Türkiye’nin Enerji Politikaları: Ocak 2024’ten bu yana 372 maden projesine onay verildi

Türkiye’nin enerji politikaları, son zamanlarda yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımlarla dikkat çekiyor. Ocak 2024’ten bu yana 372 maden projesine onay verilmesi, bu yönelimin bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Ancak, çevreci bir bakış açısıyla değerlendirildiğinde, bu projelerin doğaya ve topluma olan etkileri göz ardı edilemez.

Yenilenebilir enerji projeleri, fosil yakıtlara kıyasla daha temiz ve sürdürülebilir bir alternatif sunsa da, bu projelerin uygulanış biçimi ve yer seçimi, çevresel etkiler açısından eleştirel soruları beraberinde getiriyor. Özellikle tarım ve orman alanları gibi ekolojik olarak hassas bölgelere yapılan yatırımlar, biyoçeşitliliği tehdit ediyor ve ekosistemlerin dengesini bozuyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın verdiği onaylar, iktidara yakın şirketlere ayrıcalıklı muamele yapıldığına dair endişeleri güçlendiriyor. Ağrı Doğubayazıt’taki tarım arazilerine kurulacak GES projesi, bu endişelerin somut bir örneği olarak öne çıkıyor. Yerel halkın yaşam alanlarına ve geçim kaynaklarına zarar verebilecek bu tür projeler, sosyal adalet ve eşitlik ilkeleriyle bağdaşmıyor.

Çevreciler, bu projelerin onay süreçlerinin şeffaflık ve kamuoyu katılımı eksikliğini eleştiriyor. Doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı ve çevresel adalet, bu süreçlerde yeterince önemsenmiyor. Ayrıca, çevresel yasaların ve uluslararası standartların uygulanmasında gözlenen eksiklikler, Türkiye’nin ulusal ve uluslararası düzeyde sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasını zorlaştırıyor.

Türkiye’nin enerji ve ekonomik hedeflerini gerçekleştirme yolunda, çevresel etkilerin dikkatlice değerlendirilmesi ve yerel toplulukların seslerinin duyulması gerekiyor. Yenilenebilir enerjiye geçiş, doğru planlama ve uygulama ile çevre dostu bir geleceğe katkı sağlayabilir. Ancak, bu geçişin doğru yönetilmesi, çevresel ve sosyal etkilerin minimize edilmesi ve tüm paydaşların sürece dahil edilmesi şarttır.

Türkiye’nin enerji politikaları, çevreci bir perspektiften ele alındığında, sürdürülebilirlik ve adalet açısından ciddi sorgulamalara tabi tutulmalıdır. Enerji projelerinin çevresel ve sosyal etkileri, kısa vadeli ekonomik kazançlardan daha ağır basmalı ve gelecek nesiller için sağlıklı bir çevre bırakma sorumluluğu gözetilmelidir.

NHY/ Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı