Prusya Krallığı’na bağlı Trier kentinde yedi çocuklu Yahudi bir ailenin üçüncü çocuğu olarak 5 Mayıs1818’de Karl HeinrichMarx adıyla dünyaya geldi. 13 yaşına kadar eğitimini evde sürdürenMarx,Gymnasium’dan mezun olduktan sonra17 yaşında hukuk okumak için Bonn Üniversitesi’ne kaydoldu. Bir yıl sonrababası tarafından daha saygın bir üniversite olan Berlin’deki Friedrich-Wilhelms Üniversitesi’ne gönderildi. 1841’de “Demokritosçu ve Epikürcü Doğa Felsefesi Arasındaki Farklar” isimli teziyle doktorasını verdi.
Engels ve Marx 1842 yılında Marx’ın çıkardığı RheinischeZeitung gazetesinin ofisinde bir kez karşılaşmışlardı. Marx,1843 yılının Ekim ayında Paris’e yerleşmişti. Burada 28 Ağustos 1844 tarihinde Friedrich Engels ile buluştu ve ölüme kadar sürecek bir dostluk ve yoldaşlık başlamış oldu. Engels ile tanışmasıMarx’ın çalışma alanlarını işçi sınıfının durumu ve iktisat konularına yoğunlaştırmasında yönlendirici oldu. 1844 Elyazmaları’ndabunun ilk örnekleri yer aldı. Elyazmaları temel olarak kapitalizmdeinsan emeğinin, yabancılaşmasının olgusal analizini içeriyordu. Ancak metinler henüz Hegel ile hesaplaşmanın tamamlanmamış olmanın tüm izlerini üzerinde taşıyordu.
Ocak1845’te Marx ve arkadaşlarıParis’i terk etmeye zorlandı. Bunun üzerine Marx, Engels’le birlikte Brüksel’e geçti. Marx bundan sonra kendini Alman İdeolojisi’nde temellerini attığı tarih çalışmasına ve tarihsel materyalizm görüşüne adadı. Bu görüşün temel savı “İnsanların varlığını belirleyen onların bilinci değil, tersine onların bilincini belirleyen toplumsal varlığıdır”belirlemesiydi. 1847 yılında Pierre-Joseph Proudhon ve Fransız sosyalist düşüncesine bir eleştiri ve cevap niteliği taşıyan Felsefenin Sefaleti’ni yazdı. 21 Şubat1848’de iseMarx ve Engels’in en ünlü çalışması Komünist Manifesto yayımlandı.
1848 yılı Avrupa’da köklü devrimlerin başgösterdiği bir yıldı. Marx yakalandı ve Belçika’dan sınır dışı edildi. Radikal hareketlerin Fransa’da güçlenmesiyle Marx tekrar Paris’e davet edildi ve geri dönerek devrimci hareketlere tanıklık etti. 1849 yılında tekrar Almanya’ya dönen Marx, Köln’de NeueRheinischeZeitung gazetesini çıkarmaya başladı. İki defa mahkemeye verilmesi ve gazete üzerindeki baskıların iyice artması üzerine Marx,Paris’e döndü. Aynı yılın Mayıs ayından itibaren ömrünün sonuna kadar kalacağı İngiltere’ye iltica ederek Londra’ya yerleşti. Zorlu yaşam koşullarına rağmen sermaye, ücretli emek, rant, kapitalist devlet, dış ticaret ve dünya pazarı üzerine çalışmalarını burada sürdürdü.1958 yılına kadar süren bu çalışmalar 1939 yılında gün ışığına çıkan Grundrisse’de toplandı. GrundrisseDas Kapital’e giden yolda Marx’ın kendisi için tuttuğu notları içeriyordu.
Politik iktisat alanına ilk kapsamlı müdehalesini1859 yılında yayımlanan Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı kitabı ile yaptı. Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı, asıl olarak Ekonomi Politiğin Eleştirisi alt başlığını taşıyan Das Kapital’in eksik kalan meta ve para analizleri kısmını tamamlıyordu. Bu kısımların içerilmesi ile 1867 yılında Das Kapital’in ilk cildi yayımlandı. Das Kapital’in geriye kalan ve ancak ikinci cildin yarısına kadar olan kısmı Marx tarafından düzenlenebilen diğer ciltleri ise 1885 ve 1895 yıllarında Engels tarafından yayıma hazırlandı. Politik İktisat tarihini ele alan ve Marx’ın Kapital’in dördüncü cildi olarak gördüğü Artı Değer Teorileri ise hiçbir zaman gerçek anlamıyla tamamlanamadı. El yazmalarını önce Karl Kaustkyderledi. Kautsky’nin derlemesini aslına uygun bulmayan Marksizm-Leninizm Enstitüsü daha sonra el yazmalarını tekrar yayımladı.
Kapital’in dev bir araştırma ve analiz olması, Marx’ın sürdüğü sefalet bu eserin tamamının yayımlanmasını geciktirdi. Bunların dışında zamanının ve enerjisinin önemli bir kısmını Birinci Enternasyonal’e ayırması da yazma sürecinin ağır işlemesine sebep oldu. Enternasyonal Kongresi’nin düzenlenmesinde aktif olarak görev alan Marx, MikhailBakunin önderliğindeki anarşist sol akım ile ciddi fikir ayrılıkları ve çatışmalar yaşadı. 1872’de gerçekleşen Lahey Kongresi’nde Bakunin’in Marx’ın fikirlerini “otoriter” olarak değerlendirmesiyle iki grup arasında büyük çekişmeler yaşandı. Sonunda Bakunin kongreden ihraç edildi. Paris Komünü sırasında yaşananlar, Lahey Kongresi’ndeki fikir ayrılıklarının önemli bir bölümünün kaynağı oldu. Marx, Paris Komünü deneyimini ele alırken bu tartışmalara atıfla devleti ayrıca ele aldı ve işçi sınıfının burjuva devleti ele geçirmesinin yeterli olmadığını asıl olanın onu yıkıp parçalamak ve işçi sınıfının kendi devletini kurmasının zorunlu olduğu sonucuna vardı. Paris Komününden elde edilen bu deneyim anarşizm ile Marksizm arasındaki ayrımı politik olarak belirginleştirdi.
Marx’ın sağlığı sonraki yıllarda gittikçe bozulmaya başladı, bu yüzden önceki yıllarında gösterdiği üretkenliği sağlayamadı. Marx’ın 1875 yılında kaleme aldığı ve Alman İşçi Partisi Programının Kenar notları başlığını taşıyan Gotha Programı’nın Eleştirisi, Komünist Manifesto’dan işçi sınıfı için en önemli politik program metnidir. Devrim stratejisi, proletarya diktatörlüğü, kapitalizmden komünizme geçiş ve işçi sınıfı partisi konularını ele alır. Ancak metin parti yönetiminin tavrı ve dönemin sansür koşulları nedeniyle ancak 1890 yılında Engels tarafından yayınlanabildi. Metin komünizmin şiarını “Herkesten yeteneğince, herkese ihtiyacınca” diye ilan ediyordu.
Marx hemen hemen bütün hayatını kıt kanaat geçirdi, yokluk peşini hiçbir zaman tam olarak bırakmadı. Engels, Marx’ın en büyük maddi destekçisi oldu.Aralık1881’de eşi Jenny’nin ölümünden hemen sonra Marx’ın da sağlığı bozuldu ve14 Mart1883 tarihinde hayatını kaybetti. Öldüğünde uyruksuzdu. Londra’daki mezartaşının üst bölümünde Komünist Manifesto’nun son cümlesi büyük harflerle yazıldı: “Bütün ülkelerin işçileri, birleşin!” Alt bölümünde ise Feuerbach Üzerine Tezler’in 11. bölümünün sonu yer aldı: “Filozoflar dünyayı, yalnızca, çeşitli şekillerde yorumlamışlardır; oysa sorun onu değiştirmektir.”
Marx ve Engels’in çalışmaları, hareket halindeki toplumun yani tarihin analizini sunan birçok başlıktan oluştu. Karl Marx’ın görüşleri, özellikle ölümünden sonra, Marksizm genel başlığı altında incelendi ve tartışıldı. Ancak Marksistler arasında Marx’ın yazılarının nasıl yorumlanması ve varolan olaylara ve durumlara nasıl uyarlanması gerektiği konusunda çeşitli düzeylerde tartışmalar halen sürmektedir.
Karl Marx’ın dev eseri Das Kapital, 2008’de düzenlenen Frankfurt Kitap Fuarı’nda en çok satılan kitaplar sıralamasında en önde yer aldı. 2009’da BBC tarafından yapılan “Bin yılın en büyük düşünürü” online anketinde Karl Marx birinci oldu.
- Siyasal Önderlikler ve Sosyalizm Anlayışı – Şaban İba - 14 Haziran 2024
- Eğitimde müfredat sorunu! - 26 Mayıs 2024
- Solun Durumunu Yeniden Düşünmek! - 20 Mayıs 2023