Oxfam, en zengin beş adamın serveti 2020’den bu yana iki katına çıktı

2020 yılı, küresel bir salgın, ekonomik durgunluk, sosyal huzursuzluk ve çevresel felaketlerle damga vuruldu. Ancak milyarlarca insan bu krizlerin sonuçlarına katlanırken, bir avuç milyarder servetlerini dramatik bir şekilde artırdı. Oxfam’ın yeni raporuna göre, dünyanın en zengin beş erkeğinin serveti 2020 yılında ikiye katlandı ve akıl almaz bir şekilde 1,2 trilyon dolara ulaştı. Bu arada, beş milyar insanın on yılın sonunda daha yoksul olması bekleniyor, çünkü dünyada eşitsizlik ve bölünme derinleşiyor.

Oxfam’ın “Eşitsizlik Virüsü” adlı raporu, koronavirüs salgınının varlıklılarla yoksullar arasındaki uçurumu nasıl ortaya çıkardığını ve şiddetlendirdiğini ortaya koyuyor. Milyonlarca insan işlerini, gelirlerini ve geçim kaynaklarını kaybederken, en zengin yüzde 1 pandemi öncesi servetlerine sadece dokuz ayda geri döndü. Dünyanın en zengin 10 erkeği 2020 yılında 500 milyar dolardan fazla kazandı, bu da gezegendeki herkesi aşılamak ve virüs nedeniyle kimseyi yoksulluğa düşürmemek için yeterli.

Rapor ayrıca kadınların, ırksal ve etnik azınlıkların, düşük ücretli çalışanların ve kayıt dışı sektör çalışanlarının pandemi ve ekonomik çöküntüden orantısız bir şekilde etkilendiğini gösteriyor. Kadınlar, kilitlenmelerden en çok zarar gören sektörlerde, örneğin konaklama, perakende ve bakım sektörlerinde ağırlıkta. Ayrıca okul kapanmaları ve sağlık acil durumları sırasında artan ücretli olmayan ev içi ve bakım işinin de büyük kısmını üstleniyorlar. Oxfam, kadınların 2020 yılında en az 800 milyar dolar gelir kaybettiğini tahmin ediyor, bu da 98 ülkenin toplam GSYİH’sinden fazla.

Oxfam, eşitsizlikle mücadele için acil önlemler alınmadığı takdirde, dünyanın kalkınma açısından “kayıp bir on yıl” ile karşı karşıya kalacağı konusunda uyarıyor. Rapor, herkesin sağlık, eğitim ve sosyal koruma gibi kaliteli kamu hizmetlerine erişimi olduğu; şirketlerin ve zenginlerin adil bir şekilde vergi ödediği; çalışanların düzgün ücretlere ve haklara sahip olduğu; gezegenin iklim değişikliği ve çevresel bozulmadan korunduğu “yeni bir sosyal sözleşme” çağrısında bulunuyor.

Oxfam’ın genel müdürü Gabriela Bucher şöyle dedi: “Kayıtlar başladığından beri eşitsizlikte en büyük artışa tanık oluyoruz. Zengin ve fakir arasındaki derin uçurum virüs kadar ölümcül oluyor. Aşırı eşitsizlik kaçınılmaz değil, ama bir politika tercihi. Dünyadaki hükümetler bu fırsatı daha eşit, daha kapsayıcı, yoksulluğu bitiren ve gezegeni koruyan ekonomiler inşa etmek için kullanmalı.”

  • NHY/ Oxfam