Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) 16 Nisan referandum sonuçlarını şaibeli hale getiren “mühürsüz oylar geçerlidir” kararıyla ilgili birçok çelişki ve soru işareti ortaya çıktı. Mühürsüz oy kullanılmasının suçunu sandık kurullarına yıkarak işin içinden sıyrılmaya çalışan YSK; bu zamana kadar yapılan seçimlerde yasal şekilde “mühürsüz oylar geçersizdir” kuralını uygularken; bu kararından, yönetim sisteminin değişikliğinin oylandığı referandum sırasında ve “hayır” çıkma ihtimalinin arttığı bir anda vazgeçmesi şüphe yarattı. Kararında mühürsüz oyların “münferit de olsa bazı sandıklarda” olduğunu öne süren YSK, buna ilişkin tam rakam veremedi.
YSK, sayım sırasında mühürsüz oyların bazı sandık kurulları tarafından mühürlenmesiyle oluşan “yasa dışı” durumu örtbas etti. İhtiyaçtan fazla “tercih” kaşesi ihalesi yapan YSK’nin referandum sırasında “evet” mührünün kullanılmasına izin vermesi ise seçmen iradesini üstü kapalı olarak “evet”e itti. Ayrıca 16 Nisan günü, yurtdışında kullanılan mühürsüz oylar geçersiz, yurtiçindekilerin ise geçerli sayılması hukuk birliğini zedeledi ve kaosa neden oldu. Tüm bunlara karşılık YSK’nin gerekçeli kararını CHP’nin itirazından sonra, ilçe seçim kurullarına da itirazların sona ermesinden sonra açıklaması “yangından mal mı kaçırılıyor” yorumuna neden oldu. İşte yaşanan süreç ve ortaya çıkan çelişkiler…
1-Arkasında mühür bulunmayan oy pusulaları geçerli değildir” kuralı nereden geliyor?
Oy pusulalarının nasıl olacağı 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile düzenlendi. Yasanın 77. maddesine göre oy pusulaları ve zarflar, mühürlü olmak durumunda ve sandık kurulları seçim başlamadan önce mühürlemeyi yapmak zorunda. Yasanın 98 ve 101. maddelerine göre üzerinde sandık kurulu mührü bulunmayan zarf ve oy pusulaları “geçersiz”. Oy pusulalarının mühürlü olacağını düzenleyen 101. maddeyi de bizzat AKP 2010’da değiştirdi. Yani, mühürsüz oyların geçersiz sayılacağı kuralı, tamamen yasal bir düzenleme.
2-YSK’nin tartışmalı kararına kadar olan süreçteki içtihatları nedir?
YSK, 2004’ten bu yana istisnasız olarak “arkasında sandık kurulu mührü bulunmayan oyları geçersiz” saydı. Hatta Bitlis’in Güroymak ilçesinde 30 Mart 2014’te yapılan belediye başkanlığı seçiminin, zarfta mühür olmadığı gerekçesiyle iptal edilerek yenilenmesine karar verildi. Kurul, başta 2010 anayasa değişikliği olmak üzere, bu zamana kadar yapılan seçimlerle ilgili hazırladığı genelgelerde, mühür şartını hep aradı. Bununla da yetinmeyen YSK; 16 Nisan referandumunun kurallarını içeren 14 Şubat 2017 tarihli genelgede de “mühürsüz oyların geçersiz sayılacağı” uyarısı yaptı. YSK; eğitimlerde de bu kuralı anlattı. Hatta YSK’nin referandumda nasıl oy kullanılacağına ilişkin sitesine koyduğu tanıtıcı broşürde, oy pusulalarının üzerinde sandık kurulu mührü bulunması gerektiğine işaret edildi. Bu broşür, halen YSK’nin sitesinde bulunuyor.
TUTANAK NEDEN SADELEŞTİRİLDİ?
3- Sandık sonuç tutanakları bir hafta kala neden değiştirildi?
Referanduma bir hafta kala “Anayasa Değişikliği Halkoylaması Seçimi Sandık Sonuç Tutanağı” sadeleştirildi. Eski sonuç tutanağında yer alan bazı önemli maddeler, referandumla ilgili hazırlanan tutanaklarda yer almadı. İşte çıkarılan o maddeler: – İlçe Seçim Kurulu’ndan alınan toplam oy pusulası sayısı. – Kullanılmayarak artan oy pusulası sayısı. – İtiraz üzerine geçerli sayılan oy pusulası. – İlçe Seçim Kurulu’ndan alınan toplam zarf sayısı. – Kullanılmayarak artan zarf sayısı. – Geçerli sayılan zarf sayısı. – Sandıktan çıkan zarf sayısı.
REFERANDUMUN KADERİ DEĞİŞİYOR
4- 16 Nisan günü YSK, ilk olarak hangi kararı, hangi gerekçe ile aldı?
Doğu’daki 32 ilde saat 07.00’de, diğer illerde ise 08.00’de oy kullanma işlemi başladı. Her şey yolunda giderken ilk olarak bazı yerlerde tercih mühürü yerine evet kaşesi kullanıldığı haberleri geldi. Ayrıca, oy pusulasının arkası yerine ön yüzüne sandık kurulu mühürü vurulduğu bilgileri YSK’ye akmaya başladı. Kurul, sabah 10.00 gibi toplanarak konuyu karara bağladı ve her iki durumdaki oyların da geçerli olduğuna hükmetti. YSK, bununla da yetinmedi, gerekçesini yazarken, “arkasında sandık kurulu mührü bulunmayan oy pusulalarının geçerli olmadığı”, nedeninin de “sahte oy kullanılmasını engellemek” olarak açıklandı. Yani, bu saate kadar hukuk normal şekilde uygulanmaya devam etti.
MÜHÜRSÜZLERİN ÇOĞU DOĞU’DA
5- YSK, “mühürsüz oylar geçerlidir” kararını nasıl ve neden aldı?
AKP’nin YSK Temsilcisi Recep Özel, AKP Genel Merkezi’nde kurulan Seçim Koordinasyon Merkezi’ne bazı illerde mühürsüz oy kullanıldığı haberleri geldiğini belirterek, 15:30’da YSK’ye başvurdu. Özel; tek sayfalık, basit şekilde yazılmış ve somut olay içermeyen dilekçesinde “mühürsüz oyların geçerli sayılmasını” YSK’den istedi. 11 kişilik YSK de acil olarak toplanarak AKP’li temsilcinin talebini Doğu’da sandıklar kapandıktan 5 dakika sonra kabul etti ve mühürsüz oyları geçerli saydı. Ve bir anda referandumun kaderi değişti. AKP’nin talepte bulunduğu saat ise kritik bir zaman dilimini içeriyordu. AKP Genel Merkezi’ne ulaşan sandık çıkış verileri bu saatlerde anlam kazanmaya başlandı. İddiaya göre hayır oylarının evetle başa baş gittiği anlaşıldı.
6- Karar neden SMS ile gönderildi, neden numara yer almadı?
YSK; tercih mührü yerine evet mührü kullanılan oyların geçerli olduğuna ilişkin kararını, 15.54’te SMS ile sandık kurullarına gönderdi. Bu mesajda, söz konusu kararın 559 numaralı karar olduğuna vurgu yapıldı. Ancak aynı YSK, tartışmalı mühür kararını saat 17.06’da sandık kurullarına SMS ile gönderirken, mesajda karar numarası yer almadı. Aynı zamanda kararın bir saat geç gönderilmesi de soru işaretine neden oldu. Ayrıca, böyle tartışmalı bir kararın gerekçesinin aynı gün yazılmaması da düşündürdü. YSK; aynı gün gerekçeyi yazmayarak imzasız, mühürsüz ve numarasız bir kararla referandumu etkiledi.
7- Mühürsüz oyların çoğunun 32 kentten 20’sinde evet çıkan Doğu’da olması rastlantı mı?
Referandumda oy kullanmanın batıya göre bir saat erkenden başlayıp 16.00’da sona erdiği Doğu’daki 32 ilden çıkan sonuçlar ilginç. Doğu Karadeniz illerini de kapsayan 32 kentin 20’sinde evet oyları önde çıktı. Gözden uzak olan bu sandıklar 16.00’da açıldığında YSK’nin kararı henüz yayımlanmamıştı. Karar ancak bir saat sonra sandık kurulu başkanlarına gönderildi. Bu illerden çıkan evet oyları da referandumun kılpayı iktidar lehine sonuçlanmasına neden oldu. Geçerli sayılan mühürsüz oyların çoğunluğunun da bu kentlerde kullanıldığı belirtildi. Örneğin Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde 1046 nolu sandıktaki oyların tümünün mühürsüz olduğu öğrenildi.
8- Mühürsüz oyların sayısı nasıl tespit edilecek?
Sayıyı tespit etmek şu an için zor. Çünkü YSK, “mühürsüz oylar geçerlidir” kararını alıp bunları sandıklara gönderdiğinde bu karar kesinmiş gibi davrandı. Yani YSK, bu yolla itirazları baştan reddedeceğini de ilan etti. Eğer YSK; mühürsüz oyları geçerli kabul ederken, bunların sayısının evet ve hayırlara dağıtımıyla birlikte tutanak altına alınması talimatı verseydi, sayı belli olacaktı.
NEDEN ÜÇÜNCÜ GÜN?
9- Yurtdışındaki mühürsüz oylar neden geçersiz sayıldı?
YSK’nin yurtdışı temsilciliği, yurtdışında kullanılan mühürsüz oy ve zarfların geçersiz olduğuna hükmederken, 298 sayılı kanuna atıf yaptı. Ancak aynı saatlerde YSK; önce “mühürsüzler geçersizdir” yorumunu yaptığı 559 sayılı kararı sandık kurulu başkanlarına mesajla gönderdi. Sandık kurulu başkanları, bu yorumdan yola çıkarak mühürsüz oyları geçersiz saymaya başladı. Bu sırada AKP Temsilcisi’nin başvurusu üzerine YSK, bu kez SMS ile “mühürsüz oylar geçerlidir” duyurusunu yaptı. Yani, referandum günü 3 ayrı kararın ortada dolaştığı bir kaos durumu yaşandı.
10- YSK gerekçesini neden 3. gün açıkladı?
Gerekçenin açıklandığı 3. gün önemli. Çünkü ilçe seçim kurullarına yapılacak itirazlar için son gündü. Ayrıca CHP’nin başını çektiği parti ve sivil toplum kuruluşları, gerekçe açıklanmadan önce itirazlarını yaptı. YSK; tüm bunlardan sonra gerekçeli kararlarını açıklayarak itirazları boşa düşürdü. İtirazlar, YSK’nin gerekçesi görülmeden yazıldığı için YSK’nin eli güçlendi.
11- Mühür skandalında tek suçlu sandık kurulu başkanları mı? Sorunun kaynağı ne?
Hayır. YSK; daha önceki seçimlerde oy pusulalarını ve diğer malzemeleri, 4 gün öncesinden sandık kurulu başkanlarına teslim ediyordu. Ancak Kurul, 16 Nisan referandumu öncesi bu kuralı değiştirerek torbaları seçim sabahı teslim etti. Ancak yasa gereği, oy torbaları sandık kurulu oluşturulduktan sonra referandum günü açılmak zorunda. Burada asıl sorun, referandumda sandık başkanlarının tarafsız memurlardan seçilmesi kuralından vazgeçilerek siyasi partilerin gösterdiği memurlar arasından seçilmesi oldu. Yeterli düzeyde eğitim verilmeyen sandık kurulu başkanları, oy verme işlemi başlamadan oy pusulalarını mühürlemeyi “unutarak” tartışmaların önünü açtı.
12- Mühürsüz oy skandalının zamanlaması neden manidar?
CHP; mühürsüz oyların sayısının 2,5 milyon olduğunu iddia etti. YSK ise kararında “Münferit de olsa bazı sandık kurulları”ndaki oyların mühürsüz olduğunu öne sürdü. Yani kurul, sayının çok fazla olmadığını savundu. Daha önceki seçimlerde neden bu tür kriz yaşanmadığı sorusu ise yanıtını bekliyor.
13- YSK’nin fazladan bastırdığı oy pusulalarının ne kadarı iade edildi?
Sandığa giden seçmenler için 167 bin 140 sandık kuruldu. YSK’nin seçmen sayısından fazla oy pusulası basmasının nedeni, bazı oy pusulalarının kaybolması durumunda oluşacak açığı gidermekti. Referandum sırasında sandığa gitmeyen seçmenlerin kullanacağı oy pusulaları ile fazladan basılanlar tutanakla YSK’ye iade edilmek zorunda. Fazladan basılan oy pusulalarının sandığa gitmeyen seçmenler yerine kullanıldığı şüphesi var.
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024
- Akşener, Erdoğan’dan Ne İstedi? - 7 Haziran 2024