Selahattin Demirtaş hakkında AİHM’in verdiği ihlal ve tahliye kararına Türkiye hükümetinin yaptığı itiraz, hukuki tartışmayı yeniden alevlendirdi. Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Karaman, itirazın karara uyma yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığını vurgulayarak “Hukuka dönüş her zaman mümkündür. Neden hemen şimdi olmasın?” dedi.
AİHM Kararına Hükümet İtirazı: Hukuki Yükümlülük Sürüyor
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında verdiği ihlal ve tahliye kararının ardından Türkiye’nin Adalet Bakanlığı karara itiraz etti. Bu gelişme, hem ulusal hem de uluslararası hukuk çevrelerinde yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi.
Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Karaman, X hesabından yaptığı açıklamada, bu itirazın AİHM kararına uyma yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığını belirtti. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf bir ülke olarak AİHM kararlarını uygulamakla yükümlü. Karaman’a göre hükümetin itirazı bu yükümlülüğü askıya almıyor, sadece süreci uzatıyor.
Tahliye Başvurusu İstinaf’ta Bekliyor
Karaman, yaptığı açıklamada, Demirtaş ve diğer siyasetçilerin tahliyesi için yaptıkları başvurunun İstinaf Dairesi’nde incelenmeye devam ettiğini hatırlattı. Bu durum, AİHM kararına rağmen iç hukuk yollarında sürecin ağır ilerlediğini gösteriyor.
Karaman şu ifadeleri kullandı:
“Hükümetin AİHM kararına itiraz etmiş olması, karara uyma yükümlülüğünü ortadan kaldırmıyor. Sn. Demirtaş ve arkadaşlarının tahliyesi için yaptığımız başvuru halen İstinaf Dairesinin incelemesinde bulunmaktadır. Hukuka dönüş, her zaman mümkündür. Neden hemen şimdi olmasın.”
Hukukçular, İstinaf Dairesi’nin bu süreçte vereceği kararın yalnızca Demirtaş davası açısından değil, Türkiye’nin uluslararası hukukla kurduğu ilişki açısından da belirleyici olabileceğini vurguluyor.
Siyasi Davalarda Hukukun Rolü Tartışma Konusu
Demirtaş davası, Türkiye’nin AİHM kararlarına yaklaşımını ve hukuk-devlet ilişkisini yakından gözler önüne seriyor. Uzmanlara göre hükümetin karara itirazı, hukuki bir hak olmakla birlikte, AİHM kararının uygulanmasını geciktiren ve yargı bağımsızlığı tartışmalarını derinleştiren bir adım niteliğinde.
Avrupa Konseyi’ne üye olan Türkiye, AİHM kararlarını uygulamakla yükümlü. Daha önce Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş kararlarında da benzer süreçler yaşanmış, uygulamadaki gecikmeler Avrupa Konseyi düzeyinde siyasi gerilime neden olmuştu.
Hukuka Dönüş Çağrısı: “Neden Hemen Şimdi Olmasın?”
Karaman’ın “Hukuka dönüş, her zaman mümkündür. Neden hemen şimdi olmasın?” sözleri, hem yargı makamlarına hem de siyasal iradeye yöneltilmiş açık bir çağrı niteliğinde. Bu çağrı, uzun süredir devam eden dava sürecinin hukuki bir zemine çekilmesi gerektiği yönündeki kamuoyu beklentisini de yansıtıyor.
AİHM kararının uygulanıp uygulanmayacağı, sadece Demirtaş’ın değil, Türkiye’nin hukuk devleti ilkesine bağlılığı açısından da bir turnusol testi olarak görülüyor.
- NHY / Artı Gerçek, Mahsuni Karaman’ın X hesab, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları, Avrupa Konseyi sözleşme yükümlülükleri
- Demirtaş Davasında Hukuk Tartışması Derinleşiyor: “Neden Hemen Şimdi Olmasın?” - 8 Ekim 2025
- Tarih Sofralarda Konuşuyor: 4000 Yıllık Nohut, 8600 Yıllık Ekmek - 8 Ekim 2025
- Zorunlu Eğitim Kısalıyor mu? - 8 Ekim 2025