Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarına göre, Tüketici Güven Endeksi Mayıs ayında hafif bir artış gösterdi, ancak kötümser tablo devam ediyor. Endeks, Nisan ayında 80,46 iken Mayıs ayında yüzde 0,1 oranında artarak 80,51 oldu. Bu artışa rağmen endeksin 100’ün altında kalması, tüketici güvenindeki olumsuz durumun sürdüğünü gösteriyor.
Mayıs ayı verilerine göre, tüketici güveninde belirgin bir iyileşme olmadı. TÜİK’in açıkladığı verilere göre, mevcut dönemde hanenin maddi durumu endeksi 65,3 olarak kaydedildi. Gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durum beklentisi ise Nisan ayında 82,9 iken Mayıs ayında hafif bir düşüşle 82,8’e geriledi.
Genel ekonomik durum beklentisi endeksi ise Nisan ayında 78,1 iken Mayıs ayında küçük bir artışla 78,3 oldu. Bu veriler, tüketicilerin geleceğe dair ekonomik beklentilerinde çok az da olsa bir iyileşme olduğunu gösteriyor, ancak genel tablo hala kötümser.
Endeksin 100’den Küçük Olmasının Anlamı
Aylık tüketici eğilim anketi ile tüketicilerin maddi durum ve genel ekonomiye ilişkin mevcut durum değerlendirmeleri ile gelecek dönem beklentileri, harcama ve tasarruf eğilimleri ölçülüyor. Bu anket sonuçlarından hesaplanan Tüketici Güven Endeksi, 0-200 aralığında değer alabiliyor. Endeksin 100’den büyük olması, tüketici güveninde iyimser duruma, 100’den küçük olması ise tüketici güveninde kötümser duruma işaret ediyor.
Tüketici güven endeksinin 100’ün altında kalması, tüketicilerin ekonomik beklentilerinin olumsuz olduğunu ve gelecek dönemde harcama yapma konusunda daha temkinli olduklarını gösteriyor. Bu durum, ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyebilir ve tüketici harcamalarının azalmasına yol açabilir.
Ekonomistler, tüketici güvenindeki düşük seviyelerin birkaç temel nedeni olduğunu belirtiyor. Yüksek enflasyon, işsizlik oranlarındaki dalgalanmalar ve belirsiz ekonomik politikalar, tüketici güvenini olumsuz etkileyen başlıca faktörler arasında yer alıyor. Tüketici güveninin iyileşmesi için hükümetin daha kararlı adımlar atması gerektiği vurgulanıyor. (NHY, Ekonomi)