Hani;
“Kimde ne eksikse, en çok ondan bahseder, en çok onu abartır” derler ya, çok doğru!
Şöyle bir bakıyorum da, ne çok atfedilen gün var kadına:
25...
İnsanlar aynı şeye bakarlar, ama her biri ayrı şeyler görür.
Kimi baktığı yerdeki kötüyü, kimi iyiyi görür.
Kimi mutluyu, kimi dertliyi görür.
Kimi sadece kendi menfaatine yarayacak...
Siz ısrarla kayıtsız kalıp direnseniz de,
"sevginin günü olmaz, alışveriş sektörünü canlandırma günü olur” diye düşünseniz de,
haftalar öncesinden görsel ve yazılı medya, bulduğu her köşeden,...
Size de olur mu bazen?
Siz de yaşamadığınız dönemlere ait olduğunuzu hisseder misiniz?
Hani ‘insan’ın, ‘insanlığın’ önüne geçmediği, ‘bencilik’in, ‘bencillik’le bir tutulmadığı; soluğun soluğa batıp acıtmadığı...
Yeni yıl mı? Güldürmeyin beni!
Bir yılın yeni olması için öncelikle,
insanın kendisini olduğundan farklı gösteren aynalarını temizlemesi gerekir.
Küçükken büyük, kirliyken temiz gösteren aynalarını...
Sonra, tıpkı evindekiler...
Farkında mısınız?
Her yeni yıla yepyeni üst kimliklerle giriyoruz:
Zaten bir süreden beri ‘izleyici' ve ‘kullanıcı'ydık.
Şimdi bir de buna
‘tüketici olmak' eklendi.
Hepimiz, nefsine hakim olamayan, hırsla parlayan...