Pakistan’da eski devlet başkanı İmran Han, 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu karar, ülkenin siyasi tarihinde bir dönüm noktası olarak görülüyor.
İmran Han, 2018 yılında Pakistan Adalet Hareketi (PTI) partisinin lideri olarak seçimleri kazanmış ve Pakistan’ın 22. başbakanı olmuştu. Ancak, görev süresi boyunca birçok skandala ve krize imza attı. En önemlisi, 2020 yılında ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşmede, Pakistan’ın nükleer silah programının detaylarını Trump’a sızdırdığı iddia edildi. Bu iddia, Pakistan’ın güvenlik ve egemenliğini tehlikeye attığı gerekçesiyle hem muhalefet hem de kamuoyu tarafından büyük tepki çekti.
İmran Han, bu iddiaları reddetse de, Pakistan Yüksek Mahkemesi, 2021 yılında bir soruşturma başlattı. Soruşturma sonucunda, İmran Han’ın Trump ile yaptığı görüşmenin ses kaydının bulunduğu ve bu kaydın devlet sırlarını ifşa ettiğini kanıtladığı ortaya çıktı. Bu nedenle, İmran Han hakkında “devlet sırlarını ifşa etmek” suçlamasıyla dava açıldı.
Dava süreci, Pakistan’da büyük bir siyasi krize yol açtı. İmran Han’ın destekçileri, davanın siyasi bir komplo olduğunu ve İmran Han’ın masum olduğunu savundu. Ancak, muhalefet partileri ve sivil toplum örgütleri, İmran Han’ın istifa etmesini ve yargılanmasını talep etti. Ülkede protestolar ve şiddet olayları yaşandı.
2024 yılının başında sonuçlanan dava, İmran Han’ın aleyhine sonuçlandı. Yüksek Mahkeme, İmran Han’ı “devlet sırlarını ifşa etmek” suçundan 10 yıl hapis cezasına mahkum etti. Ayrıca, İmran Han’ın siyasetten men edildiği ve tüm mal varlığına el konulduğu da açıklandı.
Bu karar, Pakistan’da şok etkisi yarattı. İmran Han’ın destekçileri, kararı tanımadıklarını ve direneceklerini açıkladı. Ancak, muhalefet partileri ve sivil toplum örgütleri, kararı memnuniyetle karşıladı ve adaletin yerini bulduğunu söyledi.
Bu kararın Pakistan’ın geleceği için ne anlama geldiği ise henüz belirsiz. Bazı uzmanlar, bu kararın Pakistan’ın demokrasisini güçlendireceğini ve yolsuzluğa karşı bir mesaj olduğunu düşünüyor. Ancak, bazı uzmanlar da bu kararın Pakistan’ın siyasi istikrarını bozacağını ve ülkeyi daha fazla kutuplaştıracağını öne sürüyor.
