Uluslararası finansın karışık ağı: Türkiye’nin Rusya’ya ödeme gecikmeleri

Türkiye, Çin ve BirleÅŸik Arap Emirlikleri (BAE) ile birlikte, Amerika BirleÅŸik Devletleri’nin yaptırımlarına uyum saÄŸlamanın karmaşıklarını Rusya’ya finansal yükümlülüklerini yerine getirmeye çalışırken zorluyor.

Mesele, Rusya’nın ihracat ekonomisinin uzun zamandır temelini oluÅŸturan petrol ödemesinde yatmakta. Raporlar, Türkiye, Çin ve BAE’deki bankaların ABD’nin uyguladığı ikincil yaptırımlar nedeniyle artan bir dikkatle hareket ettiklerini göstermekte. Bu artan dikkat, katı düzenleyici ortama uyum saÄŸlamak için finansal kuruluÅŸların ödeme gecikmelerine neden oluyor ve bazı durumlarda bu gecikmeler birkaç ayı buluyor.

Söz konusu ikincil yaptırımlar, ABD’nin yabancı kuruluÅŸlar üzerinde etkisini arttırmak için kullandığı bir araçtır ve bu kuruluÅŸları kendi dış politika hedeflerine uyum saÄŸlamaya zorlar. Bu durumda, yaptırımlar Rusya’yı eylemleri nedeniyle cezalandırmayı amaçlıyor. Ancak bunu yaparken küresel petrol piyasasını doÄŸrudan etkilemek de istemiyor.  Bankalar ÅŸimdi müşterilerinden, söz konusu iÅŸlemlerden ABD’nin Özel Olarak BelirlenmiÅŸ VatandaÅŸlar (SDN) listesindeki hiçbir kiÅŸi veya kuruluÅŸun faydalanmadığını garanti eden yazılı teminatlar talep etmekte.

Bu dikkatli yaklaşımın somut sonuçları var. BirleÅŸik Arap Emirlikleri’ndeki First Abu Dhabi Bank (FAB) ve Dubai Islamic Bank (DIB) gibi bazı bankalar, Rus malı ticaretiyle iliÅŸkilendirilen belirli hesapları raporlara göre askıya aldı. DiÄŸer yandan, Ziraat Bankası ve Vakıfbank gibi Türk bankaları ile UAE’nin Mashreq bankası ve Çinli finansal kuruluÅŸlar ICBC ve Bank of China gibi bankalar, ödemeleri iÅŸlemeye devam etmekte ancak tamamlama süreleri uzadı.

Durum, Kremlin tarafından da fark edilmiÅŸ durumda. Rus hükümet sözcüsü Dmitry Peskov, Çin bankalarının ödemelerinin yavaÅŸlamasıyla ilgili soruya verdiÄŸi cevapta, ödeme sorunlarını kabul etti. ABD ve Avrupa BirliÄŸi’nin Çin üzerindeki “benzersiz baskısını” iÅŸaret etti, ancak bu zorlukların Rusya’nın Çin ile ticari ve ekonomik iliÅŸkilerinin büyümesini engellemeyeceÄŸinden umutlu olduÄŸunu belirtti.

NHY/ Reuters