Bağışlamak için küçücük bir neden olmadı… Ellerinde sadece kemik ve bez parçaları kaldı…

Bugün, Türkiye’nin yüreğini sızlatan bir hikayeyi derinlemesine ele almak için buradayız. Bolu Dağ Komando Tugayı’nın Kulp bölgesinde gerçekleştirdiği operasyon sırasında kaybolan 11 kişinin hikayesi, adalet arayışıyla dolu bir yolda yarım kalmış bir davanın acı hatıralarını yeniden gün yüzüne çıkardı.

Yıllar önce, Bolu Dağ Komando Tugayı’nın operasyonu sırasında evlerinden alınıp gözaltına alındıktan sonra kaybolan 11 kişinin hikayesi, Türkiye’nin vicdanını sarsan bir gerçeği yansıtıyor. Adaletin bekçisi olan devletin karanlık gölgesi altında, kaybedilen insanların ailelerinin yıllarca süren mücadelesi, bugün hala sonuçsuz bir şekilde sürüyor.

Gökçer Tahincioğlu’nun T24’te yayımlanan köşe yazısında vurguladığı gibi, kaybolan 11 kişinin kemik ve bez parçaları, yıllar sonra bulunduğunda umut doğmuştu. Ancak bu umut, zaman aşımı ve yargılamanın yarım kalmasıyla acı bir hüsranla sonuçlandı.

Batman Barosu Başkanı Erkan Şenses’in de belirttiği gibi, bölgede yapılan operasyonun kanıtlarını ortaya çıkarmak için yapılan çabalara rağmen, askeri birimlerin verdiği cevaplar, adaletin gölgeleri altında kayboldu. Deprem, boruların patlaması, su baskını gibi bahanelerle gerçeklerin üstü örtülmeye çalışıldı.

Ancak avukatların yıllar süren mücadelesi sonucunda, gerçekler bir bir ortaya çıktı. AİHM’in Türkiye’yi kayıplar nedeniyle tazminat ödemeye mahkum ettiği ve kemiklerin incelenmesi sonucu 11 kişiden en az 9’una ait olduğu tespit edildiği vurgulanıyor. Ancak bu sonuçlara rağmen, operasyonda görevli olanların isimlerinin bulunamadığı, dosyanın zaman aşımına uğradığı ve tutuklamaların gerçekleşmediği ifade ediliyor.

Yavuz Erturk

2013 yılında, davanın tek sanığı olan Bolu Dağ Komando Tugayı Komutanı Yavuz Ertürk ifadeye çağrıldı ve dava süreci başladı. Tuğgeneral Yavuz Ertürk’ün tek sanık olarak yargılandığı dava da, adaletin bir kez daha yarım kaldığı bir hikayeye dönüştü. Bölge mahkemelerinin güvensiz ilan edilmesi ve davanın Ankara’ya taşınması, adaletin hızla aşındığı bir sürecin habercisi oldu.

Bugün, kaybolan 11 kişinin yakınları, ellerinde sadece kemik ve bez parçalarıyla adalet arayışlarını sürdürüyorlar. Ancak zamanaşımı nedeniyle, yıllar süren acı bekleyişleri bir sonuca ulaşamıyor.

NHY, Uğur Kaymaz