Cumartesi Anneleri 45 Yıldır Soruyor: “Cemil Kırbayır’ın Nereye Gömüldüğünü Sorun”

Cumartesi Anneleri, 1072’nci hafta buluşmasında 1980 askeri darbesi sonrası gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın akıbetini bir kez daha sordu. Aile, işkenceyle öldürüldüğü Meclis raporlarıyla belgelenen Kırbayır’ın gömüldüğü yerin açıklanmasını talep etti: “Eşinize, babanıza sorun… Bu gölgeyi aralayın.”

1072’nci hafta: Galatasaray Meydanı’nda adalet arayışı

Cumartesi Anneleri/İnsanları, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanmasını talep etmek için 1072’nci kez Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Bu hafta eylemin odağında, 45 yıl önce Kars’ta gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Cemil Kırbayır vardı.

Eyleme Cumartesi Anneleri’nin yanı sıra insan hakları savunucuları ve sivil toplum temsilcileri katıldı. Ellerinde yakınlarının fotoğraflarını ve karanfiller taşıyan katılımcılar, yıllardır cevapsız kalan soruları yeniden meydanda dile getirdi. Basın açıklamasını, kayıp yakını İkbal Eren okudu.

“Zamanaşımı” adı altında cezasızlık

İkbal Eren, zorla kaybetme dosyalarının zamanaşımı gerekçesiyle kapatılmasının “cezasızlığın devlet politikası haline geldiğinin” açık göstergesi olduğunu söyledi.

Cemil Kırbayır’ın 13 Eylül 1980 tarihinde Ardahan’ın Okçu Köyü’ndeki evinden güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındığını hatırlatan Eren, “Önce Göle’deki 247’nci Piyade Alayı’na götürüldü. Burada bir hafta tutulduktan sonra Kars Emniyet Müdürlüğü’ne, oradan da gözetimevi olarak kullanılan Kars Eğitim Enstitüsü’ne sevk edildi. 8 Ekim’den sonra ailesine ‘firar etti’ denilerek dosya kapatıldı” dedi.

Berfo Ana’nın çağrısı: “Ben ölmeden oğlumu bul”

Cemil Kırbayır’ın akıbeti, 2011 yılında Cumartesi Anneleri’nin dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’la yaptığı Dolmabahçe görüşmesiyle yeniden gündeme gelmişti.

İkbal Eren, “103 yaşındaki Berfo Kırbayır, Erdoğan’a ‘Ben ölmeden oğlumu bul’ dedi. Bunun üzerine Meclis Araştırma Komisyonu kuruldu. Komisyon, 350 sayfalık bir raporla Cemil Kırbayır’ın gözaltında işkenceyle öldürüldüğünü ve bedeninin ortadan kaldırıldığını belgeledi” dedi.

Devlet yüzleşmedi, dava zamanaşımına bırakıldı

Rapordan sonra savcılığa suç duyurusu yapılmasına rağmen dosya ilerlemedi. Uzun bir sessizlik döneminin ardından Adalet Bakanlığı, 25 Şubat 2020 tarihinde Yargıtay’a başvurarak zamanaşımı nedeniyle “kanun yararına bozma” istedi.

Yargıtay 8. Ceza Dairesi bu talebi kabul etti. Böylece Cemil Kırbayır’ın akıbetinin aydınlatılması ve sorumluların yargılanmasının önü kapandı. İkbal Eren bu kararı, “iktidarın yüzleşme cesaretinden yoksunluğu” olarak değerlendirdi.

“Eşinize, babanıza sorun”: Mikail Kırbayır’ın mektubu

Eylemde, sağlık sorunları nedeniyle katılamayan Cemil Kırbayır’ın abisi Mikail Kırbayır’ın mektubu, kayıp yakını İrfan Bilgin tarafından okundu. Mikail Kırbayır mektubunda, dönemin emniyet görevlileri Mehmet Haytan, Selçuk Akyıldız ve MİT görevlileri Zeki Tunçkolu ile Taner Alpan’ın ailelerine seslendi:

“Eşinize-babanıza Cemil Kırbayır’ın nereye gömüldüğünü sorun. Bu insanlığa karşı suçun üzerinizde bıraktığı gölgeyi aralayın ve bana ulaşın.”

Eylem, kayıpların fotoğraflarının ve kırmızı karanfillerin Cumartesi Meydanı’na bırakılmasıyla sona erdi. Cumartesi Anneleri, “Cemil Kırbayır’ın akıbetini öğrenmeden, sorumlular yargılanmadan mücadeleden vazgeçmeyeceğiz” mesajını yineledi.


  • NHY / Cumartesi Anneleri 1072. Hafta Basın Açıklaması, Galatasaray Meydanı, İnsan Hakları Derneği (İHD) Basın Metni, MA