İnsan büyük konuşmamalı derdi annem
Berrak sandığınız sular bulanır
Bazen sevdiğiniz, sevmediğiniz birine dönüşür
Omuzda kalan elin sıcaklığı öyle ağır gelir ki
NeÅŸter atsan kan akmaz.
Babanızın cömertliği, annenizin şefkatinden üstün tuttuğunuz
Hatta sizden daha sahici sandığınız
Aranızdaki sırları nedense hep ağırdan aldığınız
Hesapsızca sevdiğiniz
Duygularınızı durmadan imtihana sokar
Sizi bütünlemeye bırakır
Annem haklıymış, insan büyük konuşmamalı
Ah zihin oyunları, duygusal ayaklanmalar
Kadim zamanlarda kalan hayal kırıklıklarını
Toplayıp önüne koyan acımasızdır şimdiki zaman
Ruh her dem isyanda
Kalp yaralı bir kuş gibi çırpınırken
Nasıl taşır insan bu acıyı hiç düşündünüz mü?
Birbirinizi sevdiğinizi söylerken bile
Mezarlar kazıyorsunuz hayatınıza
Ayrılıklar hep isimsiz mezar taşı olarak kalacaksa
Neden sevelim birbirimizi?
Boşunaymış Nietzsche’yi sevip aforizmalarını ezberlemek
Ah o Sokrat okumaları, hayata felsefeyle bakma telaşı
Ölü bir vücut taşırken dinlemedik mi Gomidas’ın ezgilerini
Çok ölümler gördük, ölüler öptük
Sizin için önemli mevzular değildi belki ölülerimiz
Ölüm ilanlarını okudukça delirdik
Annem haklıymış insan büyük konuşmamalı.
Pır pır etse de kalplerimiz hepimiz ağır yaralı…
- Yazar Takdir bekler mi? - 14 AÄŸustos 2024
- Kör İnanç ve Terör - 4 Ekim 2023
- Z Kuşağı ve Deprem! - 9 Şubat 2023