Anadolu’nun Derinliklerinden Tarihi Bir Keşif: Kırıkkale’de 3500 Yıllık Hitit Tableti

Anadolu toprakları, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olmanın verdiği zengin kültürel mirasla doludur. Bu mirasın en önemli parçalarından biri, geçtiğimiz günlerde Kırıkkale’nin Karakeçili ilçesindeki kazılarda ortaya çıkarıldı. Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü ekibinin titiz çalışmaları sonucunda, Hititlere ait olduğu belirlenen ve yaklaşık 3500 yıl öncesine tarihlenen bir kil tablet keşfedildi.

Bu tablet, Doç. Dr. Kimiyoshi Matsumura başkanlığında yürütülen 15 yıllık kazı çalışmalarının bir ürünü olarak karşımıza çıkıyor. Tablet, Hitit kraliyet ailesinin dini törenlerine dair detayları içeriyor ve bu törenlerin Anadolu’da daha önce sadece Boğazköy, Ortaköy ve Kayalıpınar’da bulunan Hurrice yazılı tabletlerle benzerlik gösterdiği belirtiliyor.

Bulunan tabletin üzerindeki yazıtlar, Hititlerin dini ritüelleri ve dua metinleri hakkında bilgi veriyor. Ayrıca, Hititleri yıkıma sürükleyen yabancı istilalar hakkında da önemli ipuçları taşıyor. Bu keşif, Hitit İmparatorluğu’nun son dönemlerine dair bilgilerimizi genişletecek nitelikte.

Kazı Başkanı Matsumura’nın açıklamalarına göre, tabletin bulunması, Hitit kralının ve kraliçesinin burada Hurrice dini törenler yaptığını ve belki de bir süre burada ikamet etmiş olabileceklerini gösteriyor. Bu durum, Büklükale’nin Hitit kraliyet ailesi için önemli bir yerleşim yeri olabileceğini düşündürüyor.

En büyük sürprizlerden biri ise, tablette Katapa adlı bir şehrin adının geçmesi. Bu şehrin adının neden Büklükale’de anıldığı ve bu duanın burada bulunmasının sebebi henüz bilinmiyor ve arkeologlar için büyük bir sır olarak kalmaya devam ediyor.

Bu keşif, Anadolu arkeolojisi için büyük bir öneme sahip. Hitit medeniyeti hakkında yeni bilgiler sunmanın yanı sıra, bölgenin ve dönemin sosyo-kültürel yapısını daha iyi anlamamıza olanak tanıyor. Ayrıca, bu tür keşifler, tarihin karanlıkta kalmış sayfalarını aydınlatma potansiyeline sahip.

Kırıkkale’deki bu önemli buluntu, Anadolu’nun zengin tarihini bir kez daha gözler önüne seriyor ve gelecek nesillere aktarılacak değerli bir miras olarak tarihe geçiyor. Tarih severler ve arkeoloji meraklıları için heyecan verici olan bu gelişme, Anadolu’nun derinliklerinde saklı kalmış sırların gün yüzüne çıkmasına vesile oluyor.