Kadının özgürlüğü, tüm insanoğlunun özgürlüğü gibi, yalnızca emeğin, sermayenin boyunduruluğundan kurtulmasıyla olacaktır. (Clara Zetkin)
1 Mayıs, İşçi ve emekçiler tarafından dünya çapında kutlanan birlik, dayanışma ve mücadele günüdür. Birçok ülkede 1 Mayıs resmi tatil olarak kabul edilmiştir.
Yılda bir günün proleter günü olarak kutlama ve uygulama kararı ilk kez bir İngiliz sömürge devleti olan 1856 tarihinde Avustralya işçi konfederasyonu tarafından bir defaya mahsus kutlanmasına izin verildi. Ardından ABD, Avustralyalı işçilerin örneğini 1886’da 1 Mayıs’ın evrensel bir iş bırakma günü olmasına karar verdi. 1 Mayıs’ta 200.000 Amerikalı işçi, işbaşı yapmayarak, 8 saatlik işgünü talebinde bulundu. Daha sonra uygulanan polisiye ve yasal baskılarla, işçilerin bu ölçekte bir gösteriyi tekrarlaması birkaç yıl engellenmesine rağmen 1888’de hiçbir değişikliğe uğratılmadan tekrarlanması kararını aldılar ve gelecek gösterinin 1 Mayıs 1890’da yapılmasını kabul ettiler. Karar, Avustralya işçi sınıfı tarafından hem sevinçle karşılandı ve hem de onların öz güveni ve cesaretini olumlu yönde etkiledi. Bu tür kararların alındığı dönemlerde işçi sınıfını bir bayrak altında ve tek bir hedefe odaklanması, kapitalizme karşı işçi-emekçi kitlelerin mücadele azmini yükselteceği gibi nihai hedefe varılacağı inancı hâkimdir.
Avustralya’nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçileri tarafından, günde sekiz saatlik işgünü için Melbourne Üniversitesi’nden Parlamento Evi’ne kadar yürüyüş düzenlendi.
1 Mayıs 1886 tarihinde Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na bağlı işçiler haftanın 6 günü, günde 12 saat olan çalışma koşullarına karşı 8 saatlik çalışma koşuluyla işi bıraktılar. Şikago’da yapılan Gösterilerde 500.000’den fazla işçi katıldı. Kentaki eyaletinde yapılan gösteride 6.000’den fazla siyahi ve beyaz işçi birlikte yürüdü. Bu gösteriler 4 Mayıs’ta burjuvazinin düzenlediği Haymarket Olayı kanla bastırıldı. 14 Temmuz-21 Temmuz 1889’da toplanan İkinci Enternasyonal’de Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs gününün tüm dünyada “Birlik, mücadele ve dayanışma günü ” olarak kutlanmasına karar verildi. Böylece ikinci gösteri 1890 yılında yapılabildi. Geçen süre içinde 8 saatlik işgünü birçok ülkede kabul edildi. Birlik, mücadele ve dayanışma günü bir bayram niteliğini kazandı.
Engels 1 Mayıs 1890’da şunları yazıyordu: “Bugün ben bu satırları yazarken, Avrupa ve Amerika proletaryası ilk kez tek bir ordu halinde, tek bir bayrak altında ve tek bir acil hedef uğrunda, yani… 8 saatlik işgününün yasal olarak tanınması uğrunda seferber olmuş, savaş güçlerini denetliyor. Günümüzün soluk kesici görünümü, bütün ülkelerin işçilerinin bugün gerçekten birleşmiş olduklarını bütün ülkelerin kapitalistlerine ve toprak sahiplerine gösterecektir. Keşke Marks şimdi yanımda olsaydı da, bunu kendi gözleriyle görebilseydi!”
Dünya proletaryasına düşen en büyük görev 1886 tarihinde yakılan bu ateşi söndürmeden devam ettirmek ve kapitalizmi alaşağı etmektir.
Günümüz sosyalist ülkeleri Çin Halk Cumhuriyeti, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, Küba, Venezuela, Bolivya, Vietnam, Laos, Nepal başta olmak üzere birçok ülkede tatil günü olan 1 Mayıs’ı işçiler büyük kitle gösterileriyle kutlamakta; bazı ülkelerde 1 Mayıs siyasal bir eylem biçimini almaktadır.
Yakın bir zamana kadar Osmanlı ‘da düzenlenen ilk 1 Mayıs ‘ın 1909 yılında olduğu sanılmaktaydı. Ama son dönemlerde çıkan belgelere göre Osmanlı ‘da 1 Mayıs 1906 ‘da İzmir ‘e kadar uzanan bir kökene sahiptir.
ÜLKEMİZDE 1 MAYIS:
• 1909 ‘da Üsküp ve Selanik ‘te 1 Mayıs kutlaması düzenlendi.
• 1912 yılında İstanbul`da ilk defa 1 Mayıs kutlaması gerçekleşti.
• 1922 yılında Ankara ‘da İmalat-ı Harbiye işçileri 1 Mayıs gösterisi düzenlendi.
• 1923 yılında 1 Mayıs günü yasal olarak “İşçi Bayramı” ilan edildi.
• 1924`te hükümet, kitlesel 1 Mayıs kutlamalarını yasakladı.
• 1925`te çıkan Takrir-i Sükûn Yasası gereği, İşçi Bayramı’nı yasakladı ve uzun yıllar bu yasak geçerliliğini korudu.
• 1935 yılında 1 Mayıs`a “Bahar ve Çiçek Bayramı” adı verildi ve ücretsiz tatil günü ilan edildi. Türkiye Cumhuriyeti döneminde işçi hareketleri yüzyılın ikinci yarısından itibaren ivme kazandı.
• 1976 yılında uzun yıllar sonra ilk defa geniş katılımlı 1 Mayıs kutlaması Taksimde Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu
nun organizasyonu altında gerçekleşti.
• 1977 yılında İstanbul Taksim Meydanı’nda yaklaşık 500.000 işçi ve halk kitleleriyle en geniş katılımlı 1 Mayıs kutlaması düzenlendi. Ancak, göstericilerin üzerine ateş açıldı ve göstericilerden 34’ü, üstlerine ateş açılması sonucu çıkan izdihamda ezilerek öldü. 1977 yılının 1 Mayıs günü, tarihe Kanlı 1 Mayıs olarak geçti. Askeri darbe hazırlığı olarak yapıldığı MİT tarafından Başbakan Süleyman Demirel’e rapor edilince, Kara Kuvvetleri Komutanı Namık Kemal Ersun re’sen emekliye sevk edildi.
• 1978’de yüzbinlerce kişi tarafından Taksim Meydanı’nda kutlandı.
• 1979da Sıkıyönetim Komutanlığı İstanbul
da miting yapılmasına izin vermedi, sokağa çıkma yasağı ilan etti. Buna rağmen İstanbul sokaklarında yüzbinlere ulaşan rakamlarla 1 Mayıs kutlandı.
• 1981de Milli Güvenlik Konseyi 1 Mayıs
ı resmi tatil günü olmaktan çıkardı. 1 Mayıs günü Taksim’e çıkmak isteyen sendikacılar polisin saldırısıyla karşılaştı. 81 İşçi, temsilci ve sendikacı gözaltına alınarak bir kısmı tutuklandı.
• 12 Eylül sonrasının ilk yasal kutlama girişimi 1988 yılında gerçekleşti. Türk-İş üyesi Kristal-İş, Petrol-iş, Tümtis, Deri-İş sendikaları ile daha sonra Basisen’e katılan Banks ve daha sonra Maden-İş sendikası ile birleşerek Birleşik Metal-İş Sendikasını oluşturan Otomobil-iş sendikaları kurdukları tertip komitesi ile İstanbul Valiliğine başvurarak 1 Mayıs’ı yasal olarak kutlamak istediler. Ancak Valilik 1 Mayıs’ın yasal olarak kutlanmasına izin vermedi. Buna rağmen 1 Mayıs günü Taksim’e çıkmak isteyen sendikacılar polisin saldırısıyla karşılaştı. 81 İşçi, temsilci ve sendikacı gözaltına alınarak bazıları tutuklandı.
• 1989`da Türk-İş üyesi Kristal-İş, Petrol-İş, Tümtis, Deri-İş, Basın-İş ile bağımsız Otomobil-İş, Banks ve Laspetkim-İş sendikalarının 1 Mayıs’ı kutlama isteği, kutlamanın önünde herhangi bir engel bulunmamasına rağmen yasaklandı. 1 Mayıs günü, 1 Mayıs’ı kutlamak üzere Taksim meydanına çıkmak isteyenler yeniden polisin sert tutumuyla karşılaştı. Polisin açtığı ateş sonucu Mehmet Akif Dalcı adında 17 yaşında genç bir işçi hayatını kaybetti. Mecidiyeköy ve Taksim’de pek çok tutuklamalar gerçekleşti.
• 1990’da 1 Mayıs’ın üzerindeki yasağa rağmen, 1 Mayıs’ı korku ve şiddet günü gibi göstermek isteyenlere inat, fabrikalarda, işyerlerinde yüzbinlerce işçinin katılımıyla kutlandı. Fabrikalarda, 1 Mayıs bildirileri okundu, türküler söylenip, halaylar çekilerek kutlandı. Bu arada Taksim’de 1 Mayıs’ı kutlamak isteyen grubun üzerine açılan ateş sonrasında bir genç kız yaralandı, yapılan tüm müdahalelere rağmen felç olmaktan kurtarılamadı. 1 Mayıs kutlamalarına ilişkin en ilginç gelişme Hak-İş gibi kendi sınıfına ihanet eden bir sendika tarafından ilk kez kutlamalara katılımı oldu.
• 1991 yılında 1 Mayıs yine fabrikalarda, işyerlerinde kutlandı.1989 yılından başlayarak 1 Mayıs’a ilişkin tutumunu değiştiren Türk-İş gerek Genel Merkez’inde ve gerekse çeşitli il temsilciliklerinde düzenlediği kapalı salon toplantıları ile 1 Mayıs’ı burjuvazinin isteği doğrultusunda kutladı.
• 1992’nin 1 Mayıs’ında Türk-İş, Hak-İş ve DİSK Ankara’da salon toplantısı ortak bir kutlama gerçekleştirdi. Üç konfederasyonun ortak açıklaması işyerlerinde okundu.12 Eylül’den sonra ilk 1 Mayıs mitingi de aynı yıl gerçekleşti. İstanbul Gaziosmanpaşa Meydanı’nda Sosyalist Parti tarafından bir miting düzenlendi.
• 1993 yılında işçiler yeniden meydanlarda 1 Mayıs’ı kutlamaya başladı. Türk-İş 1 Mayıs’ı İstanbul’da Abide-i Hürriyet Meydanında düzenlenen bir mitingle kutladı. Türk-İş tarihinde ilk kez gerçekleşen bu alanda kutlamaya 60.000 civarında işçi katıldı
• 1994’ün 1 Mayıs’ı ortak kutlamanın yapıldığı, emekçilerin taleplerinin hep bir ağızdan ve birlikte haykırıldığı bir yıl oldu. Demokrasi Platformu içinde yer alan Türk-İş, DİSK, Hak-İş ve daha sonra KESK’i kuracak olan Kamu Çalışanları Sendikaları Platformu İstanbul’da Abide-i Hürriyet Meydanında ortak bir mitingle 1 Mayıs’ı kutladı.
• 1995 Yılında da 1 Mayıs Demokrasi Platformu tarafından ortak bir biçimde kutlandı. Ancak bu kez Hak-İş bu ortak kutlamanın içinde yer almadı, ayrı kutladı. Demokrasi Platformu tarafından organize edilen ortak mitingler İstanbul, İzmir, Mersin, Adana ve Ankara’da yapıldı.
• 1996da Taksim Meydanı'nın yasaklı olduğu gerekçesiyle Kadıköy
de düzenlenen 1 Mayıs kutlamalarına yaklaşık 150.000 kişi katılarak büyük bir coşkuyla kutladılar.
• 1998 ‘in 1 Mayıs’ı “Şimdi Demokrasi Zamanıdır” temel sloganı ile ifade edilen, demokrasi ve özgürlük talebinin, güvenli bir gelecek isteğinin dile getirildiği mitinglere sahne oldu. 12 Eylül sonrasında İlk kez 1 Mayıs yaygın biçimde kutlandı. Türk-İş, Hak-İş, DİSK ve KESK tarafından İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin, Adana, Çanakkale, Diyarbakır, Malatya, Gaziantep ve Samsun başta olmak üzere pek çok ilde ve ilçede 1 Mayıs kutlandı.
• 2000 yılının 1 Mayıs’ı kutlamak üzere bir araya gelen Türk-İş, Hak-İş, DİSK ve KESK 1 Mayıs 2000 için temel sloganı “Küresel saldırıya karşı güç birliği olarak benimsemişlerdi. İstanbul, Ankara, İzmir, Samsun, Gaziantep, Diyarbakır, Mersin, Malatya, Tunceli’de düzenlenen mitinglerde çalışanlar sosyal devletin korunmasını istediler ve iş güvencesi talep ettiler.
• 2006 yılında en geniş katılımın yaşandığı ilçe Kadıköy’dür. Çeşitli sendikalar ve gruplar saat 12:00 -16:00 arasında Rıhtım Caddesi`nde yapılan mitingle kutlandı.
• 2007 yılında 1 Mayıs’ı tekrar Taksim’de kutlayarak aynı zaman da 1977’de olan olayları anmak isteyen grupları polis silah, biber gazı, gaz bombası kullanarak engeller. 100’den fazla kişi yaralanır. Valiliğe göre 580, diğer kaynaklara göre 700’e yakın gözaltı gerçekleşir.
• 2008 Nisan’ında, 1 Mayıs’ın “Emek ve Dayanışma Günü” olarak kutlanması kabul edilir.
• 2009 Nisan’ında Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verilen önergeden sonra 1981’den sonra tekrar resmi bayram olarak kabul edildi.
• 2009 Nisan Taksim’e çıkılmasına izin verilmedi.
• 2010 yılının 1 Mayıs günü resmi rakamlara göre 140.000 kişinin katılımıyla Taksim’de kutlandı.
• 2011 yılında Taksim Meydanı’nda olaysız bir şekilde DİSK, KESK, TÜRK-İŞ ve HAK İŞ öncülüğünde gerçekleşti.
• 2012 yılında yine Taksim Meydanı’nda kutlandı.
• 2013 yılında Taksim Meydanı’nda kutlamaların bitiminde polis, işçilerin üzerine tazyikli su, biber gazı ile müdahale etti. Çok sayıda kişi yaralandı. DİSK yetkililerinin Taksim Meydanı’ndan çıkışlarına izin verilmedi.
• 2014 yılında sendikalar, bu uğurda ölenleri anmak amacıyla 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak istedi. Başbakan Tayyip Erdoğan izin vermemekte kararlıydı. Meydana gelmek isteyenlere polis müdahalesi yapıldı. Çok sayıda kişi yaralandı ve tutuklamalar yapıldı.
• 2015 yılında Valilik Taksim Meydanı’nı ablukaya aldı. Girişler yasaklandı. Taksim’e çıkmak isteyen işçilerin üzerine TOMA ve gaz bombaları ile müdahale etti.
• 2016 yılında Bakırköy Halk Pazarında 1 Mayıs kutlaması yapıldı. Taksim meydanı yine kapalıydı.
• 2017 yılında Taksim Meydanı yine yasaklı yine Bakırköy Halk Pazarı.
• 2018’de Sendikalar ve demokratik kitle örgütleri, Maltepe meydanı’nda kutlamayı yapacaklarını bildirdiler.
Bu yazıyı büyük dünya şairlerinden Nazım Hikmet’in şiiriyle bitirmek istiyorum.
Türkiye işçi sınıfına selam
Selam yaratana!
Tohumların tohumuna, serpilip gelişene selam!
Bütün yemişler dallarınızdadır.
Beklenen günler, güzel günlerimiz ellerinizdedir,
haklı günler, büyük günler,
gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan,
ekmek, gül ve hürriyet günleri.
Türkiye işçi sınıfına selam!
Meydanlarında hasretimizi haykıranlara,
toprağa, kitaba, işe hasretimizi,
hasretimizi, ay yıldızı esir bayrağımıza.
Düşmanı yenecek işçi sınıfımıza selam!
Paranın padişahlığını,
karanlığın, yobazın
ve yabancının roketini yenecek işçi sınıfına selam!
Türkiye işçi sınıfına selam!
Selam yaratana!
(Nazım Hikmet RAN – 12 Ağustos 1962)
30 Nisan 2018, Pazartesi
- Irkçılık - 31 Aralık 2022
- Azgelişmişlik Üzerine (3) - 26 Kasım 2022
- Azgelişmişlik Üzerine (2) - 12 Kasım 2022