MHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli ” ErdoÄŸan’a baktığımda parkasız Deniz GezmiÅŸ görüyorum” diyen futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen’e tepki gösterdi. Bahçeli, “CumhurbaÅŸkanı bir dönemin teröristinin özdeÅŸi olarak takdim edilemez” diyerek Deniz GezmiÅŸ’i terörist ilan etti.
Son süreçte anti-emperyalizmi keÅŸfeden AKP ve siyasal islamcılar, Rıdvan Dilmen benzeri sözler dillendirerek tartışmalar yapıyorlar. Amerikan emperyalizmine hayır diyen Deniz GezmiÅŸ ile bir Amerikan Projesi olan AKP ve Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın isimlerinin birlikte zikredilmesi bile abesle iÅŸtigaldir.
Milli Türk Talebe BirliÄŸi, Ä°slamcı Akıncılar cephesi (Abdullah Gül’ünde içinde bulunduÄŸu grup), “Amerika’yı sevmeyen komünisttir”, “Kızılları boÄŸmanın vakti geldi” derken Deniz GezmiÅŸ ve yoldaÅŸları, solcu öğrenciler “6. Filo Defol” mitingleri yapıyordu.
Amerikan Emperyalizmine karşı mücadele edilen solcular, iÅŸkencelerden geçirildi, onlarca yıl hapis yattı, yargısız infazlarda öldürüldü. Deniz GezmiÅŸ, Yusuf Aslan, Hüseyin Ä°nan’a daraÄŸacı kuruldu, idam edildiler. Tam Bağımsız Türkiye diyen ve Amerikan Emperyalizmine karşı mücadelede canlarını feda eden, Türkiye’nin bu güzel, onurlu evlatları bir de terörist, vatan haini ilan edildiler. Oysa ki onlar, Türkiye’nin aydınlık, güneÅŸli geleceÄŸiydiler. Ä°ÅŸte o geleceÄŸe saldırdılar.
Åžimdi biraz MHP’nin tarihine de bakalım… Hangi maskeyi takarlarsa taksınlar asla silinmeyecek olan o kanlı tarihe…
MHP, siyasi misyonu gereÄŸi her dönem, emperyalizme karşı ülkemizin bağımsızlık kavgasını yürüten güçlere yönelik katliamlar ve saldırılar örgütlemiÅŸtir. Emperyalist tekellere ülkeyi parsel parsel pazarlayan pek çok anlaÅŸmaya imza atmışlardır. Askeri açıdan ise, ordunun NATO’ya bağımlı kılınmasıyla yetinmemiÅŸ, emperyalizmin bölgesel çıkarlarına hizmet edecek tarzda savaÅŸ kışkırtıcılığı ve Sovyetler BirliÄŸi’ne karşı “beÅŸinci kol” faaliyetleri yürütmüştür. Balkanlarda, Kafkaslarda, OrtadoÄŸu’da CIA’nin bir ÅŸubesi gibi çalışmıştır.
MHP, hiçbir dönem dünyanın en büyük, en güçlü zalimleri olan emperyalistlere karşı çıkmamış, karşı çıkanları da katletmiÅŸ bir partidir. Lakin ikiyüzlüce, utanmadan, arsızca hala halkın duygularını sömürmeye devam etmektedir. Oysa MHP, “Milli bir ekonomi” nin deÄŸil, bağımlı bir ekonominin, “Milli bir devletin” deÄŸil, emperyalizmin kuklası, uÅŸağı bir devletin savunucusudur.
MHP’nin kanlı tarihi, terör eylemleriyle dolu… Amerika’nın gayri meÅŸru çocuÄŸu MHP, kurulduÄŸu 1960’lı yıllardan bugüne kadar düşman ilan ettiÄŸi sosyalistlere, halklara, mezheplere dönük katliamlar tertip etti. Solcular, Aleviler, Kürtler ve tüm ötekileÅŸtirilenler her daim MHP’nin hedef tahtasındaydı.
1968 yılında Alparslan TürkeÅŸ’in Komando Kampları basına yansıdığında TürkeÅŸ ÅŸu açıklamayı yapar: “Komünistler memleketi sahipsiz sanıpta sokak hakimiyeti kuramazlar. Memleketimizde onların anladığı dilden konuÅŸacak milliyetçi çocuklar var. Bunun için gençlerimizi mücadeleci olarak yetiÅŸtiriyoruz.”( Reis- Soner Yalçın)
TürkeÅŸ’in konuÅŸulacak dil dediÄŸi nasıl bir dildir? Amerikan emperyalizmine karşı çıkan, işçilerin hakkını savunan, ezilenlerden yana olan, demokrasi isteyen, eÅŸitlik isteyen herkese karşı konuÅŸulacak bu dil, kanlı, katliamcı bir dildi. Amerikan emperyalizminin çocuÄŸu MHP, Komando Kamplarında yetiÅŸtirdiÄŸi militanlarını sokaÄŸa sürecekti. Sonrası o zor yıllar…
TürkeÅŸ’in komando kamplarında yetiÅŸen çocukları, cinayet, sabotaj, insan kaçırma, baskın yapma üzerine kurs görmüşlerdi.
31 Aralık 1968’de Ankara Ãœniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrenci yurdunu bastılar.
“Kampta her çeÅŸit silah vardı. Bir kaleÅŸnikofun yanısıra çeÅŸitli otamatik silahlar bulunuyordu.” (itiraflar- Ali Yurtaslan)
Önce Vedat DemircioÄŸlu’nu vurdular. Sonra Kanlı Pazar… Amerikan 6. Filosu’nun Ä°stanbul’a demirlemesini protesto için “emperyalizme ve sömürüye” karşı yapılan mitingde, Ali Turgut Aytaç ve Duran ErdoÄŸan öldürüldü, 200 kiÅŸi yaralandı. Bu mitinge karşı çaÄŸrıyı yapan, katliamı tertip edenler, Milli Türk Talebe BirliÄŸi, Komünizmle Mücadele Dernekleri. TürkeÅŸ’in Komando Kamplarında yetiÅŸen çocukları, “Komünizme Ölüm” sloganıyla çaÄŸrı yaparken; “Biz bu mitingte savaÅŸağız. Silahı olan silahıyla, olmayan baltasıyla gelsin” çaÄŸrıları yapılıyordu.
Türkiye tarihine Kanlı Pazar olarak geçen, asla unutulmayacak olan o kara günün sorumluları daha sonraları devlet yönetiminde önemli yerlere geldiler. Amerika kendi çocuklarını, Türk halkının ve Türkiye halklarının düşmanı olan bu katil hainleri, döktükleri kan oranında mükafatlandırıyordu.
1970 öncesi partileÅŸtiler, CMKP’den MHP’ye, Komando Kamplarından, TÄ°T’e ETKO’ya kadar örgütlendiler.
16 Mart 1978 Beyazıt Katliamı. “16 Mart günü Eczacılık Fakültesi’nin önünde patlayan bombalar gök gürlemesini andırıyordu. ÅžimÅŸekler çakmış yaÄŸmur boÅŸanmıştı. Ama yaÄŸan yaÄŸmur deÄŸil gençlerimizin kanıydı. Okuldan öğrenciler topluca çıktılar. Okulları iki yıldır faÅŸist iÅŸgal altında olduÄŸu için her gün topluca gelip gidiyorlardı. Adına “Merasim BirliÄŸi” denen polis ekipleri yoktu o gün. Oysa polis ÅŸefi ReÅŸat Altay, MHP’li sivil faÅŸistlere katliamlarını gerçekleÅŸtirmeleri için rahat bir ortam hazırlıyordu. Kalabalık Eczacılık Fakültesi’ne doÄŸru ilerledi. Korkunç bir patlama sesiyle irkildi Beyazıt. Ardından kan kusan namluların uÄŸultusu duyuldu. Havada kollar, bacaklar, insan parçaları uçuÅŸtu. Patlamadan geriye kalan kan gölünde 7 öğrencinin cansız bedeni yatıyordu. Onlarca yaralı vardı meydanda.” ( Beyazıt Katliamında ölen Hatice Özen’in arkadaşının anlatımı- KurtuluÅŸ)
TürkeÅŸ’in çocukları, sokaklarda halkın üzerine, tüm muhaliflerin üzerine salınmıştı. Kan, cinayetler, kitlesel katliamlar, iÅŸkence ve tecavüz artık görev kapsamlarındaydı.
Alevi, Kürt, Solcu… Memur, aydın, sanatçı, esnaf… Kadın, öğrenci, çocuk… Kendilerinden olmayan herkese iÅŸkence yapıyorlar, öldürüyorlardı. Bu ÅŸekilde halkı sindirmeye çalışıyorlardı. Bu katiller, cinayetlerine tüm ahlaksızlıklarıyla devam ederken tecavüz de ediyorlardı. TürkeÅŸ’in çocukları hem katil hem de tecavüzcüydü.
Soygun için girdikleri bir evde hiçbir ÅŸey bulamayınca “boÅŸ çıkmamak için evin kızının ırzına geçerek BaÅŸbuÄŸlarının talimatını yerine getirdiler.”(Itiraflar – Ali Yurtaslan)
Piyangotepe katliamında 6 işçinin kafasına kurÅŸun sıkmadan önce gaspettikleri taksinin ÅŸoförüne tecavüz ederek “görevlerini” yaparlar. Ä°tirafçı Ömer Tanlak bu “görev anlayışını” detayı ile anlatır.
18 Aralık 1978 akÅŸamı MaraÅŸ’ta bir sinemaya bomba koyanlar ve “bombayı komünistler attı” diyenler MHP’li faÅŸistlerdir. “Allahını, peygamberini seven yürüsün. Alevileri, Komünistleri yaÅŸatmayın. Bunları öldüren cennetliktir. MaraÅŸ, Alevilere mezar olacak” sesleri arasında yüzden fazla insan katledildi.
MaraÅŸ katliamını baÅŸlatan bombanın sahibi Abdullah Çatlı’ydı. “Katliamı organize eden, bizzat katılanlardan bazıları ise Haluk Kırcı, Ercüment Gedikli, ÖkkeÅŸ Kenger’di” (Reis- Soner Yalçın)
Çatlı’nın ve Kırcı’nın baÅŸrolünü oynadığı bir baÅŸka katliamda kamuoyunun yakından bildiÄŸi Bahçelievler katiamıydı. Haluk Kırcı, bu katliamı şöyle anlatır; “Kapı açılır açılmaz içeri girdik. Hepsini yere yatırdık. Ne yapacağımız konusunda talimat almak için Abdullah Çatlı’ya birini gönderdik. Abdullah eter ve pamuk vermiÅŸÂ ‘hepsini teker teker bayıltıp öldürelim’ demiÅŸ. Dışarı çıkıp, arabada bekleyen Abdullah’la konuÅŸtum. ‘Evde öldürmek zor olacak. Ä°kiÅŸer ikiÅŸer götürüp öldürelim dedim. Olur dedi.’ Ä°ki kiÅŸiyi Büyük Reis’in arabasına bindirip EskiÅŸehir yoluna götürdük. Müsait bir yer bulup ikisini de yere yatırıp kafalarına ateÅŸ ettik. Geri döndük. Böyle zor olacağını anlayınca Abdullah, ‘tek tek boÄŸalım bunları’ dedi. Bir tanesini zor boÄŸdum, diÄŸer dördünü bu ÅŸekilde öldürmekte zor olacaktı. ArkadaÅŸları gönderdim. Sonra da sedirin üzerinde bulunan dört kiÅŸiye yakın mesafeden ateÅŸ ederek mermilerin hepsini boÅŸalttım. Silahı da götürüp Abdullah’a verdim.” (17 Kasım 80 Haluk Kırcı, Ankara Sıkıyönetim Savcılığı’na verdiÄŸi ifade)
Sanırım bu kadar örnek ve alıntı yeterlidir. Bunlar MHP’nin tertibatında yer aldığı kamuoyunda bilinen katliamlardan bazıları. Ve daha bilinen, bilinmeyen onlarca cinayet, katliamları var. Åžimdi Devlet Bahçeli’ye soralım; Terörist olan kim?
- Avrupa’da Bir Heyula Dolaşıyor - 26 Şubat 2025
- Karanlığın Gölgesinde Kadınlar - 12 Ocak 2025
- Okyanusta Bir Damla - 3 Ocak 2025
