması, bu hakların kullanımına yönelik bir kısıtlama olarak görülebilir ve demokratik toplum normlarına aykırı bir uygulama olarak eleştirilebilir. Ayrıca, yargı kararlarının uygulanmaması, hukuk devleti ilkesine olan güveni sarsabilir ve yargı bağımsızlığına yönelik endişeleri artırabilir.

İstanbul Valiliği’nin Taksim Meydanı’nı 1 Mayıs kutlamalarına kapatma kararı, yargı kararlarına saygı ve temel hakların korunması bağlamında ciddi soru işaretleri uyandırmaktadır. Bu kararın, hem hukuki hem de toplumsal meşruiyet açısından yeniden gözden geçirilmesi gerektiği düşünülmektedir. Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs kutlamaları için kullanımının yasaklanması, Türkiye’nin demokratik değerlerine ve hukukun üstünlüğüne olan bağlılığını sorgulatan bir adım olarak kayıtlara geçmiştir.