Ekonomi yönetiminin “arzı artırma” ve “dönemsel etki” açıklamaları, Yalçın Karatepe’ye göre yapısal sorunları perdeleyen birer siyasi mazeret.
BirGün Gazetesi yazarı ve CHP Ekonomiden Sorumlu Ganel Başakn Yardımcısı, Yalçın Karatepe, eylül ayı enflasyon verilerinin ardından yaptığı değerlendirmede, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “dezenflasyon programı” iddiasının çöktüğünü belirtti. Karatepe’ye göre hem aylık hem de yıllık oranlardaki artış, ekonomi yönetiminin politikasının başarısızlığını açık biçimde ortaya koyuyor.
Mehmet Şimşek’in enflasyonu uzun süredir “talep kaynaklı” göstererek ücretleri baskılayan bir çizgide ilerlediğini hatırlatan Karatepe, şimdi “arzı artıracağız” açıklamasına yönelmesinin bir “fikrî tükeniş” anlamına geldiğini vurguladı.
“Arz” söylemi bir çözüm değil, iflasın ilanı
Karatepe, yazısında Şimşek’in “arzı artırma” yönündeki sözlerinin, mevcut politikanın duvara tosladığını itiraf etmek anlamına geldiğini belirtiyor. Ona göre arzı artırmak, yalnızca bir söylemle değil, üretim kapasitesi, yatırım iklimi ve teknolojik bağımsızlıkla mümkün olabilir. Bunun için ise kamusal bir kalkınma stratejisine ihtiyaç var.
Mevcut politikaların ise tam tersine, emek gelirlerini baskılayarak talebi kısmaya ve yoksulluğu derinleştirmeye dayandığını ifade eden Karatepe, bu yaklaşımın fiyat artışlarını engelleyemediğini vurguluyor. “Bugün yaşanan tablo, yalnızca ekonomik bir başarısızlık değil, aynı zamanda bir fikrî tükeniştir” diyor.
Yastık altı altın tartışması: Günah keçisi halk
Karatepe, Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’ın “yastık altı altın” açıklamasına da sert tepki gösteriyor. Karahan, 500 milyar dolar düzeyinde olduğu tahmin edilen bu birikimin enflasyonla mücadeleyi zayıflattığını söylemişti. Karatepe’ye göre bu açıklama, “enflasyonun nedenini halkın davranışlarında arayan klasik bir günah keçisi yaratma refleksi”.
Yazar, halkın tasarruflarını altın veya dövizde tutmasının, iktidarın yarattığı güvensizliğin sonucu olduğunu hatırlatıyor: “Enflasyonun kendisi zaten bu davranışı üretir. Halkın altınını piyasaya sürmekle enflasyonla mücadele edilemez.”
“Dönemsel etki” söylemi: Siyasi bir kalkan
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Enflasyon dönemsel etkiler nedeniyle yüksek geldi, mücadele kolay değil” sözlerini de değerlendiren Karatepe, bu söylemin “rutinleşmiş bir mazeret diline” dönüştüğünü belirtiyor.
“Dönemsel” kavramının, sorunu geçici göstermek için icat edilmiş bir siyasi kalkan işlevi gördüğünü söyleyen Karatepe, son üç yıldaki kalıcı yüksek enflasyonun bu söylemi boşa çıkardığını vurguluyor: “Sorun meteorolojik değil, politikadır. Bu politika, emek gelirlerini bastırıp sermaye kârlarını koruma üzerine kuruludur.”
Hedef halk, kaynak transferi ise sermayeye
Karatepe’ye göre ekonomi yönetiminin açıklamalarında ortak bir tema var: Enflasyonun nedeni halkta, çözümü ise piyasada aranıyor. “Halk fazla harcıyor”, “altın biriktiriyor” denilerek ücretler baskılanıyor, dolaylı vergiler artırılıyor, tasarruflar sisteme çekilmeye çalışılıyor.
Bu yaklaşımın enflasyonun kaynağını gizlediğini belirten Karatepe, asıl nedenin “rantiyeye dayalı ekonomik yapı” olduğunu vurguluyor. Hükümetin belli kesimlere vergi afları, teşvikler ve düşük faizli krediler sağlarken enflasyonun yükünü ücretlilere, emeklilere ve kiracılara yıktığını söylüyor.
“Mazeret üretme ekibi”
Karatepe yazısını, iktidarın enflasyonla mücadelede çözüm üretmek yerine mazeret ürettiği vurgusuyla bitiriyor. Ona göre Şimşek’in arz vurgusu, Karahan’ın halkı suçlayan açıklamaları ve Erdoğan’ın “dönemsel” savunusu, aynı çaresizliğin üç farklı versiyonu.
“Bugün yaşanan tablo yalnızca ekonomik bir kriz değil, aynı zamanda siyasal bir tercihin sonucudur. Milyonlarca insan artık her ayın başında değil, her gün yeniden yoksullaşıyor. Enflasyonu halk değil, iktidar yaratıyor” sözleriyle tabloyu özetliyor.
Kaynak:
Yalçın Karatepe, “Mazeret üretme ekibi”, BirGün Gazetesi, Ekim 2025.
- Türkiye’de Kalıcı Yaz Saati Israrı - 12 Ekim 2025
- Enflasyonla Mücadelede Çöküş İtirafı: “Çözüm Değil Mazeret Üretiyorlar” - 12 Ekim 2025
- Gazeteci Hakan Tosun’a Saldırı: Yoğun Bakımda Yaşam Mücadelesi Veriyor - 12 Ekim 2025