AP Türkiye Raportörü Amor: Türkiye AB ile uyumlu bir toplum modeli sunmuyor

AP Türkiye Raportörü Amor: Seçimlerden sonra Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinin devam edemeyeceÄŸi açık

Türkiye’nin AB’ye üyelik süreci, uzun yıllardır tıkanmış durumda. Son seçimlerde CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın üçüncü kez zafer kazanması, bu sürecin geleceÄŸi açısından pek de umut verici bir tablo ortaya koymuyor. Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, seçim sonuçlarını deÄŸerlendirirken, Türkiye’nin demokratik standartlardan uzaklaÅŸtığını ve AB ile uyumlu bir toplum modeli sunmadığını söyledi.

Amor, Türkiye’nin jeopolitik önemini ve bölgesel bir aktör olarak oynadığı rolü takdir ettiÄŸini belirtti. Ancak bunun, demokrasi eksikliÄŸi için bir mazeret olamayacağını vurguladı. Amor, “Türkiye ile ilgili yalnızca ilerleme eksikliÄŸinden bahsedebileceÄŸimizi üzülerek gözlemliyorum. Net kriterlere dayanan katılım sürecinin jeopolitik ile devre dışı bırakılması mümkün deÄŸildir.” dedi.

Amor’un bu sözleri, AP’de geçen yıl yapılan oylamada Türkiye’nin adaylık sürecinin askıya alınmasını isteyen tasarıya karşı çıkanların sesini yansıtıyor. Oylamada, 370 milletvekili tasarıya destek verirken, 109 milletvekili karşı oy kullanmıştı.

Amor, Türkiye’nin AB dış politikasına uyum saÄŸlaması gerektiÄŸini de ifade etti. Rusya’ya yönelik yaptırımlardan kaçınma çabalarının artırılmasının doÄŸru yönde atılmış bir adım olduÄŸunu kaydetti. Ancak Türkiye’nin sert söylem ve askeri vasıtalar kullanarak yürüttüğü dış politikanın ciddi endiÅŸeler yarattığını da ekledi.

Amor, “Avrupa’nın, Türkiye’nin kendi dış politikasını oluÅŸturması ve savunması ile bir sorunu yoktur. Öte yandan bu politikanın ÅŸu andaki gibi sert bir söylem ve askeri vasıtalar kullanılarak yürütülmesi, özellikle diplomatik yöntemler ve uluslararası hukukun giderek daha fazla göz ardı edildiÄŸi bir ortamda, ciddi endiÅŸeler yaratmaktadır.” dedi.

Amor’un bu eleÅŸtirisi, Türkiye’nin Suriye’de Barış Pınarı Harekatı’na giriÅŸmesinden sonra AB tarafından yapılan açıklamalara benziyor. AB Konseyi BaÅŸkanı Charles Michel, harekatın “uluslararası hukuka aykırı” olduÄŸunu ve “insani krize yol açtığını” söylemiÅŸti.

Amor, “AB’ye üye olmak bir ülkedeki demokrasinin durumuyla ayrılmaz biçimde iliÅŸkilidir. AB ile uyumlu olmak, belirli bir toplum modeliyle uyumlu olmak anlamına gelir. Bugün mevcut Türk hükümeti tarafından sunulan model ise, bunun aksine, otoriter yönetim, denge ve denetleme mekanizmasının olmaması ile tanımlanmaktadır.” diye konuÅŸtu.

Amor’un bu tespiti, AP’nin geçen ay yayınladığı Türkiye raporunda da yer alıyor. Raporda, Türkiye’de insan hakları ve temel özgürlüklerin durumuyla ilgili “derin kaygı” dile getiriliyor. Raporda ayrıca HDP’nin kapatılma davası ve Osman Kavala ile Selahattin DemirtaÅŸ’ın tutuklulukları da eleÅŸtiriliyor.

Amor, Türkiye ile iliÅŸkilerini “yeni bir formata oturtması gerektiÄŸini düşündüğünü” de söyledi. “Amacı tam üyelik olan, ama ancak asla o sonuca ulaÅŸmayan bu sinik süreci sürdüremeyiz.” diyen Amor, bu sürecin seçimlerden sonra devam etmesinin mümkün olmadığını belirterek şöyle dedi: “Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinin geleceÄŸi konusunda net bir karar vermemiz gerekiyor. Ya bu süreci yeniden canlandıracağız ya da yeni bir iÅŸbirliÄŸi modeline geçeceÄŸiz. Bu kararı vermek için de hem Türkiye hem de AB’de siyasi irade ve vizyon gerekiyor.” dedi…