CHP İstanbul Kadın Kolları, 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’nde iktidarın çocuk politikalarına sert eleştiriler yöneltti. İl Başkanı Hatice Selli Dursun, “Yoksulluğun pençesinde çocuk işçiliğine mahkum edilen, erken yaşta evliliğe zorlanan, eğitim hakkından kopartılan her bir kız çocuğu, bu ülkenin utancıdır. O utancı büyüten her politika, her yasa, her sessizlik bir suç ortaklığıdır” dedi.
Kız çocukları meydanda ses yükseltti
CHP Kadın Kolları İstanbul İl Başkanlığı, 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü kapsamında Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda bir etkinlik düzenledi. Kadın kolları temsilcileri, ilçe örgütleri ve Bakırköy Belediye Başkanı Ayşegül Ovalıoğlu’nun da katıldığı etkinlikte kız çocukları geleceğe dair hayallerini ve taleplerini mektuplarla ifade etti.
Kız çocuklarından Sera, cinayete kurban giden çocukların fotoğraflarını taşıyarak çocuk ve kadın cinayetlerine dikkat çekti. Lisanslı boksör Asya ise “Asıl şampiyonluk bu ülkede bir kız çocuğu olarak hayatta kalabilmekte” diyerek yaşam mücadelesine vurgu yaptı.
“Ben Cumhuriyet kızıyım ve bu ülkenin geleceğinde benim izim olacak” sözleriyle meydanda yankı bulan konuşma, izleyicilerden büyük alkış aldı.
“Tükenmiş bir iktidar çocukların düşlerini susturuyor”
Etkinlikte konuşan CHP İstanbul Kadın Kolları Başkanı Hatice Selli Dursun, iktidarın kız çocuklarını ve kadınları hedef alan politikalarını eleştirerek sert ifadeler kullandı:
“Bir tükenmiş iktidar var; çocukların düşlerini susturmaya, kız çocuklarını eve hapsetmeye, kadınları hayatın dışına itmeye çalışan. Yenidoğan bebekleri, çocukları koruyamayan tükenmiş bir iktidar var. Aramızda olsaydı bir mektup ya da resimle şehrimizin bir sokağında buluşacağımız Şirin Elmas’ı koruyamayanlar var. Tıpkı Narin’i, tıpkı Leyla’yı, tıpkı Oya’yı koruyamadıkları gibi.”
Dursun’un bu sözleri, özellikle çocuk istismarı ve kadın cinayetleri karşısındaki devletin sorumluluğuna dikkat çekti.
İstanbul Sözleşmesi ve çocuk haklarına vurgu
Dursun konuşmasında, Türkiye’nin uluslararası sözleşmelere uymamasını da eleştirdi:
“Eğitimi gericileştiren, kız çocuklarının okullaşma oranını düşüren, laikliği hedef alan, kadınların kazanılmış haklarını gasp eden bir anlayış var karşımızda. Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin, Lanzarote Sözleşmesi’nin gereklerini uygulamayan, İstanbul Sözleşmesi’ni yok sayan bir anlayış…”
Kadın hakları savunucuları, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin ardından erken yaşta evlilik, çocuk istismarı ve eğitim hakkının gaspı gibi sorunların daha da görünür hale geldiğini vurguluyor. CHP Kadın Kolları da bu noktada laik ve kamusal eğitimin kız çocuklarının yaşam hakkı kadar önemli olduğuna dikkat çekti.
“Sessizlik bir suç ortaklığıdır”
Dursun, sözlerini şu cümlelerle tamamladı:
“Kız çocuklarının geleceğini çalmaya çalışan bu tükenmiş iktidarın karşısında durmak, sadece bir siyasi sorumluluk değil, insani bir borçtur. Yoksulluğun pençesinde çocuk işçiliğine mahkum edilen, erken yaşta evliliğe zorlanan, eğitim hakkından kopartılan her bir kız çocuğu, bu ülkenin utancıdır. O utancı büyüten her politika, her yasa, her sessizlik bir suç ortaklığıdır.”
Bağımsız kadın mücadelesinin sembol günü
Birleşmiş Milletler tarafından 2012’de ilan edilen 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü, dünya genelinde kız çocuklarının eğitime erişimi, erken yaşta evliliklerin engellenmesi ve çocuk haklarının korunması için farkındalık günü olarak kutlanıyor.
Türkiye’de ise bu gün, yasal boşluklar, yoksulluk politikaları ve gerici baskılar nedeniyle daha da politik bir anlam taşıyor. Kadın örgütleri, bu anlamda özellikle iktidarın sessizliğini hedef alıyor.
- NHY / ANKA Haber Ajansı, BM, International Day of the Girl Child, CHP İstanbul Kadın Kolları açıklamaları.
- “Umut emektir, Dayanışmadır”: Antep İşçileri Direniş Festivaline Hazırlanıyor - 11 Ekim 2025
- Gökçek Döneminde 2,4 Milyarlık Kamu Zararı: “Başkanın Bilgisi Vardı” İfadesine Rağmen Şikayet İşleme Alınmadı - 11 Ekim 2025
- Özgür Özel: “Mansur Yavaş Tüm Sorulara Yanıt Verecek Özgüvene Sahip” - 11 Ekim 2025