Dünyanın Ateşi Yükseliyor…

Kendisini kuşatan Atmosferi ile mevsimlere bağlı tüm canlılığı ve Güneşten aldığı enerjisi ile yaşayan dünyamız bir insan gibidir. İnsanın yaşamındaki her tür iniş ve çıkışlar dünyamızda da görülmektedir. Yaşam süreçlerinde benzerlikler sürüp gitmektedir. Ancak insanoğlu bu süreçte kendi yaşamına gösterdiği hassasiyeti Dünyasına karşı göstermemektedir.

İnsan oğlunun yaşamı boyunca dönem, dönem vücut ısısı yükseliyor. Yani ateşi yükseliyor. İşte bu durumda hemen ne yapıp edip bu ateşi düşürmek için çaba içine gireriz. Eğer bu ateşi düşüremezsek belli organlarımızda arazlar, tahribatlar oluşabilir. Düşünün bu ateş yüksekliğinin anlık ta olsa bize zarar verebileceğini düşünerek tedbir alıyoruz. Ateş durumunun uzaması durumunda çeşitli organlarımızın tahrip olmasına, hatta felç olma ve ölüme kadar varabilir.

İnsan vücudundaki sıcaklık genellikle 37 derece civarındadır. Bu ısı 1 derece veya 2 derece yükseldiğinde insanın refleksleri değişiyor. İş yapamaz oluyor yatak yorgan yatıyoruz. Ve bunu geçirmek için doktora gideriz. Veya evde buna çeşitli şekillerde müdahale ederiz ve ne olursa olsun onu düşürmeye çalışıyoruz.

Ne yazık ki üzerinde yaşadığımız dünyanın yükselen ateşine karşı aynı telaşı ve endişeyi yaşamıyoruz. Bu ateşin düşürülmesi ve doğal felaketlerin yaşanmaması için hiçbir şey yapmıyoruz. Bilim insanlarının açıkladığına göre son yüzyılda dünya yüzeyinde 1.1 derecelik ısı artışı bile birçok doğal felakete neden olabilmektedir. Dünyanın pek çok yerinde farklı doğal olmayan doğal felaketler yaşanıyor. Bu sıcaklık 1.5 veya 2 dereceye yükseldiğinde ise işler daha vahim bir noktaya geleceğinden söz edilmektedir. İnsanların kısa süreli ateşlenmesinin bile bu kadar açık zararı varken Üzerinde yaşadığımız Dünyamızın ateşi kısa süreli değil, tam tersine sürekli ve artarak devam etmektedir. İşte asıl tehlike bu süreklilik ve artar durumda olmasındadır.

İşte bu noktada, üzerinde yaşadığımız dünyamız içinde ateşimiz çıktığında veya çocuğumuzun ateşi çıktığında gösterdiğimiz refleksi göstermemiz gerekmektedir. Dünyamız bir tanedir. Daha başka bir dünya yoktur. O zaman neden bu ateş yükselmesine neden olan etkenlere karşı seferber olmuyoruz. Bizler hasta olmamak ve ateşimizin çıkmaması için nasıl önceden belli tedbirler alıyorsak, dünyamız içinde önceden bu tedbirler için seferber olmalıyız. Dünyanın ateşinin çıkmasına neden olan etkenleri biliyoruz. O zaman bu etkenlere karşı yaşam hakkımızı temel alarak harekete geçmeliyiz.

Dünyanın ateşinin 1.5 veya 2 derece yükselmemesi için insanlığın birlikte harekete geçip, daha fazla kazanma uğruna bir avuç sermayedarın dünyamızı felakete sürüklemesine karşı çıkmalıyız. Sera gazlarının azaltılması için gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamalıyız. Atmosferdeki Karbon, Metan ve Kloroflorokarbon (CFC) gazlarının azaltılmasını sağlamak zorundayız. Bu gazların atmosfere salınımı azaltılmazsa dünyamız hızla bir felaketler sarmalına yuvarlanacaktır. Kuraklık, aşırı yağış ve sel baskınları, hortum, tayfun, kasırga, aşırı soğuklar, yangınlar, Kutuplardaki buzların hızla eriyerek deniz yüksekliğinin artmasıyla birçok yerin sular altında kalmasını önleyemeyiz. İklimsel değişkenlik üretime de zarar vereceğinden açlık olgusu da karşımıza çıkacaktır. Göz göre, göre bu gelen felaketler zincirine seyirci kalmamalıyız. Gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünya bırakmak için zaman geçirmeksizin harekete geçip, havaya karbon, metan ve CFC gibi sera etkisi yaratan bu gazların kontrolünü sağlayıp atmosferdeki ısı yükselmesini en azında durdurmak zorunluluğu vardır. Çevre örgütlerinin çabalarına diğer STÖ’nin katkıları gerekmektedir. Avrupalı çocukların kalkışmasına ses katmak güç katmak zorundayız. Yaşanabilir bir dünyanın yarınlara sarkması için, asıl sahipleri olan dünya çocuklarının sesine ses katmalıyız.  Dünyamızın sağlıklı döngüsüne kavuşması için ateşini düşürmek için daha çok çalışmak zorundayız.