Süt Üreticisinin Maliyete Karşı Savaşı: Bir Kilo Yeme Bir Litre Süt Yetmiyor

1 Kasım 2024

Türkiye’de süt üretimi krizi, artan maliyetler karşısında sürdürülebilirliği tehdit eden boyutlara ulaşmış durumda. Özellikle yem fiyatlarındaki artış, üreticilerin maliyetlerini karşılayamamalarına ve hayvanlarını kesime göndermek zorunda kalmalarına yol açıyor. Tire Süt Kooperatifi Başkanı Osman Öztürk, bu maliyet krizinin üretimi durma noktasına getirdiğini belirterek, “Mayıs ayından bu yana sabit kalan süt fiyatları nedeniyle sürdürülebilir üretim tehlikede” diyor. Öztürk, yem, mazot ve diğer tarımsal girdilerdeki artış nedeniyle süt üreticilerinin ciddi finansal zorluklarla karşı karşıya olduklarını ifade ediyor.

Süt ve Yem Fiyat Dengesi

Ödemiş Belediye Başkanı Mustafa Turan da üreticinin karşı karşıya olduğu bu zor durumun detaylarına değinerek, bir litre sütle sadece bir kilogram yem alınabildiğini, oysa bir litre sütle en az bir buçuk kilogram yem alınması gerektiğini vurguluyor. Bu dengesizlik, hayvancılığın sürdürülebilirliği açısından kaygı verici bir tablo ortaya koyuyor. Turan, et ve süt fiyatlarının üretici için tatmin edici seviyede olmaması nedeniyle, buzağı sayısında düşüş ve genel olarak hayvan varlığında azalma olacağını dile getiriyor. Bu durum, gelecekte daha büyük süt ve et krizlerinin yaşanabileceğine işaret ediyor.

Destek Programlarının Gerekliliği

Öztürk ve Turan, sorunun çözümü için girdi maliyetlerini düşürmeye odaklanılması gerektiğini belirtiyor. Öztürk, devletin üreticilere yönelik destek programlarını artırarak maliyetlerin düşürülmesi gerektiğini, böylece hem üreticilerin sürdürülebilir üretim yapabileceğini hem de tüketicilerin daha uygun fiyatlarla yerel ve sağlıklı ürünlere ulaşabileceğini ifade ediyor. Başkan Turan ise ithalatın kısa vadeli bir çözüm olduğunu, ancak yerli üreticinin desteklenmesinin daha uzun vadeli ve sürdürülebilir bir hayvancılık politikası için elzem olduğunu söylüyor.

Bu kriz, yerel üretim ve tüketim dengelerinin korunması için acil eylem planlarının gerekli olduğunu ortaya koyarken, tüketicinin ve üreticinin çıkarlarını gözeten bir süt fiyat politikası oluşturulmasının şart olduğunu gösteriyor.