UNICEF’e göre her 3 çocuktan yaklaşık 2’si basit bit metni okuyup anlayamıyor. UNICEF tarafından yapılan açıklamaya göre okul çağındaki çocukların yüzde 11,5’i başka bir deyişle 123 milyon, Türkiye’de 4 milyon çocuk çeşitli nedenlerle okula gidemiyor. Okula gidebilen çocukların büyük bir kısmı da nitelikli eğitim alamıyor.
Eğitim hakkı para ile satın alınamayan kişinin tam anlamıyla toplumda bir birey olmasını sağlayan, onun topluma yararlı bir birey olmasını sağlayacak haklardandır.
Çocuk hakları Evrensel bildirgesi 28. Maddeye göre her çocuk eğitimini tam yapabilmek için desteklenir ve korunur. İlköğretim parasız ve hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm çocuklar için hak ve zorunludur.
Çocuk hakları Evrensel bildirgesi 29–30.Maddeye göre ise çocuklara verilen eğitim onların gelişimlerini en fazla ölçüde sağlayacak düzeyde olmalıdır. Eğitim, çocukların hoşgörüsünü, kendi kültürüne ve farklı kültürlere saygısını, ayrımcılığa karşıtlığını, doğaya saygısını arttıracak biçimde düzenlenir. Çocuğun kendi kültürü, bulunduğu ülkedekinden farklıysa gelişim ve eğitim hakkının her aşamasında buna gereken özen gösterilir.
Çocuk Hakları Evrensel bildirgesini imzalayan taraf devletler için bu bildirge Anayasal niteliktedir ki Türkiye Cumhuriyeti Devleri bu bildirgeyi imzalayan devletler arasındadır.
1982 Anayasası’nın 42. Maddesi “Eğitim ve Öğrenim Hakkı ve Ödevi” başlığını taşımaktadır. Madde 42’de “Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz denilmiştir.
Çocuğun eğitim hakkı Anayasal güvence altında olduğu halde milyonlarca çocuğun eğitim görememesi temel toplumsal bir sorundur. Eğitimsiz çocuklar eğitimsiz gelecek demektir.21.yy’da hala eğitimsiz, eğitim göremeyen çocuklardan söz edilmesi sosyolojik olarak yüzyılımızın en temel sorunu olarak değerlendirilip sosyologlarca ciddi derecede araştırılıp sonuçlarının gerçek sosyal bilimcilerce tartışılması gereken bir sosyal sorundur.
Çocukların eğitimsizliği sonucu ortaya çıkan sonuçlar şunlardır;
Üretken biçimde çalışamazlar.
Sağlıklarına özen gösteremezler.
Kendilerini ve ailelerini gereği gibi koruyamazlar.
Kültürel açıdan zengin bir yaşam sürdüremezler.
Geleceğin anne, babaları eğitimsiz kalması demektir.
Gelecek nesiller sağlam temeller üzerine inşa edilemez.
Eğitim sistemleri öğrencilerin başarısız olmasına neden oluyor. Eğitimi engellenmiş çocuklar hayatları boyunca başkalarına bağımlı olarak yaşamaktan başka bir şansları yoktur. Hükümetler, her çocuğun öğrenmesine destek olmalıdır. Çocukların geleceği buna bağlı. Her zaman olduğu gibi çocukların eğitim almaları için elimizden gelen desteği vermek için çabalamalıyız çünkü biliyoruz ki “Çocuklar bizim en taze geleceğimizdir”.
- Köy Enstitülerinin Eğitimdeki Rolü ve Günümüz İhtiyacı - 16 Aralık 2024
- Türkiye’de Bir Yıl İçerisinde En Az 66 Çocuk İş Yerlerinde Hayatını Kaybetti - 7 Aralık 2024
- Erkeklik: Geleneksel Kalıpların Eleştirisi - 30 Kasım 2024