Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (TÜRK-İŞ) şubat ayı araştırmasına göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 16 bin 257 liraya, yoksulluk sınırı ise 52 bin 955 liraya yükseldi. Bekar bir çalışanın yaşama maliyeti ise aylık 21 bin 189 liraya ulaştı.
Bugün TÜRK-İŞ’in açıkladığı verilere göre, Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için gereken aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 16 bin 257 liraya çıktı. Ayrıca, gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri zorunlu diğer aylık harcamaları içeren yoksulluk sınırı da 52 bin 955 liraya yükseldi. Bekar bir çalışanın yaşama maliyeti ise aylık 21 bin 189 liraya ulaştı.
Açıklanan verilere göre, Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış, ocak ayına kıyasla yüzde 8,03 oranında gerçekleşti. Son on iki ayda ise bu artış oranı yüzde 72,49 olarak belirlendi. Ayrıca, on iki aylık ortalamalara göre değişim oranı yüzde 77,20 olarak hesaplandı.
Gıda ürünlerinde yaşanan fiyat artışlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu. Süt, yoğurt ve peynir fiyatlarında yaşanan artışların raflara yansıdığı belirtilirken, et fiyatlarında en yüksek artışın kuzu kuşbaşında olduğu vurgulandı. Ayrıca, yumurta fiyatlarının sabit kaldığı, tavuk kilogram fiyatının ise ortalama olarak 83 TL olduğu ifade edildi. Kuru baklagiller grubunda ise fiyat artışlarının yaşandığı belirtildi.
Taze meyve ve sebzelerde mevsim ürünlerinin fiyatlarının sabit kalmasının ve bazı ürünlerde düşüş yaşanmasının, mutfak harcamalarını bir miktar rahatlattığı belirtildi. Ancak, bazı ürünlerde fiyat artışlarının devam ettiği ve bunun ağır geçim şartlarına katkıda bulunduğu vurgulandı.
Bu veriler ışığında, temel yağ ürünleri ve diğer gıda maddelerindeki fiyat artışlarına da değinildi. Zeytinyağı, tereyağı, zeytin, yağlı tohumlar ve diğer gıda maddelerinin fiyatlarında artışlar yaşandığı ifade edilirken, bazı ürünlerde fiyat değişikliklerine de dikkat çekildi.
Peki bu rakamlar ne anlama geliyor? Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, Türk-İş’in belirlediği açlık ve yoksulluk sınırları asgari düzeydeki harcamaları ifade ediyor. Yani bu rakamların altında kalan bir aile, sağlıklı ve insanca yaşam koşullarından uzaklaşıyor demektir. Bu durumda olan ailelerin sayısı ise oldukça fazla. Çünkü Türkiye’de asgari ücret net 17 bin 2 TL olarak belirlendi. Bu da demek oluyor ki, asgari ücretle çalışan bir kişi bile tek başına açlık sınırının sınırında kalıyor. Eğer bu kişi evli ve çocukluysa, durum daha da vahimleşiyor.
Açlık ve yoksulluğun toplumsal sonuçları ise çok ciddi. Açlık ve yoksulluk, insanların fiziksel ve ruhsal sağlığını olumsuz etkiliyor, eğitim olanaklarından faydalanmasını engelliyor, sosyal adalet duygusunu zedeliyor ve suç oranlarını artırıyor. Açlık ve yoksullukla mücadele etmek, hem insan hakları hem de sosyal barış açısından hayati bir önem taşıyor.
NHY, Baran Direnç / ANKA Haber Ajansı, TUİK
- Türkiye’nin Olimpiyat Başarısızlığının Ekonomi ile Bağlantısı - 13 Ağustos 2024
- Yerleşik Hayata Geçişin Sebepleri ve Biranın Rolü - 9 Ağustos 2024
- Dünya Genelindeki Otoriter Liderlerin Eşsiz Benzerlikleri: Otoriter Rejimlerin Kültürel ve Politik Kodları - 26 Temmuz 2024