back to top
Ana Sayfa Haber Gündem HDP Sözcüsü Günay, AİHM’in Demirtaş kararı siyasetçilerin birer siyasi rehine olduğunun ispatı

HDP Sözcüsü Günay, AİHM’in Demirtaş kararı siyasetçilerin birer siyasi rehine olduğunun ispatı

HDP Basın Sözcüsü Ebru Günay, AİHM kararı hakkında, “Siyasetçilerin Saray oyunları ile tutuklandığının ve hepsinin birer siyasi rehine olduğunun ispatı” olduğunu söyledi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, parti Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında güncel gelişmeleri değerlendirdi. Günay, konuşmasında Meclis Genel Kurulu’nda görüşmelerine başlanacak “Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi” üzerinde durdu.

Günay, AİHM’in Demirtaş’la ilgili kararının “siyasetçilerin Saray oyunları ile tutuklandığının ve hepsinin birer siyasi rehine olduğunun ispatı” olduğunu söyledi. Günay, kararın gereğinin yerine getirilmemesi halinde herkesi adalet ve özgürlük yürüyüşünü birlikte büyütmeye davet etti.

Günay, hazırlanan teklife ilişkin, “Bildiğiniz gibi şimdi de sivil toplum örgütlerini imha yasa teklifini önümüze getirdiler. Kanun teklifinin alelacele Meclise getirilmesinin sebebi, OECD’nin Türkiye’ye ilişkin gri liste uyarısının bulunması. ‘Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerinin aklanması ve terörizmin finansmanı ile mücadele kuruluşu’ olan FATF’nin düzenlediği 2019 tarihli raporda, Türkiye ile ilgili verilen birtakım tavsiyelerin yerine getirilmesi amacıyla yapıldığı iddia edilen teklifin, amacının çok dışında demokrasiye, temel hak ve özgürlüklere müdahale eden birtakım düzenlemeler getirdiği ortada” ifadelerini kullandı.

‘TEKLİF ANAYASA’YA AYKIRI’

Söz konusu teklifin İçişleri Bakanlığı’nın dernekler üzerindeki yetkisini artıracağını vurgulayan Günay, “Birçok sivil toplum kuruluşunun faaliyetlerini geçici ve hatta kalıcı olarak durdurup sivil toplumu susturarak yapmaya çalışıyor. Teklifte yer alan 43 maddeden yalnızca altısı kitle imha silahlarının yayılması ve terörün finansmanıyla ilgili, 7 maddesi dernekleri doğrudan ilgilendiren Dernekler Kanunu’na, 4 maddesi ise dernek faaliyetlerini ilgilendiren Yardım Toplama Kanunu’na ve özellikle Dernekler Kanunu’nda yapılmak istenen değişiklikler, temel hak ve özgürlüklere müdahale eder nitelikte ve uluslararası hukuka ve Anayasanın birden fazla maddesine aykırılık teşkil eder içerikte. Özce madde gerekçelerine ve içeriklerine bakıldığında ise, genel gerekçedeki amaçlarla örtüşmeyen ve kapsamı suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerinin aklanması ve terörizmin finansmanını aşan ve herhangi bir meşru amaçla ilişkilendirilmeyen düzenlemelerin yasalaştırılmaya çalışıldığı görülüyor” dedi.

DEĞİŞİKLİK NELERİ GETİRECEK? 

Parti Sözcüsü Günay, teklifin bu haliyle kabul edilmesi durumunda Cumhurbaşkanına ‘mal varlığını dondurma yetkisi’ verileceğinin altını çizdi. Günay, “İnternet ortamında yardım toplanmasıyla ilgili olarak erişim yasağı getirilebilecek. Yardım toplama faaliyetleriyle ilgili bankalar da dahil kamu kurum ve kuruluşlarından kişisel verileri korumaya aykırı olarak bilgi, belge istenebilecek. İçişleri Bakanlığı kararıyla yargı kararı olmadan soruşturma aşamasında dahi derneklerin faaliyetleri, OHAL döneminde KHK’lerle yapıldığı gibi ‘geçici süreyle de olsa’ durdurulabilecek, yöneticileri görevden uzaklaştırılabilecek, derneklere kayyım atanabilecek. Derneklere keyfi ve orantısız para cezaları verilebilecek” diyerek karardan bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı.

AVUKATLARA BİLGİ PAYLAŞMA ZORUNLULUĞU

Teklifte avukatlara dair de düzenlemelerin olduğuna işaret eden Günay, “Avukatlara, teklifte sayılan yasaklı işler kapsamında ‘avukat-müvekkil gizliliğine’ ve ‘avukatın sır saklama yükümlülüğüne’ aykırı olarak müvekkillerine ait tüm bilgi ve belgeleri paylaşma zorunluluğunu getirecekler. Keyfi uygulamalar yurtdışında bulunup Türkiye’de faaliyet yürüten tüm kuruluşlara da uygulanabilecek bu teklif. Kanun kapsamında daha önce ceza almış kişiler, memnu hakları iade edilmiş olsa dahi dernek, vakıf yöneticisi olmaları ömür boyu yasaklı hale gelecek.  Dernekler uzman olmayan kişiler tarafından keyfi bir şekilde denetlenebilecek; kamu görevlisinden kastın ne olduğu belli olmadığı için polis, jandarma dahil bu denetimi yapabilecek.

google-site-verification=ya-VDOwxMt-mv9xTW5zmXNXiICBHsFxwukCpQhOaM7k