Cinayet davasında gerilim tırmanıyor: Sinan Ateş’in eşi yeniden hedefte
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayeti etrafındaki tartışmalar, dava süreci devam ederken yeniden alevlendi. Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Fatih Aydın, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, öldürülen Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’i hedef alan ifadeler kullandı.
Aydın, “Biz susuyorsak korktuğumuzdan değil, vaktini beklediğimizdendir. Günü geldiğinde herkes yaptığının hesabını hem mahkemede hem tarihin önünde verecektir” sözleriyle tepki topladı.
Arka plan: Cinayet davası ve “güvenlik” endişeleri
Gerilim, davanın kritik sanıklarından avukat Serdar Öktem’in 6 Ekim’de İstanbul’da silahlı saldırı sonucu öldürülmesinin ardından tırmandı.
Bu gelişme üzerine Ayşe Ateş, kamuoyuna yaptığı açıklamada mahkemeye daha önce yaptığı uyarıyı hatırlattı:
“Can güvenliğinin sağlanması gerektiğini mahkeme heyetine iletmiştim. Çünkü süreç artık kamuoyunun gözü önünde ilerlemiyordu ve arka planda sıcak gelişmeler yaşanıyordu.”
Ateş’in bu açıklaması, hem davanın seyrine dair şeffaflık tartışmalarını hem de devletin koruma sorumluluğu konusundaki soru işaretlerini yeniden gündeme getirdi.
Ülkü Ocakları’ndan suçlama ve tehdit tonu
Ateş’in açıklamalarına yanıt niteliğinde paylaşım yapan Ülkü Ocakları yöneticisi Fatih Aydın, sert ifadelerle Ayşe Ateş’i “karanlık odaklara hizmet etmekle” suçladı.
Aydın, şu ifadeleri kullandı:
“Her fırsatta Milliyetçi-Ülkücü Hareketi hedef gösteren bu kadının derdi adalet değil, görev aldığı karanlık odakların senaryosunu oynamaktır. Kime hizmet ettiğin belli ama bil ki bu dava ne senin algı oyunlarınla kirlenir ne de iftiralarınla sarsılır.”
Aydın’ın açıklaması, yalnızca kişisel bir tepki olarak değil, hareket içi hizalanmanın ve devlet-yargı-siyaset üçgenindeki gerilimin bir dışavurumu olarak değerlendiriliyor.
Yargı süreci ve siyasetin gölgesi
Sinan Ateş cinayeti davası, yalnızca adli bir dosya değil, aynı zamanda ülke siyasetinin derin fay hatlarını açığa çıkaran bir süreç olarak izleniyor.
Ayşe Ateş’in hedef alınması, iktidar çevrelerinin bu dosya karşısındaki sessizliğini ve milliyetçi tabanın iç hesaplaşmasını görünür kılıyor.
Davaya yönelik toplumsal ilgi sürerken, siyasi kutuplaşmanın yarattığı baskı ortamı, hem adalet arayışının seyrini hem de ifade özgürlüğü sınırlarını ciddi biçimde tartışmaya açıyor.
Sessizlik mi, strateji mi?
“Susuyorsak korktuğumuzdan değil” diyen Aydın’ın açıklaması, bir tehdit beyanı mı yoksa politik bir mesaj mı olduğu sorusunu beraberinde getiriyor.
Bu tür açıklamaların kamuya açık şekilde yapılması, yalnızca davanın taraflarını değil, toplumsal adalet duygusunu da doğrudan etkiliyor.
Ayşe Ateş’in açıklamaları ise, cinayetin üzerinin örtülmeye çalışıldığına dair endişeleri yeniden gündeme taşıyor.
- NHY/ Artı Gerçek, Halk TV, Ayşe Ateş’in sosyal medya açıklamaları, Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Fatih Aydın’ın X (Twitter) paylaşımı