Gazeteciliğin Doğrulukla Sınavı: Dedikodu ve Spekülasyon Tehlikesi

Faruk Bildirici

Gazetecilik mesleği, dedikodu ve spekülasyonla değil, doğrulanmış bilgileri kamuoyuna aktarmakla yükümlüdür. Günümüzde, birçok medya kuruluşunda bu ilke göz ardı edilerek “kulis bilgisi” ve “iddiaya göre” gibi doğruluğu kesinleşmemiş bilgiler yayınlanmaktadır. Bu tarz habercilik, hem gazeteciliğin güvenilirliğini zedeler hem de yanlış bilgilere dayalı kamuoyu oluşturur. Faruk Bildirici, Bir Gün Gazetesi’nde yayımladığı köşe yazısında, özellikle CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında ortaya atılan dedikoduların gazetecilik açısından yarattığı sıkıntılara dikkat çekti.

Bildirici, yazısında, Özel’in Manisa’daki evinde merdivenden düşerek ayağını kırmasının ardından başlayan ve sosyal medya trolleri tarafından “ayağından vurulduğu” iddiasıyla körüklenen dedikoduları ele aldı. Bu söylentilerin üzerine Abdurrahman Dilipak ve bazı medya kuruluşları giderek, Özel hakkında asılsız haberler yaymaya başladı. Sonuç olarak, Özel, söylentileri bastırmak için ayağının röntgen filmini paylaşmak zorunda kaldı. Ancak bu olay, gazetecilikle dedikoduların iç içe geçtiği bir medyanın varlığını da gözler önüne serdi.

Bildirici’nin vurguladığı gibi, gazeteci “iddia edildi” ya da “kulis bilgisi” diyerek doğruluğu kanıtlanmamış bilgileri paylaşamaz. Bir haberi gerçek olarak aktarmadan önce gazetecinin, duyduğu söylentiyi araştırması, ilgili kişilere sorması ve doğrulatması gerekir. Ancak bu temel ilkeler, bazı medya organlarında ihmal edilmekte ve dedikodular kamuoyuna yansıtılmaktadır. Özellikle Ebru Küçükaydın’ın yerel bir sitede Özel ve Manisa Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay hakkında dile getirdiği asılsız iddialar, medyada nasıl çarpıcı ama doğrulanmamış bilgilerin öne çıkarıldığını gösteriyor.

Öte yandan Bildirici, Abdi İpekçi’nin adının Basketbol Gelişim Merkezi’nden kaldırılmasına da değindi. Gazetecilik tarihine damga vuran İpekçi’nin isminin bir spor salonundan silinmesi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin tepkisine neden oldu. Ancak Bildirici, Milliyet’in bu konuda sessiz kalmasını ve İpekçi’ye sahip çıkmamasını eleştirerek, bu suskunluğun kabul edilemez olduğunu belirtti.

Gazetecilik mesleği, kamuoyunu doğru bilgilendirme sorumluluğunu taşırken, dedikodu ve kulis bilgileriyle yol alan bir medya anlayışı, hem meslek etiğini zedeler hem de toplumun güvenini sarsar. Faruk Bildirici, bu yazısında gazetecilikle ilgili ciddi eleştiriler getirerek, meslek etiğinin korunması gerektiğine dikkat çekiyor.