Türkiye’de Ev Sahibi Olmak: 52 Yıllık Bir Hayal

İstanbul, 3 Aralık 2024 – Türkiye’de bir ailenin ev sahibi olma süresi, dünyadaki en zorlu koşullardan biri olarak dikkat çekiyor. Yakın zamanda BestBrokers.com tarafından yayımlanan bir rapora göre, Türkiye’de ortalama bir 100 metrekarelik ev satın almak için bir ailenin 631 maaş biriktirmesi gerekiyor. Bu da 52 yılı aşkın birikim anlamına geliyor.

Bu rakam, küresel karşılaştırmalarda Türkiye’yi sondan ikinci sıraya yerleştiriyor. Sadece Nepal, 684 maaş gereksinimiyle Türkiye’nin gerisinde yer alıyor. Türkiye’nin bu durumu, yüksek konut fiyatları, düşük maaş seviyeleri ve artan ekonomik belirsizlikle doğrudan bağlantılı.

Dünyada Ev Satın Almanın Daha Kolay Olduğu Ülkeler

Ev almanın en uygun olduğu ülkelerin başında Güney Afrika geliyor. Güney Afrika’da 100 metrekarelik bir mülk, ortalama gelirin yalnızca 71 katına mal oluyor. ABD ise bu listede ikinci sırada yer alıyor; bir Amerikalının 76 maaşla ev sahibi olabileceği belirtiliyor. Bu, altı yıl gibi bir sürede ev sahibi olmayı mümkün kılıyor.

Avrupa’da ise Danimarka, 114 maaşla en uygun ülkelerden biri olarak öne çıkıyor. İrlanda ve İsveç, sırasıyla 123 ve 129 maaş gereksinimiyle Danimarka’yı takip ediyor. Çek Cumhuriyeti ve Slovakya gibi ülkeler ise, Avrupa’nın en zorlu emlak piyasalarından birine sahip. Çek Cumhuriyeti’nde 297 maaşla ev sahibi olunabiliyor, bu da birikim yapılabilirse yaklaşık 25 yıllık kazanca denk geliyor.

Türkiye’de Durum Neden Bu Kadar Zor?

Türkiye’deki emlak piyasası, ekonomik istikrarsızlık ve hızlı enflasyonun etkisiyle son yıllarda giderek daha ulaşılmaz hale geldi. Orta gelirli bir aile için ev sahibi olmak neredeyse imkânsız bir hedef haline dönüşmüş durumda. Üstelik bu rakamlara temel yaşam masrafları, çocuk bakımı, sağlık giderleri gibi ek yükler dahil edilmediğinde dahi tablo oldukça karamsar.

Bir diğer sorun ise maaşların alım gücündeki düşüş. Ortalama gelir seviyelerinin düşük olması, konut fiyatlarının hızla yükselmesiyle birleşince, ev sahibi olmak sadece bir azınlığın erişebildiği bir ayrıcalık haline geliyor.

Kapitalist Sistem ve EÅŸitsizlikler

Bu tablo, yalnızca Türkiye’ye özgü bir durum değil. Kapitalist sistemin yaygın olduğu birçok ülkede, konut sahibi olmak, gelir düzeyine bağlı olarak bir ayrıcalığa dönüşüyor. Ancak Türkiye, bu eşitsizliklerin daha dramatik bir şekilde hissedildiği ülkeler arasında. Yüksek enflasyon, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve zayıf ekonomik yönetim, bu sorunun çözümünü daha da karmaşık hale getiriyor.

Türkiye’de ev sahibi olmanın bu kadar zorlu hale gelmesi, ekonomik sistemin vatandaşlar üzerindeki yükünü açıkça gösteriyor. 52 yıl süren birikim gereksinimi, yalnızca bireylerin değil, aynı zamanda bir ülkenin sosyal ve ekonomik geleceği açısından ciddi bir alarmdır.

Dünyanın birçok yerinde farklı biçimlerde karşımıza çıkan bu sorun, adil ve halk odaklı politikaların önemini bir kez daha hatırlatıyor. Ev sahibi olmanın bir lüks değil, temel bir hak olduğu gerçeği göz önünde bulundurularak, bu tür eşitsizliklere karşı daha adil bir düzen kurulması gereklidir.