Büro Emekçileri Sendikası Araştırma Merkezi (BES-AR) tarafından yayımlanan Mayıs 2025 raporu, Türkiye’de kamu emekçilerinin yaşadığı ekonomik buhranın geldiği noktayı bir kez daha gözler önüne serdi. Araştırmaya göre, dört kişilik bir memur ailesinin açlık sınırı 34 bin 888 TL’ye, yoksulluk sınırı ise 84 bin 352 TL’ye yükseldi. Bu rakamlar, ekonomik göstergelerdeki iyimser resmi boşa çıkarırken, kamu emekçisinin sofrada neyi kısmaya çalıştığını da açıkça ortaya koyuyor.
Asgari Ücret, Açlık Sınırının Altında
BES-AR’ın hesaplamaları, yalnızca gıda harcamalarını kapsayan açlık sınırının bile 2025 yılı itibarıyla 22 bin 104 TL olan asgari ücretin %57,83 altında kaldığını gösteriyor. Diğer bir ifadeyle, bir memur ailesinin aç kalmamak için dahi asgari ücretin yaklaşık bir buçuk katına ihtiyaç duyduğu bir ekonomik düzlemde yaşıyoruz. Üstelik bu yalnızca gıda masrafı. Konut, ulaşım, sağlık, eğitim ve diğer zaruri ihtiyaçların dahil edildiği yoksulluk sınırı ise 84 bin TL bandını aşarak rekor kırmış durumda.
Yalnız Yaşayan Kamu Emekçisine 51 Bin TL Gerekli
Araştırmaya göre, yalnız yaşayan bir kamu emekçisinin “insanca” yaşam maliyeti ise 51 bin 193 TL. Bu tutar, mevcut kamu maaş skalasında büyük çoğunluğun ay sonunu getiremediği gerçeğini bir kez daha teyit ediyor. Bu tablo, yalnızca “kıt kanaat geçinmeyi” değil, sistemli bir yoksullaştırma sürecini işaret ediyor.
Gıda Enflasyonu Durmuyor, Geçim İmkânsızlaşıyor
BES-AR raporunda dikkat çeken bir diğer unsur, yıllık artış oranları: Açlık sınırı geçen yılın aynı dönemine göre %43,30, yoksulluk sınırı %24,54, genel yaşam maliyeti ise tam %74,06 oranında arttı. Enflasyonla mücadele söylemleri sürerken, mutfaktaki yangın kontrolden çıkmış durumda. Ekonomik göstergelerdeki “baz etkili düşüşler” sokaktaki gerçeği değiştirmiyor: Gıdada erişim azalıyor, temel ihtiyaçlar lüks haline geliyor.
BES: ‘Kamu Emekçisi Açlığa Mahkûm Ediliyor’
Konuya ilişkin açıklama yapan BES temsilcileri, verilerin “ekonomik çöküşün sosyal sonuçlarını” gözler önüne serdiğini belirtiyor. Sendikaya göre, iktidarın ekonomik tercihlerinin bedelini memur, işçi ve emekliler ödüyor. BES, kamu emekçilerinin giderek güvencesizleştirildiğini, gerçek enflasyon karşısında ücretlerin eridiğini, kamu hizmetlerinin niteliğinin ise bu ekonomik tabloda sürdürülemez hale geldiğini vurguladı.
Gerçekler, Propaganda Duvarını Aşıyor
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı resmi enflasyon verileri ile sahadaki yaşam maliyeti arasındaki uçurum her geçen gün daha görünür hale geliyor. BES-AR’ın sunduğu veriler, ekonomik büyüme masallarının, vitrinlik rakamların ve yapay iyileşme iddialarının karşısına, halkın cebinden ve sofrasından gelen rakamlarla bir gerçeklik koyuyor.
Enflasyonla mücadele edilmediği, ücretler gerçek enflasyona göre düzenlenmediği sürece, kamu çalışanlarının yaşam koşulları yalnızca daha da kötüleşecek. Açlık sınırının altındaki maaşlarla “kamusal hizmet” beklemek, artık hem ahlaki hem de toplumsal olarak sürdürülebilir değil.
- NHY / BES-AR Mayıs 2025, TÜİK
- Dünyanın İki Ucu: Türkiye Enflasyonla, İsviçre Deflasyonla Mücadele Ediyor – Küresel Ekonomide Denge Arayışı - 20 Haziran 2025
- Sevda Karaca’dan Meclis’e “İşçilerin Yasası” Hamlesi: “Bu Mücadele Bir Kanun Maddesi İçin Değil, Onurlu Bir Gelecek İçin” - 12 Haziran 2025
- Türkiye’de Borç Yükü: Tüketici Kredileri ve Takipteki Alacakların Artışı - 29 Mayıs 2025