Bu ülkede birini bıraktığın yerde bulmanın ne anlama geldiğini bilemezsin.
(Çanlar Kimin İçin Çalıyor – Ernest Hemingway)
Bir önceki bölümde İç Savaş ile ilgili detaylı bilgileri vermiştik. Emperyalist ülkelerin Faşistlerin yanında yer almasının en büyük nedenlerinden biri ülkenin sosyalizme kayması endişesiydi. Bu yardımlarla ilgili rakamları irdelersek İç Savaş ile ilgili tüm ayrıntılar rahatlıkla anlaşılacaktır.
Emperyal Güçlerin faşistlere yaptığı yardımlar
ABD yardımları:
- ABD 1931 tarihinde monarşi hükümet döneminde Morgan Bankası 60.000.000 dolar kredi vermiştir.
- Cumhuriyet’i başarısız kılmak amacıyla ABD hükümetlerinin desteğiyle İspanyol parası olan Peseta’ya karşı saldırı başlattı. Bu saldırı sonucunda Cumhuriyet hükümeti, Fransa’ya 300.000.000 Peseta altın ihraç etmek zorunda kaldı.
- 1935 tarihinde Amerikan petrol şirketi Texaco Co, Cumhuriyet hükümeti ile kontrat imzalamıştı. Faşist başkaldırı başladığında 5 büyük petrol gemisi Cumhuriyet hükümeti yerine bu petrolleri faşistlere lojistik destek amacıyla verdi.
- 1936 tarihinde 344.000 ton petrol, faşistlere yardım amacıyla verildi.
- 1937 tarihinde 420.000 ton,
- 1938 tarihinde 478.000 ton,
- 1939 tarihinde 624.000 ton petrol verilmiştir.
- 800 kişiden oluşan askeri tugay,
- 000 kişiden oluşan Kanadalı asker gruplarının savaştığını Karolina Spellman adlı rahip tarafından açıklanmıştır.
- Ayrıca 12.800 adet Kamyon yardımı da başkan Roosvelt tarafından açıklanmıştır.
- Bunların dışında yine başkanın 21 Nisan 1938 tarihli açıklamasına göre Franco uçaklarının Barselona’ya Amerikan yapısı bombalar attığını, bunların Amerikalılar tarafından Alman hükümetine satılmış bombalar olduğunu açıklamıştır.
Bu akaryakıtın tamamı ABD’nin Teksas’taki Port Arthur rafinerisinden geliyordu. Oysa ABD hükümeti, savaş döneminde “tarafsız” olduğunu açıklamış, ancak Cumhuriyetçilere karşı faşistleri desteklemişti. 1936 sonunda Roosevelt, İspanya’ya petrol, silah, lojistik araçların gönderilmesini yasaklayan bir yasa çıkardı. Yasak, cumhuriyet hükümetine karşı bir çeşit ambargoydu. Bu hareket hiç şüphesiz ki Franco’nun işine geliyordu. Aynı zamanda bu yasak Texaco ya da Compagnie Studebaker, Ford ve General Motors’un faşistlere 12.000 komisyon kredi vermesini engellemedi [47].
İtalyan basınına göre Mussolini’nin imzasını taşıyan yardımlar:
- 000 İtalyan gönüllü, İspanyol faşistlerinin yanında yer almıştır.
- 703 adet bombardıman uçağı, 5.318 bombardımana katılmış, 224 gemiye saldırmış ve çoğunu batırmıştır.
- Sovyet yardımını kesmek amacıyla Mussolini, 91 adet savaş gemisi ve denizaltı göndermiştir. [47]
- 800 kamyon , mühimmat, ilaç ve askeri yardım. Kamyonlar Franco’nun emrine tahsis edilmiştir.
Hitler’in yardımı:
- 000 Alman askeri gönderildi.
- Paralı askerler (sayısı bilinmiyor) görev aldı.
- 000 Havacı görev yaptı.
- 30 adet tank Franco’nun emrine verildi.
- Fas’tan İspanya’ya 200.000 Alman, İtalyan ve Arap askerini taşıdı,
- 500 kişiyi Fas’tan İspanya’ya nakletti.
- Bir adet uçak filosu tahsis edildi.
- Bask kenti olan Guernica’ya 24 uçaktan tonlarca bomba atılmıştır. Bu bombardımanda 1.654 sivil ölmüş, 889 sivil de yaralanmıştır.
- 200 kamyon mühimmat, askeri ve ilaç yardımı ile, kamyonların Franco’nun emrine vermiştir.
İkinci Enternasyonal’in etkin liderlerinden biri de Fransız hükümet başkanı Leon Blum idi. Blum, İspanya İç Savaşı’nda tarafsız kalma ilkesi ile, Fransız Komünist Partisi ve halk cephesinin cumhuriyetçilere yardımını engelleyerek, Alman ve İtalyan faşistleri ile ABD emperyalizminin Franco’ya yaptıkları yardımın önünü açmıştır. Blum, aynı zamanda Fransız Halk Cephesi hükümeti kurma teklifini geri çevirerek istifa etti ve yerine Hitler’in adamı Georges Bonnet ile Dadalier’in gelmesini sağladı. Bu tutumu ile de İspanya’nın cumhuriyetçilerinin karşısında tüm emperyalist ve faşist blokun bir bütün olarak dikilmesine sebep oldu. Fransız hükümetinin ve sosyalist geçinen Fransız elit kadrolarının ikiyüzlü politikasını teşhir etmiş oldu.
İngilizler de gerek iç savaş öncesi olsun gerek sonrasında büyük tekeller aracılığı ile Franco’ya para yardımında bulundular. İngiliz petrol şirketi Shell aracılığı ile iç savaşı adeta finanse etti.
Türkiye’ye gelince, her ne kadar tarafsız olduğunu dönemin siyasal iktidarı beyanlarda bulunduysa da bir kararname ile cumhuriyetçilere yapılan yardımı engelledi. Buna rağmen kaçak yollarla İspanya’ya gidip halk cephesine katılmaların olduğuna ilişkin iddialar vardı. Ancak hükümetin yüreği Franco ile beraberdi. Hatta Atatürk’ün 12 Mayıs 1937’de Meclis’te yaptığı konuşmada, İspanya İç Savaşı’nı değerlendirirken söyledikleri, aslında kendi ülkesi için düşündüklerinin bir ifadesidir: “Dünya Endülüs’te muazzam bir ihtilâle şahitlik etmektedir. General Franco’nun milletperverlerden müteşekkil ordusu, İspanyol halkının desteğini de ardına alarak, halkı sınıf tabanında parçalamak gibi bir felakete girişmiş olan hükümete karşı haklı bir mukavemet göstermekte ve yirmi beş milyonluk büyük İspanyol milletini tek bayrak ve mukaddes bir milli ülkü etrafında birleştirerek zafere yürümektedir.” [48]
Cumhuriyetçilere yapılan yardıma gelince, Stalin’in 1936 tarihinde gönderdiği telgrafta şu ifadeler yer alıyordu. “İspanya’yı gerici faşist baskıdan kurtarmak, sadece İspanyolların meselesi değildir. Bu mesele, tüm ilerici insanlığın meselesidir,” diyordu. Bu söylem lafta kalmamış, gıda, ilaç, silah ve mühimmat yardımı ard arda yapılmıştır. Savaşın başlangıcından itibaren Sovyetler Birliği Komünist Partisi, Sovyet sendikaları ve işçi birlikleri, İspanyol halkına her türlü desteği sağladılar. Savaşın başlamasını müteakip bir ay içinde İspanya Halk Cephesi için açılan hesaptaki para miktarı 12.000.000 rubleyi aşmıştı. 5 ay sonra bu miktar 60.000.000 ruble civarındaydı. 1936 yılında Sovyetlerin en büyük limanı olan Odessa’dan boğazlardan geçen toplam dört gemi Zyrianin, Neva, Turksib ve Kavan gemilerinde gıda yardımı doluydu. Bu yardımın kalemleri Özgürlük Dünya Dergisi şu şekilde açıklamıştır. 1.000 ton yağ, 4.200 ton şeker, 7.000 ton buğday, 3.500 ton un, 2.000 ton dondurulmuş balık, 300 ton domuz yağı, 2.000.000 kutu konserve, 1.200.000 kutu süt, 100.000 paket yumurta. Savaş boyunca bu yardımlar devam etti. Bir yıl içinde Karadeniz limanlarından İspanya’ya 23 Sovyet gemisi savaş malzemesi ve silah taşıdı. Bu yardımlar, cumhuriyetçilerin Franco güçlerine ve İtalya’nın gönderdiği Mussolini ile Nazi güçlerine karşı silahlanmasını sağladı. Silahlanma ile ilgili yardımlar da aşağıdaki gibidir.
- 806 savaş uçağı,
- 362 radar
- 120 donanımlı otomatik mitralyöz,
- 500 topçu kuvvetleri için malzeme,
- 340 havan,
- 113 mitralyöz,
- 000 bomba
Bunların dışında 160 havacı katılmış, bunların 21’i ölmüştü.
Troçkistlere gelince; İspanya’daki Franco güçleri ile savaşacaklarına tüm enerjilerini İspanya Komünist Partisi, Stalin ve SSCB’ye ayırmışlardı. Neredeyse SSCB’yi , Franco faşizminden daha tehlikeli görüyordu. Partido Obrero de Unificación Marxista (POUM) Birleşik Marksist İşçi Partisi, anti Stalinist bir çizgi izlemiş olmakla birlikte Franco rejimine karşı ulusalcı-Marksist gruplarla birlikte savaştılar.
Anarşist lider Buenaventura Durruti’nin en büyük amacı Barselona’dan sonra Zaragoza’nın da faşistlerden kurtarılması için savaşa katılmaktı. 20 Kasım 1936 tarihinde yapılan bir suikast sonucu şüpheli bir şekilde öldürülmüştür.
Enternasyonal ve Uluslararası Tugaylara gelince; Uluslararası Tugaylar, İspanya İç Savaşı’nda Cumhuriyetçi güçlerle birlikte savaşmak üzere 53 ülkelerden gelen yaklaşık 40.000 gönüllü birliklerdir. Bu gönüllüler, İspanyol milliyetçi güçlerine, Faşist İtalya ve Nazilere karşı savaştılar. Enternasyonal’in çağrısını ile işçi sınıfı ve emekçiler ile ezilen halklar dünya çapında çığ gibi büyüyen bir destek kampanyasına çevirdiler. Dünyanın her yanından işçisi-köylüsü, genci-yaşlısı, kadını-erkeği, siyahı-beyazı ile her sınıf ve renkten, dil, din ayırımı gözetmeksizin insanlar bir sel gibi akıp İspanya halkının yardımına koştu. Marksistlerden, anarşistlere, sosyalistlerden, Troçkistlere, İrlanda Cumhuriyetçilerinden anti-faşistlere, Hristiyan’ından, Yahudi’sine kadar nerdeyse tüm dünyanın renkleri seferber oldu. İspanya halkı için her şeylerini vermeye hazır insanlar maddi ve manevi yardımlar ile para, silah, her çeşit ihtiyaç için malzeme topladılar. İspanya’da savaşmak için dünyanın her köşesinde insan gönüllü yazıldı ve binlerce kilometrelik yolları, dağları, denizleri, çölleri aşıp Fransa’yı kat ederek, Pirene dağlarını aşıp Cumhuriyetçiler’in saflarına katıldılar. İspanya artık emperyalist-faşist katil sürüleriyle dünya halklarının karşı karşıya geldiği bir savaş meydanına dönüştü[44]. Burada Uluslararası Tugayların kuruluşu ile ilgili ayrıntıya girmeyeceğim. Sadece bu birliklerin yeterli savaş donanımı ve eğitimine sahip olmadıklarını belirtmek istiyorum. Üç yıl süren savaş boşunca 16.000’den fazla kayıp verdiler. Bunların büyük çoğunluğu Avrupa ülkeleri ile Amerika, Meksika ve Güney Amerika’dan katılmışlardı. Yazar, sanatçı ve aydınların birçoğu bu savaşta gönüllüydü ve savaş taktik ve tekniğine sahip olmadığı için ölmüşlerdi. Henüz Küba Devrimi yapılmadan önce sonradan devlet başkanı olacak şair Alberto Bayo, Fidel Castro, Ernesto Che Guevara, Raul Castro olmak üzere 80 üzerinde Kübalı devrimcilerin İspanya’da halk birliklerine gerilla eğitimini verdiklerini çoğumuz bilmiyorduk. İspanya’da miting ve gösterilerde, konserlerde Alman, Fransız, İngiliz, Amerikalı, Yunan sanatçı ve yazarlar ile şarkıcılar moral vermek amacıyla gelmişlerdi. Hatta bunlar arasında İspanya İç Savaşı’nı kaleme alan Amerikalı yazar Ernest Hemingway, Fransız filozof Simone Weil, sonradan Almanya’da başbakan olacak Willy Brandt da Enternasyonal’in çağrısına uyarak İspanya’ya gelmişlerdi.
Bu savaşta Alman Kondor Lejyonu hava taktiklerini ve teorilerini deneme fırsatı buldu. Bunlar içinde en önemlisi 27 Nisan 1937 yılında Guernica’nın yoğun hava bombardımanı ile yok edilmesiydi.
İspanya’ya oldukça fazla miktarda tank ve zırhlı araç gönderilmişti. Ne var ki, bunlar, zırhlı birlik teorisine uygun olarak kullanılmadı. Tanklar, piyade destek elemanı olarak kaldı. Bu durum, batılı gözlemcilerin zihinlerinde yanlış imaj bıraktı ve onlar tankın stratejik bir unsur olmadığı yanılgısına düştüler.
Mart 1939’da Falanjistler, 600.000 ölü-yaralı, 1.000.000’dan fazla sürgün ve sınırsız tahribata sebep olarak ülkeye hakim oldular.
Almanlar deneyim açısından en kazançlı çıkan ülke oldu. İspanya İç Savaşı Hitler’in durumunu güçlendirdi. Fransa üçüncü bir faşist komşuya sahip oldu. Ayrıca Akdeniz’deki bu gerginlik Hitler’in Orta Avrupa’da rahat hareket etmesini; Avusturya ile Çekoslovakya’yı ilhakını kolaylaştırdı. Ayrıca Madrid’i Berlin-Roma Anti Kominterin paktına yakınlaştırdı. 1940’ta Çelik Pakt adını alacak olan üçlü dayanışmanın temelleri de atılmış oldu.[49]
1939 yılının ilk ayında Barcelona’yı ele geçiren Franco, Şubat 1939 tarihinde Katalonya’ya girdi. İngiliz ve Fransız hükümetleri Halk Cephesi hükümeti ile ilişkilerini keserek Franco faşist yönetimini tanıdılar. Bu tarihlerde Madrid ancak 3 ay daha dayanabildi. 28 Mart 1939 tarihinde Madrid düştükten sonra tüm İspanya Franco birlikleri tarafından işgal edildi. Bu arada yüzlerce kent yerle bir edilmişti. Sayıları milyonu aşan İspanyollar ülkeyi terk etmek zorunda kaldı.
< Önceki bölüm Sonraki bölüm >
[47] Özgürlük Dünyası Dergisi, İspanya İç Savaşı üzerine düşünceler (Mart, 1997).
[48] http://haber.sol.org.tr/devlet-ve-siyaset/marksistlerin-mustafa-kemale-bakisi-haberi-35639
[49] https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0spanya_%C4%B0%C3%A7_Sava%C5%9F%C4%B1
- Irkçılık - 31 Aralık 2022
- Azgelişmişlik Üzerine (3) - 26 Kasım 2022
- Azgelişmişlik Üzerine (2) - 12 Kasım 2022