Türkiye, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) verilerine göre, beslenme ve gıda krizinden doğrudan etkilenen ‘şiddetli yoksulluk’ içinde 6.5 milyon çocuk barındırıyor. Bu çocukların besleyici gıdaya erişimi büyük bir sorun teşkil ediyor. Her beş çocuktan biri yeterli ve besleyici gıdaya erişemiyor, her dört çocuktan biri ise okula aç gidiyor.
OECD raporlarına göre, Türkiye çocuk yoksulluğunun en yüksek olduğu ülkelerden biri. Artan ekonomik zorluklar ve işsizlik oranları bu durumu daha da kötüleştiriyor. 2024 yılının ilk 6 ayı itibarıyla, yardıma muhtaç çocuk sayısı 171 bin 895’e yükseldi. Bu sayı 2012 yılında sadece 37 bin 295 idi ve 2023 yılı sonu itibarıyla 164 bin 995 olarak kaydedildi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, sosyal ve ekonomik destek programlarıyla maddi durumu kötü ailelere yardımlar yapıyor. 2018 yılında 122 bin 489 çocuğa yardım yapılırken, bu sayı her geçen yıl artarak 2024 yılı itibarıyla 171 bin 895’e ulaşmış durumdadır. Bu yardım programlarının artışı, yoksulluğun seviyesinin ne kadar ciddi olduğunun bir göstergesidir.
Çocuk yoksulluğunu azaltmak için daha bütüncül ve sürdürülebilir çözümler geliştirilmelidir. Eğitim, sağlık ve sosyal yardımların çeşitlendirilmesi ve artırılması gerekmektedir. Ayrıca, ailelerin ekonomik olarak desteklenmesi ve iş fırsatlarının artırılması, çocuk yoksulluğunun önüne geçilmesi açısından büyük önem taşır.