İsviçre’de sağcı politikacılar, ülkenin Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmesi çağrısında bulunuyor. Bu talep, özellikle İsviçre Halk Partisi (SVP) tarafından gündeme getirilirken, partinin bu yöndeki girişimleri, İsviçre’nin iklim politikaları ve uluslararası taahhütleri açısından büyük bir tartışma yarattı. Peki, İsviçre gerçekten Paris Anlaşması’ndan çıkabilir mi? Bu adımın olası sonuçları neler olur?
İsviçre Halk Partisi’nin Çağrısı ve Referandum Sonuçları
İsviçre Halk Partisi (SVP), ülkenin en büyük siyasi partisi olarak biliniyor. Parti, 9 Şubat 2024’te yapılan bir referandumda seçmenlerin “çevresel sorumluluk girişimi”ni reddetmesini, İsviçre halkının radikal iklim hedeflerini desteklemediğinin bir göstergesi olarak yorumladı. Referandumda, seçmenlerin %60’ı “hayır” oyu kullandı.
SVP, bu sonucu “İsviçre halkının iklim hedeflerine karşı olduğunun açık bir işareti” olarak nitelendirdi. Parti, Paris Anlaşması’nı “ütopik iklim hedefleri” olarak tanımlayarak, anlaşmanın İsviçre halkına yeni yasaklar ve milyarlarca franklık ek maliyet getireceğini iddia etti. Parti lideri Marcel Dettling, hükümetin anlaşmayı parlamentoya veya halka danışmadan onayladığını öne sürerek, İsviçre’nin anlaşmadan çekilmesi gerektiğini savundu.
Paris Anlaşması’ndan Çıkış Süreci Nasıl İşler?
İsviçre, Paris Anlaşması’nı 2017 yılında onayladı ve anlaşma aynı yıl parlamento tarafından kabul edildi. İsviçre’de uluslararası anlaşmalar, onaylandıktan sonra 100 günlük bir süre içinde halkın itirazına açık tutuluyor. Paris Anlaşması’na yönelik herhangi bir itiraz gelmediği için, anlaşmanın halk tarafından zımnen onaylandığı kabul ediliyor.
Ancak, İsviçre’nin anlaşmadan çekilmesi için federal bir kararname çıkarılması ve bunun parlamento tarafından onaylanması gerekiyor. Bu süreç, aynı zamanda bir referandumla halkın onayına sunulmayı da gerektirebilir. Dolayısıyla, SVP’nin talebinin hayata geçmesi oldukça zorlu bir süreci beraberinde getiriyor.
Uluslararası Çevre Hukuku Merkezi’nin kıdemli avukatı Sébastien Duyck, İsviçre’nin Paris Anlaşması’ndan çekilmesinin, ülkenin bilime dayalı iklim eylemlerini sürdürme yükümlülüğünden muaf tutmayacağını belirtiyor. Duyck, “Bu adım, İsviçre’nin küresel iklim kararlarını şekillendirme etkisini ortadan kaldırmakla eşdeğer olacaktır” diyor.
İsviçreli Seçmenler Ne Düşünüyor?
İsviçre’de iklim politikalarına yönelik kamuoyu desteği, son yıllarda giderek artıyor. Özellikle gençler ve çevre aktivistleri, iklim değişikliğiyle mücadele için daha iddialı adımlar atılmasını talep ediyor. 2023 yılında yapılan bir referandumda, İsviçreli seçmenlerin %60’ı, ülkenin yenilenebilir enerjiye geçişini hızlandırmayı ve 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşmayı öngören yeni bir iklim yasasını onayladı.
Çevre Bakanı Albert Rösti, SVP üyesi olmasına rağmen, partisinin Paris Anlaşması’ndan çekilme talebine karşı çıkıyor. Rösti, “Halk, 2023 İklim ve İnovasyon Yasası’nı kabul ederek, Paris’in iklim hedeflerine bağlı kalmayı taahhüt etti” diyor.