Eğitimde Zam Fırtınası: Açıköğretim Ücretleri İki Yılda Yüzde 600 Arttı

Türkiye’de ekonomik krizle derinleşen hayat pahalılığı, eğitimi de doğrudan etkiliyor. Özel okulların ardından merkezi sınavlar ve açıköğretim programlarında yaşanan yüksek oranlı ücret artışları, milyonlarca öğrenciyi zor durumda bırakıyor. Özellikle dar gelirli ailelerin çocukları için alternatif bir eğitim yolu olan açıköğretim, artık ciddi bir mali yük haline gelmiş durumda.

İki Yılda Yüzde 600 Artış

2022-2023 eğitim döneminde 365-395 TL arasında olan açıköğretim kayıt ücretleri, 2023-2024 döneminde bin 180 ila 2 bin 80 TL’ye yükseldi. 2024-2025 eğitim yılında ise ücretler yüzde 70 ila 90 oranında zamlanarak 2 bin 430 TL’ye kadar çıktı. Bazı lisans ve ön lisans programlarında bu rakamın 3 bin 400 TL’yi bulduğu bildirildi. Böylece iki yıl içinde ücret artışı bazı programlarda yüzde 600’ü aştı.

2,6 Milyon Öğrenci Etkileniyor

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, açıköğretim sisteminde 2024-2025 eğitim yılı itibariyle toplam öğrenci sayısının 2 milyon 688 bin 581 olduğunu belirtti. Gürer, sistemin özellikle gelir düzeyi düşük ailelerin çocukları için bir eğitim fırsatı sunduğunu ancak kayıt ücretlerine yapılan yüksek oranlı zamların bu fırsatı daralttığını vurguladı.

Açıköğretim öğrencilerinin büyük çoğunluğunu kız öğrencilerin oluşturduğunu belirten Gürer, “Toplam öğrencilerin 1 milyon 523 bini kadınlardan oluşuyor. Bu öğrenciler, eğitimlerine devam edebilmek için büyük özveriyle mücadele veriyor. Ücretlerdeki her artış onlar için ilave bir yük anlamına geliyor” dedi.

Eğitimde Fırsat Eşitliği Zedeleniyor

Kayıt ücretleriyle birlikte merkezi sınav ücretlerinde de yaşanan artış, öğrenci ve ailelerin ekonomik baskı altında kaldığını gösteriyor. Gürer, “Artan giderler ve daralan gelirler karşısında öğrenciler her ödeme kalemindeki artıştan doğrudan etkileniyor. Bu durumun sürdürülebilirliği ciddi bir sorun haline gelmiştir” diyerek iktidara eğitim harcamalarına ilişkin daha hassas ve eşitlikçi bir yaklaşım çağrısı yaptı.

“Eğitim anayasal bir haktır. Eğitim harcamalarını artırmak değil, kolaylaştırmak gerekir” diyen Gürer, özellikle sınav ücretlerinin öğrenciler için bir engel haline gelmemesi gerektiğini vurguladı.

Sınav Ücretleri de El Yakıyor

ÖSYM tarafından yapılan merkezi sınavlarda başvuru ücretleri de dikkat çekici düzeylere ulaştı. 2024 yılında sınav başvurularından 4,4 milyar TL gelir elde eden ÖSYM, 2025 Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda (YKS) her bir oturum için 450 TL ücret talep etti. İki oturuma katılan öğrenciler 900 TL, üç oturuma katılan öğrenciler ise 1.450 TL ödemek zorunda kaldı.

Ayrıca, bu yıl yapılacak 10 bin öğretmen ataması sınavında, öğretmen adaylarından 1.140 TL sınav ücreti alındı. Yüksek başvuru ücretleri nedeniyle birçok aday sınavlara katılamazken, sınavlar giderek eğitimde fırsat eşitliğini zedeleyen bir unsur haline geliyor.

Açıköğretim Öğrenci Sayıları (2025):

  • Anadolu Üniversitesi: 1.539.964
  • Atatürk Üniversitesi: 577.869
  • İstanbul Üniversitesi: 548.598
  • Ankara Üniversitesi: 22.150

Eğitimdeki bu mali yük artışları, hem öğrenciler hem aileler açısından derin bir toplumsal eşitsizliğe işaret ediyor. Uzmanlar, hükümetin eğitim politikalarında ekonomik adaleti gözeten yapısal düzenlemelere gitmemesi halinde, gençlerin eğitim hakkının ciddi biçimde tehdit altına gireceği uyarısında bulunuyor.