6 Şubat 2023 depremlerinde Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde yüzlerce yurttaşın ölümüne yol açan binaların müteahhidi AK Partili Yunus Kaya’nın firar ettiği dönemde dönemin Nurdağı Kaymakamı Seyfullah Ordueri tarafından Mersin’e götürülüp saklandığı iddiaları, kamu görevlilerinin sorumluluğuna ilişkin tartışmaları yeniden alevlendirdi. EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, olayla ilgili herhangi bir adli ya da idari işlem yapılmamasını Meclis gündemine taşıyarak Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a “Bu kişiye neden dokunulmuyor?” sorusunu yöneltti.
Nurdağı’nda Yüzlerce Kişinin Öldüğü Binaların Müteahhidi Kaçırıldı
6 Şubat depremlerinde en ağır yıkımın yaşandığı yerlerden biri olan Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde, AKP’li Belediye Meclis Üyesi ve müteahhit Yunus Kaya’nın inşa ettiği üç bina — Yaşam Konutları, Yunus Kaya Apartmanı ve CCK Apartmanı — yerle bir oldu. Bu binalarda yüzlerce yurttaş yaşamını yitirdi.
Depremin ardından başlatılan adli süreçte Yunus Kaya hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Kaya, 23 Şubat 2023’te yurt dışına kaçmaya çalışırken Mersin’de yakalanarak gözaltına alındı ve ardından tutuklandı. Ancak bu süreçte ortaya çıkan bilgiler, sıradan bir firar vakasının ötesinde, kamu görevlilerinin aktif rol aldığı iddialarını gündeme taşıdı.
İddia: Kaymakam Kaçışa Yardım Etti
Soruşturma dosyasına yansıyan bilgilere göre Yunus Kaya’nın firar ettiği dönemde, dönemin Nurdağı Kaymakamı Seyfullah Ordueri, firari müteahhidi Mersin’e bizzat götürdü. Kaya, burada akrabası Murat Kaya tarafından saklandı.
Bu durumun kamera kayıtlarıyla belgelendiği ileri sürülüyor. Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Murat Kaya hakkında “suçluyu kayırma” suçundan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Ancak kamu görevlisi sıfatıyla bu eyleme karıştığı iddia edilen Seyfullah Ordueri hakkında ise bugüne kadar herhangi bir adli ya da idari işlem yapılmadı.
Soruşturma Yok, Terfi Var
Olayın ortaya çıkmasına rağmen Seyfullah Ordueri görevden alınmak bir yana, terfi ettirilerek Kırıkkale Vali Yardımcılığı görevine atandı. Bu atama, depremle ilgili soruşturmaların eşit ve şeffaf yürütülmediği yönündeki eleştirileri derinleştirdi.
EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, yaşanan bu durumu “suçun ödüllendirilmesi” olarak nitelendirerek sert tepki gösterdi:
“Depremde yüzlerce yurttaşın ölümüne yol açan yapıların müteahhitlerinden birini kaçıran kaymakamın görevden alınması gerekirken terfi ettirilerek vali yardımcısı yapılması, adaletin nasıl işlediğini gözler önüne seriyor. Kamu görevlileri yargı dokunulmazlığı zırhına sarılırken, yurttaşların adalet talebi yok sayılıyor.”
Karaca’dan Adalet Bakanı Tunç’a Sert Sorular
Karaca, Meclis Başkanlığı’na sunduğu soru önergesiyle Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan net yanıtlar talep etti. Önergede şu sorular yer aldı:
-
Suç işleyen bir kişiyi kaçırdığı kamera kayıtlarıyla sabit olan eski Nurdağı Kaymakamı ve halen Kırıkkale Vali Yardımcısı Seyfullah Ordueri hala görevinin başında mıdır?
-
Ordueri hakkında açılmış bir adli ve idari soruşturma var mıdır? Varsa hangi aşamadadır?
-
Deprem sonrası müteahhitlik faaliyetlerinde ağır ihmali veya kusuru bulunan kamu görevlilerine yönelik kaç soruşturma açılmıştır?
-
Bu soruşturmaların kaçı sonuçlanmıştır ve sonuçları nedir?
-
Nurdağı’nda yıkılan Yaşam Konutları, Yunus Kaya Apartmanı ve CCK Apartmanı ile ilgili bilirkişi raporlarında kamu kurumlarının sorumluluğu ne orandadır?
-
Deprem suçlarında sorumluluğu bulunan kaç müteahhit yargılanmaktadır? Kaçı hakkında yakalama kararı bulunmaktadır?
Cezasızlık Zinciri: Kamu Görevlileri Yargılanmıyor
6 Şubat depremlerine ilişkin yürütülen davalar ve soruşturmalar, kamuoyunda “cezasızlık zinciri” tartışmalarını her geçen gün büyütüyor. Müteahhitlerin bir kısmı hakkında davalar açılırken, ruhsat, denetim ve izin süreçlerinde imzası bulunan kamu görevlilerinin büyük bölümü hakkında hiçbir işlem yapılmıyor.
Hukukçulara göre bu durum, yalnızca bireysel hataları değil, sistematik bir cezasızlık politikasını işaret ediyor. Afetlerde yaşanan ölümlerin önemli bir kısmı teknik eksikliklerden değil, idari denetimsizlikten ve siyasal koruma ağlarından kaynaklanıyor.
Bu tablo, gelecekte benzer felaketlerin yaşanmasının önünü açıyor. Çünkü hesap verilmeyen her kamu görevlisi, denetim mekanizmalarını fiilen ortadan kaldıran bir uygulama zincirinin parçası haline geliyor.
Yargı Süreci ve Kamu Vicdanı
Yunus Kaya davası ve Seyfullah Ordueri hakkındaki iddialar, deprem sonrası adalet arayışının yalnızca mahkeme salonlarında değil, siyasetin merkezinde de şekillendiğini gösteriyor. Karaca’nın önergesiyle Meclis gündemine taşınan bu olay, yargının bağımsızlığı, bürokratik dokunulmazlıklar ve adalet mekanizmasının tarafsızlığı üzerine yeni bir tartışma zemini açmış durumda.
Bu soru önergesine Adalet Bakanlığı’nın nasıl bir yanıt vereceği ve Ordueri hakkında bir işlem yapılıp yapılmayacağı, yalnızca bu dosyanın değil, depremle ilgili yüzlerce benzer dosyanın da seyrini belirleyebilir.
- NHY/ ANKA Haber Ajansı, TBMM Tutanakları, Soru Önergesi — EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca
- Tarih Sofralarda Konuşuyor: 4000 Yıllık Nohut, 8600 Yıllık Ekmek - 8 Ekim 2025
- Zorunlu Eğitim Kısalıyor mu? - 8 Ekim 2025
- Sevda Karaca’dan Adalet Bakanı Tunç’a Sert Sorular - 8 Ekim 2025