Son zamanlarda, gökbilimciler evrenin en büyük ve ilginç galaksilerinin oluşumuyla ilgili önemli bir keşif yaptılar. Southampton Üniversitesi’nden astronomlar, dünya çapında pek çok uzay araştırma merkeziyle iş birliği yaparak, evrenin erken dönemlerine ait devasa eski eliptik galaksilerin nasıl oluştuğuna dair bir açıklama sundular. Bu galaksiler, bizim Samanyolu’nun düz yapısından farklı olarak, futbol topu şeklinde şişkin görünüyorlar.
Yapılan araştırmanın temel bulgusu, devasa galaksi çarpışmalarının ve büyük gaz akışlarının erken evrende bu tür dev galaksilerin oluşumuna yol açmış olduğudur. Araştırmaya katılan Dr. Annagrazia Puglisi, bu büyük gaz akışlarının ve galaksi çarpışmalarının, galaksi çekirdeklerinde gazın yoğunlaşmasına neden olduğunu ve bunun da milyarlarca yeni yıldızın oluşumunu hızlandırdığını belirtti. Bu galaksi çarpışmaları, yaklaşık 8 ile 12 milyar yıl önce, evrenin çok daha aktif bir evrimsel dönemde gerçekleşmişti.
Çalışma, Nature dergisinde yayımlandı ve Southampton Üniversitesi ile Çin’deki Purple Mountain Observatory ve Çin Bilimler Akademisi gibi pek çok uluslararası kurumun işbirliğiyle yapıldı. Araştırmacılar, evrende uzak bölgelerde yer alan 100’den fazla yıldız üreten galaksiyi incelediler. Bu galaksiler, dünyanın en büyük radyo teleskobu ALMA (Atacama Large Millimeter/submillimeter Array) kullanılarak gözlemlendi. Gözlemler, eski galaksilerin, bugünkünden çok daha hızlı bir şekilde yeni yıldızlar ürettiğini gösterdi. Bu yıldız oluşumu, Samanyolu’ndan 10 ila 100 kat daha hızlıydı.
Bu yeni keşif, eski dev galaksilerin oluşumu hakkında yıllardır devam eden bir gizemi çözme noktasında büyük bir adım oldu. Uzay bilimcileri, bu tür devasa eliptik galaksilerin çok hızlı bir şekilde nasıl oluşabildiğini ve neden bu kadar farklı olduklarını anlamaya çalışıyordu. Sonuçlar, bu galaksilerin yoğun gazın içeriye çekilerek süper kütleli kara delikler etrafında hızla birikmesi ve bu süreçte çok hızlı yıldız patlamalarının yaşanmasıyla şekillendiğini ortaya koydu.
Bu çalışma, galaksi oluşumunu ve evrenin erken dönemlerini anlamadaki en büyük buluşlardan biri olarak kabul ediliyor. Araştırma, evrenin başlangıcındaki kozmik olayları anlamamıza katkıda bulunacak ve aynı zamanda modern astrofizik teorilerini yeniden şekillendirebilir.
