Kadınlar, dünya genelinde erkeklerden daha uzun yaşıyor, ancak bu ekstra yılları daha kötü sağlık koşullarında geçiriyor. Bu durum, yalnızca belirli bölgelerle sınırlı değil; küresel, Avrupa ve Türkiye özelinde de benzer eğilimler gözlemleniyor. İstatistikler, kadınların yaşam sürelerindeki avantajın, sağlık kalitesindeki dezavantajla dengelendiğini ortaya koyuyor.
Küresel Veriler: Kadınlar 5 Yıl Daha Uzun Yaşıyor
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, küresel olarak kadınlar erkeklerden ortalama 5 yıl daha uzun yaşıyor. 2019 yılında dünya genelinde kadınların ortalama yaşam süresi 74,2 yıl iken, erkeklerde bu rakam 69,8 yıl olarak kaydedildi. Ancak, kadınlar bu ekstra yıllarını kronik hastalıklar, engellilik ve daha düşük yaşam kalitesiyle geçirme eğiliminde.
Özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde, kadınların sağlık hizmetlerine erişimindeki eşitsizlikler, bu durumu daha da derinleştiriyor. WHO, kadınların yaşamlarının son yıllarını daha sağlıklı geçirebilmeleri için cinsiyete duyarlı sağlık politikalarının geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Avrupa’da Durum: Kadınlar 5,4 Yıl Daha Uzun Yaşıyor
Avrupa’da da benzer bir tablo gözlemleniyor. Andalusia Sağlık ve Tüketim Bakanlığı’nın yayımladığı “2025 Andalusia’da Sağlık ve Cinsiyet” raporuna göre, İspanya’nın güneyindeki bu bölgede kadınlar erkeklerden ortalama 5,4 yıl daha uzun yaşıyor. Ancak, bu ekstra yıllar genellikle kronik ağrı, depresyon ve diğer sağlık sorunlarıyla geçiyor.
Avrupa Birliği (AB) istatistik kurumu Eurostat’ın 2020 verilerine göre, AB ülkelerinde kadınların ortalama yaşam süresi 83,5 yıl iken, erkeklerde bu rakam 78,3 yıl. Ancak, kadınların “sağlıklı yaşam süresi” erkeklerden daha kısa. Örneğin, Fransa’da kadınların sağlıklı yaşam süresi 64,4 yıl iken, erkeklerde 62,7 yıl.
Avrupa’da kadınlar, özellikle yaşlılık döneminde yalnız yaşama ve bakıma muhtaç olma olasılığı daha yüksek. Bu durum, sosyal izolasyon ve mental sağlık sorunları riskini artırıyor.
Türkiye’de Tablo: Kadınlar 5,7 Yıl Daha Uzun Yaşıyor
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’de kadınlar erkeklerden ortalama 5,7 yıl daha uzun yaşıyor. 2022 yılında kadınların ortalama yaşam süresi 81,3 yıl iken, erkeklerde bu rakam 75,6 yıl olarak kaydedildi. Ancak, kadınların sağlıklı yaşam süresi erkeklerden daha kısa.
TÜİK’in 2021 yılı sağlık istatistiklerine göre, kadınların %55’i kronik hastalıklarla mücadele ederken, bu oran erkeklerde %45. Kadınlarda en sık görülen kronik hastalıklar arasında hipertansiyon, obezite ve depresyon yer alıyor. Ayrıca, kadınların %30’u yaşamlarının bir döneminde fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalıyor, bu da mental ve fiziksel sağlıklarını olumsuz etkiliyor.
Türkiye’de kadınların sağlık hizmetlerine erişimi, özellikle kırsal bölgelerde sınırlı. Anne ölüm oranları son yıllarda düşse de, hala Avrupa ortalamasının üzerinde. Ayrıca, kadınların işgücüne katılım oranının düşük olması, ekonomik bağımsızlıklarını ve dolayısıyla sağlık hizmetlerine erişimlerini kısıtlıyor.
Küresel, Avrupa ve Türkiye verileri, toplumsal cinsiyet rollerinin sağlık üzerindeki etkilerini açıkça gösteriyor. Kadınlar, ev içi bakım ve çocuk yetiştirme sorumlulukları nedeniyle kendi sağlıklarını ihmal etme eğiliminde. Ayrıca, geleneksel erkeklik anlayışı, erkeklerin sağlık hizmetlerine başvurma oranlarını düşürüyor ve riskli davranışları artırıyor.
Cinsiyete Duyarlı Sağlık Politikaları
Dünya genelinde kadınların daha uzun ancak daha sağlıksız bir yaşam sürmesi, cinsiyete duyarlı sağlık politikalarının acilen hayata geçirilmesi gerektiğini gösteriyor. Bu politikalar, kadınların sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştırmalı, kronik hastalıkların önlenmesine yönelik programlar geliştirmeli ve toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini azaltmalı.
Ayrıca, erkeklerin sağlık hizmetlerine erişimini artırmak ve riskli davranışları azaltmak için toplumsal cinsiyet normlarının dönüştürülmesi gerekiyor. Sağlıklı yaşlanma, her iki cinsiyet için de öncelikli bir hedef olmalı.
Kadınların daha uzun ancak daha sağlıksız yaşam sürmesi, küresel bir sorun olarak karşımızda duruyor. Bu sorunu aşmak için, cinsiyet eşitsizliklerini ortadan kaldıracak ve herkesin sağlıklı bir yaşam sürmesini sağlayacak politikaların hayata geçirilmesi gerekiyor. Kadınların ve erkeklerin sağlıkta eşitliği, sürdürülebilir bir gelecek için vazgeçilmez bir adım.
Kaynaklar: Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Eurostat, TÜİK, Andalusia Sağlık ve Tüketim Bakanlığı.