WikiLeaks’in Kurucusu ABD İle Anlaştı, Özgürlüğüne Kavuştu

25 Haziran 2024

WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange ABD hükümeti ile bir anlaşmaya vararak, İngiltere’de Belmarsh Cezaevinden salıverilmesi karşılığında “ulusal güvenlik bilgilerinin ifşa edilmesi”yle ilgili bir suçun kabul etti.

Konuyla ilgili bir belge, bir ABD topluluğu olan Kuzey Mariana Adaları’ndaki federal mahkemeye sunuldu. Halen bir yargıç tarafından onaylanması gereken savunma anlaşması uyarınca Adalet Bakanlığı, 52 yaşındaki Avustralyalı’nın ABD’ye iadesi için mücadele ederken İngiliz hapishanesinde yattığı süreye eşit olan 62 aylık bir ceza isteyecek.

Assange, “Collateral Murder” videosu ve Afganistan ve Irak savaş kayıtları da dahil olmak üzere gizli materyalleri yayınladığı için Casusluk Yasası ve Bilgisayar Sahtekarlığı ve Suistimal Yasası suçlamalarından mahkum edilmesi halinde hayatının geri kalanını ABD hapishanesinde geçirme riskiyle karşı karşıya. Belmarsh’tan önce yedi yılını Londra’daki Ekvador Büyükelçiliğinde sığınma korumasıyla geçirdi.

Kefaletle serbest

WikiLeaks, sosyal medya platformu X’te “Julian Assange özgürdür,” diyerek Assange’ın günde 23 saat küçük bir hücrede kilitli olarak “1.901 gün geçirdikten sonra” Pazartesi günü Belmarsh’tan ayrıldığını doğruladı.

WikiLeaks açıklamasında şunlara yer verildi:

“Londra’daki Yüksek Mahkeme tarafından kefaletle serbest bırakıldı ve öğleden sonra Stanstead Havaalanı’nda bir uçağa binerek İngiltere’den ayrıldı. Bu, taban örgütleyicilerini, basın özgürlüğü kampanyacılarını, yasa koyucuları ve siyasi yelpazenin dört bir yanından liderleri Birleşmiş Milletler’e kadar kapsayan küresel bir kampanyanın sonucudur.

Assange yakında eşi Stella Assange ve babalarını sadece parmaklıklar arkasından tanıyan çocuklarıyla yeniden bir araya gelecek. WikiLeaks, hükümet yolsuzlukları ve insan hakları ihlallerine ilişkin çığır açan hikayeler yayınlayarak güçlüleri eylemlerinden sorumlu tuttu. Genel yayın yönetmeni olarak Julian bu ilkeler ve insanların bilme hakkı için ağır bedeller ödedi. Avustralya’ya dönerken, yanımızda duran, bizim için mücadele eden ve onun özgürlüğü için mücadeleye son derece bağlı kalan herkese teşekkür ediyoruz. Julian’ın özgürlüğü bizim özgürlüğümüzdür.”

Tepkiler

Assange’ın serbest bırakılması haberi dünyanın dört bir yanındaki insanlar tarafından kutlanırken, kendisine yönelik suçlamaları sürdürdüğü için ABD’ye ve buna göz yumduğu için İngiltere’ye de tepki gösterildi.

İlerici savunuculuk grubu ve uzun süredir Assange destekçisi RootsAction sosyal medyada “12 yıllık Assange zulmünden çıkarılacak ders: Bağımsız gazetecilerin özgürce çalıştığı ve üst düzey savaş suçlularının hapse girdiği bir dünyaya ihtiyacımız var, tam tersine değil” açıklamasını yaptı.

Basın Özgürlüğü Vakfı’nın savunuculuk direktörü Seth Stern ise “Adalet Bakanlığı’nın bu utanç verici destana bir son vermesi iyi bir haber. Ancak Biden yönetiminin devlet sırlarını elde etmek ve yayınlamak gibi sözde bir suç için suç duyurusunda bulunma ihtiyacı hissetmesi endişe vericidir” dedi.

Solcu Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro, “Assange’ın sonsuza kadar hapsedilmesi ve işkence görmesi basın özgürlüğüne küresel ölçekte bir saldırıydı. ABD savaş makinesinin Irak’ta sivillere yönelik katliamını kınamak onun ‘suçuydu’; şimdi katliam Gazze’de tekrarlanıyor Julian ve eşi Stella’yı Kolombiya’yı ziyaret etmeye ve gerçek özgürlük için harekete geçmeye davet ediyorum”açıklamasını yaptı.

Melbourne’u Parlamento’da temsil eden Avustralyalı Yeşiller lideri Adam Bandt sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada “Julian Assange nihayet özgür olacak. Bu harika bir haber olsa da, hayatının on yılı ABD’nin aşırılıkları yüzünden heba oldu. Gazetecilik bir suç değildir. Assange’ın peşine düşmek anti-demokratik ve basın özgürlüğü karşıtıydı ve suçlamalar düşürülmeliydi” dedi. (Ajans Bizim)