Türkiye’deki İslamcı basının İran’ın eylemlerine verdiği soğuk tepki ve nedenleri

Orta Doğu, karmaşık jeopolitik dinamiklerin uzun süredir devam ettiği bir bölge ve son dönemde yaşanan olaylar bu karmaşıklıkları daha da artırdı. İran’ın İsrail’e karşı gerçekleştirdiği İHA ve füze saldırıları, zaten dalgalı olan politik atmosferi tırmandırarak gerilimi yükseltti. Ancak, Türkiye’nin İslamcı basınının bu saldırılara soğuk tepkisi ve bazı durumlarda durumu alaya alması, dikkate değer bir gelişme olarak öne çıkıyor.

Genellikle, Türkiye’nin İslamcı basını İslam dünyasındaki gelişmelere destek veren bir eğilim gösterirken, İran’ın son eylemlerine karşı sergiledikleri soğuk tutum, bu tepkinin altında yatan nedenler hakkında soruları beraberinde getiriyor. Bu, İran’ın saldırıdan önce Türkiye üzerinden Amerika Birleşik Devletleri ile iletişime geçtiği ve komşularına saldırıyı önceden haber verdiği yönündeki raporlarla bağlantılı olabilir. İran’ın bu hareketi, bölgesel güvenlik ve diplomasi açısından önemli olarak görülebilir. Ancak, Türkiye’nin İslamcı basınının ilgisizliği veya alaycı tonu, stratejik iletişimlerin her zaman beklenen etkiyi yaratmadığını gösteriyor.

İran ve İsrail arasındaki “gölge savaşı”nın hangi cephelerde devam ettiğini ve bunun bölge için ne anlama geldiğini anlamak için daha derin bir analize ihtiyaç vardır. İki ülke arasındaki gerilimin temelini, İran’ın nükleer programı ve İsrail’in bu programa karşı tutumu oluşturuyor. İsrail, İran’ın nükleer programının barışçıl olmadığına ve gizlice nükleer başlık geliştirmeye çalıştığına inanıyor. Bu inanç, İsrail’in İran’a karşı sert tutumunu ve askeri eylemlerini destekliyor.

Türkiye’nin İslamcı basınının, İran’ın İsrail’e yönelik saldırılarına soğuk bakmasının altında yatan nedenler çok yönlü olabilir. Bölgesel politikalar, ulusal çıkarlar, ideolojik ve mezhepsel farklılıklar ve uluslararası ilişkiler, bu tepkinin şekillenmesinde etkili olmuş olabilir. Ayrıca, İran’ın saldırılarına yönelik uluslararası toplumun genel tepkisi ve bölgedeki diğer ülkelerin pozisyonları da Türkiye basınının tutumunu etkileyen faktörler arasında yer alabilir.

Türkiye’nin İslamcı basınının İran’ın eylemlerine verdiği tepki, bölgesel dinamikler, ulusal stratejiler ve daha geniş uluslararası ilişkilerin karmaşık bir etkileşimini yansıtıyor. Orta Doğu jeopolitiğinin nüanslı ve sıklıkla öngörülemez doğasını vurguluyor, burada ittifaklar ve tepkiler her zaman açık ve anlaşılır olmayabilir ve çok sayıda faktörden etkilenebilir.

NHY, Deniz ÇINAR