İstanbul’un Su Güvenliği Krizde: Havza Koruma Planları Bakanlık Onayını Bekliyor

CHP İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, Türkiye’de su kaynaklarının yönetimi ve korunmasına ilişkin ciddi uyarılarda bulundu. Rızvanoğlu, özellikle büyükşehirlerin bilim insanlarıyla birlikte hazırladığı havza koruma planlarının yıllardır Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı tarafından onaylanmadığını belirterek, bu gecikmenin su kaynaklarının kirlenmesini önlemede kritik bir engel oluşturduğunu ifade etti.

Rızvanoğlu, örnek olarak kendi seçim bölgesi İstanbul’u gösterdi ve İstanbul’un su güvenliği açısından hayati öneme sahip Ömerli Havza Koruma Planı’na değindi. Milletvekili, planın tüm teknik çalışmalarının tamamlanmış olmasına rağmen hâlâ onaylanmadığını vurgulayarak, yetkililere şu soruyu yöneltti: “Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tam olarak neyi bekliyor? Bu belgeler neden geciktiriliyor?”

“Havza ve Baraj Koruma Planları Derhal Onaylanmalı”

Milletvekili Rızvanoğlu, havza ve baraj koruma planlarının tamamlanması ve vakit kaybetmeden onaylanmasının önemine işaret ederek, sürecin yerel yönetimler dışlanmadan, bütüncül, katılımcı ve bilim temelli yürütülmesi gerektiğini kaydetti. Rızvanoğlu, su kaynaklarının korunmasının yanı sıra yeni su kaynaklarının devreye alınmasının da hayati önem taşıdığını ifade etti:

“Elimizde yıllardır bekleyen, teknik olarak hazır ve tüm izin süreçleri tamamlanmış projeler var. Buna rağmen iktidar, bu projeleri hayata geçirmekte ısrarla adım atmıyor.”

Bu uyarı, Türkiye’nin artan nüfusu ve iklim değişikliği kaynaklı kuraklık riskleri düşünüldüğünde kritik bir uyarı olarak değerlendiriliyor.

Su Kaynakları Yönetiminde Yapısal Sorunlar

Rızvanoğlu’nun açıklamalarına göre, su yönetimi alanında yaşanan gecikmeler, yalnızca bürokratik bir sorun değil; aynı zamanda halk sağlığı ve şehirlerin geleceği açısından ciddi riskler içeriyor. Havza koruma planlarının onaylanmaması, su kaynaklarının kirlenme ve yok olma riskini artırıyor. Bu durum, özellikle İstanbul gibi büyükşehirlerde içme suyu güvenliğini doğrudan tehdit ediyor.

Uzmanlar, havza koruma planlarının bilimsel verilere dayalı olarak hazırlanmasının ve onay süreçlerinin gecikmeden tamamlanmasının, yalnızca çevresel sürdürülebilirlik açısından değil, ekonomik ve toplumsal güvenlik açısından da kritik önemde olduğunu vurguluyor.

Yerel Yönetimler ve Bilim Temelli Yaklaşım

Rızvanoğlu, sürecin yerel yönetimlerle koordinasyon halinde yürütülmesinin önemine de dikkat çekti. “Yerel yönetimleri dışlamayacaksınız, ancak bütüncül ve bilim temelli yaklaşacaksınız,” diyen CHP milletvekili, su yönetiminde merkezi ve yerel yönetim işbirliğinin kaçınılmaz olduğunu belirtti.

Rızvanoğlu, Türkiye’nin mevcut su projelerinin yıllarca beklemesinin kabul edilemez olduğunu ifade ederek, Bakanlığın hem havza koruma planlarını hem de yeni su kaynaklarını devreye almak için derhal adım atması gerektiğini vurguladı.

Öne Çıkan Sorunlar:

  • Büyükşehirlerin hazırladığı havza koruma planlarının yıllardır onay beklemesi
  • Yerel yönetimlerin süreçten dışlanması
  • Su kaynaklarının kirlenme ve yok olma risklerinin artması
  • Hazır projelerin uygulanmaması nedeniyle İstanbul’un su güvenliğinin tehdit altında olması