Dünya genelinde her beş çalışandan birinin yaşamı boyunca akıl hastalığı yaşadığı tahmin ediliyor. Depresyon ve anksiyete gibi ruh sağlığı sorunları, iş yerlerinde ciddi sonuçlar doğuruyor. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre, bu sorunlar yılda 12 milyar iş günü kaybına neden oluyor. Bu durum hem çalışanlar hem de işverenler açısından önemli bir maliyet yaratıyor. Ancak uzmanlar, işverenlerin iş yerinde ruh sağlığıyla ilgili alabilecekleri basit önlemlerle bu tabloyu iyileştirebileceğini vurguluyor.
Yönetim uzmanı Emily Rosado-Solomon’a göre, işverenler, çalışanların kronik zihinsel sağlık sorunlarıyla mücadele etmelerine yardımcı olmak için birtakım hızlı düzeltmeler yapabilir. Rosado-Solomon, en önemli adımın çalışanlara “iyi olmamanın sorun olmadığını” hissettirmek olduğunu belirtiyor. Bu basit mesaj bile, çalışanların kendilerini daha rahat ve güvende hissetmelerini sağlayarak iş performanslarına olumlu yansıyabilir.
Türkiye’deki Durum: Ruh Sağlığı Sorunlarının İş Yerlerine Etkisi
Türkiye’de de ruh sağlığı sorunları iş yerlerinde önemli bir sorun olmaya devam ediyor. Türkiye Psikiyatri Derneği’nin verilerine göre, ülkede her dört kişiden biri yaşamı boyunca en az bir kez ruhsal hastalık yaşıyor. Bunun yanı sıra, Türkiye’de çalışan nüfusun %33’ü anksiyete ve depresyon gibi zihinsel sağlık sorunlarıyla mücadele ediyor. Bu oran, global ortalamalarla büyük benzerlik gösteriyor ve iş yerlerinin bu sorunlara karşı daha duyarlı hale gelmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Türkiye’deki iş yerlerinde ruh sağlığı konusundaki farkındalık ve destek hizmetleri henüz yetersiz düzeyde. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Türkiye ofisinin verilerine göre, ülkede ruh sağlığı sorunlarına yeterince önlem alınmaması, hem iş gücü kaybına hem de çalışanların yaşam kalitesinin düşmesine yol açıyor.
- NHY
Kaynak: ILO raporları, Türkiye Psikiyatri Derneği verileri, WHO Türkiye ofisi ve Emily Rosado-Solomon’un önerileri.