Türkiye’de ilaç erişimindeki zorluklar ve KDV oranları

Türkiye’de ilaç erişimi, son yıllarda ciddi bir sorun haline gelmiştir. Özellikle hayati önem taşıyan ilaçların piyasada bulunamaması, vatandaşların sağlık hizmetlerine erişimini zorlaştırmaktadır. Bu durum, yabancı ilaç firmalarının Türkiye piyasasından çekilmesiyle daha da derinleşmektedir. Eczacılar ve ilaç sektörü temsilcileri, ilaçtaki Katma Değer Vergisi (KDV) oranının yüzde 10’a çıkarılmasının, hem vatandaşların hem de eczacıların mağduriyetine yol açtığını belirtmektedirler.

Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Eczacı Nurten Saydan’ın vurguladığı gibi, ilaçtaki KDV oranının yüzde 1’e düşürülmesi gerekmektedir. İlaç, insan sağlığı için ertelenemez ve yerine başka bir ürün ikame edilemez bir nitelik taşımaktadır. Bu nedenle, yaşamsal öneme sahip ürünlerde KDV’nin mali takibi sağlama amacıyla sembolik bir değere düşürülmesi, vatandaşların ilaçlara daha rahat ulaşabilmesi için önemli bir adım olacaktır.

KDV oranlarının artırılması, ilaç fiyatlarının yükselmesine ve dolayısıyla vatandaşların bütçelerine ek bir yük getirmesine neden olmaktadır. Sağlıklı toplumlar için bireyin sağlıklı olması gerektiği ve bireyin sağlıklı olduğunda toplumların da sağlıklı olacağı gerçeği göz önünde bulundurulduğunda, ilaç erişimindeki bu engellerin kaldırılması büyük önem taşımaktadır.

Türkiye’de genel KDV oranı 2024 itibariyle %20 olmasına rağmen, temel gıda ürünlerinde KDV oranı %1’e indirilmiştir. Bu durum, ilaç gibi hayati önem taşıyan ürünler için de benzer bir düzenlemenin yapılması gerektiğini göstermektedir. İlaçtan alınan KDV oranının düşürülmesi, ilaç erişimindeki zorlukları azaltacak ve vatandaşların sağlık hizmetlerine daha kolay erişimini sağlayacaktır.