Diyarbakır Selahattin Eyyübi Devlet Hastanesi’nin Ortopedi Servisi’nde yaşları 2 ile 40 arasında değişen en az 75 hastanın kırık olmayan kemiklerine platin takıldığı ortaya çıktı. Bu skandal, sağlık sistemindeki ciddi yozlaşma ve etik dışı uygulamaları bir kez daha gözler önüne serdi. Sağlık Bakanlığı ve Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü’nün soruşturma başlatmasına rağmen, olayın üzerine yeterince gidilmediği ve sorumluların hala korunduğu iddia ediliyor.
Skandalın Detayları
Sözcü Televizyonu özel haberler muhabiri Hazar Dost’un haberine göre, hastanede görev yapan bir doktor, ortopedi servisinde yapılan bu etik dışı uygulamaları ortaya çıkardı. Doktor, medikal şirketlerle iş birliği yapıldığını ve “daha fazla platin, daha fazla para” anlayışıyla hareket edildiğini belirtti. Bu iddialar, sağlık sektöründeki kâr hırsının hasta sağlığını nasıl hiçe saydığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Ortaya çıkan skandal hakkında ortopedi uzmanları, “Bu bir insanlık suçu” yorumunu yaparken, olayı ifşa eden doktorun ise mobbinge maruz kaldığı ve çalışma koşullarının zorlaştırıldığı öne sürüldü. Doktor, “Medikal şirketlerle anlaşmaları var. Daha fazla platin daha fazla para demek. Bunu ortaya çıkarttığım için bana malzeme vermiyorlar” ifadelerini kullandı.
Sağlık Müdürlüğü tarafından başlatılan soruşturmada herhangi bir ilerleme kaydedilmediği belirtiliyor. Olayı ortaya çıkaran doktor, soruşturmanın etkili bir şekilde yürütülmediğini ve sorumluların korunduğunu iddia etti. Bu durum, sağlık sistemindeki denetim mekanizmalarının ne kadar işlevsiz olduğunu bir kez daha gösteriyor.
İYİ Parti, 75 hastaya uygulanan bu yanlış tedavilerin röntgenleriyle birlikte savcılığa suç duyurusunda bulunacağını açıkladı. Parti yetkilileri, bu skandalın sağlık sistemindeki yozlaşmanın ve özelleştirme politikalarının bir sonucu olduğunu vurguladı. İYİ Parti, olayın tüm sorumlularının yargı önüne çıkarılması ve benzer skandalların bir daha yaşanmaması için gerekli adımların atılmasını talep etti.
Sağlıkta Özelleştirme ve Etik Dışı Uygulamalar
Bu skandal, sağlıkta özelleştirme politikalarının ne kadar tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha gösterdi. Özelleştirme ve kâr odaklı yaklaşımlar, hastaların sağlığını ikinci plana atarak, etik dışı uygulamaların önünü açıyor. Medikal şirketlerle yapılan anlaşmalar, doktorların hasta odaklı değil, kâr odaklı kararlar almasına neden oluyor. Bu durum, sağlık sisteminin temel amacı olan “hasta sağlığı ve güvenliği” ilkesini baltalıyor.
Diyarbakır’daki bu skandal, Türkiye’deki sağlık sisteminin içinde bulunduğu krizi bir kez daha gözler önüne serdi. Sağlıkta özelleştirme politikaları, kamu hastanelerinin kaynak yetersizliği ve denetim mekanizmalarının işlevsizliği, bu tür skandalların yaşanmasına zemin hazırlıyor. Hasta hakları ve sağlık çalışanlarının etik ilkeleri, kâr hırsı uğruna hiçe sayılıyor.
Bu olay, sağlık sisteminin yeniden yapılandırılması ve kamu yararını ön planda tutan bir anlayışla yeniden düzenlenmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Sağlık Bakanlığı’nın bu skandalı ciddiyetle ele alması, sorumluların yargı önüne çıkarılması ve benzer olayların bir daha yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması gerekiyor.
Hasta Güvenliği ve Etik İlkeler Öncelik Olmalı
Diyarbakır Selahattin Eyyübi Devlet Hastanesi’nde yaşanan bu skandal, sağlık sistemindeki ciddi sorunları bir kez daha gözler önüne serdi. Hasta güvenliği ve etik ilkeler, sağlık politikalarının merkezinde olmalı. Aksi takdirde, bu tür skandalların tekrarlanması kaçınılmaz olacak. İYİ Parti’nin suç duyurusu ve kamuoyunun baskısı, sorumluların adalete teslim edilmesi için önemli bir adım olabilir. Ancak asıl çözüm, sağlık sisteminin kâr odaklı değil, insan odaklı bir anlayışla yeniden yapılandırılmasında yatıyor.
- NHY / Sözcü Gazetesi
- HDK Soruşturmasında Tutuklamalar ve Gelişmeler - 21 Şubat 2025
- Doğal Hidrojen: Avrupa Dağlarının Altındaki Yeni Enerji Kaynağı - 21 Şubat 2025
- Sağlık Emekçileri 14 Mart’ta İş Bırakıyor: “Eziyet Yönetmeliği Geri Çekilsin” - 21 Şubat 2025