Her bayram öncesi insanlar ikiye ayrılır:
“Nerde o eski bayramlar…” diyenler,
“Bayram demek tatil demek!” diyenler.
Nerde o eski bayramlar diyenler genelde orta yaş ve üstü insanlardır.
Derler ki,
“Eskiden kendisi gelmeden coşkusu gelirdi bayramların. Çocukluğumuzda baş ucumuza koyduğumuz bayramlıklarımızla, sabahı zor ederdik.
Bayramlarda harçlıklar, şekerler, hatıralar biriktirirdik.
İçimizdeki çocuktu bayram!
Akrabalar, dostlar birbirlerini ziyaret eder, dargınlar barışır, büyükler affederdi.
o vakitler insanların solukları birbirlerini incitmez, yaşlıların elleri dudaklara değdirilmeden alınlara götürülmezdi.”
Bu bakışta asıl özlenen masum ve kirlenmemiş çocukluk yıllarına duyulan özlemdir.
Bayramları tatil olarak görenler ise;
“Devir değişti, baş uçlarına bayramlıklarını koyarak uyumuyor artık çocuklar. Çünkü her istediklerinde, ihtiyaçları olduğunda alınıyor.
Hem haftada elli altı saat çalışan insanların, işe gitmek zorunda olmadıkları bir kaç günü de, akraba ziyareti yerine, tatil yaparak geçirmek istemelerinden doğal ne olabilir ki?
Zaten o ziyaretler, anlaşılmayan konuşmalar, otomatikleşen iyiyimler, yarım kalan sohbetlerden başka ne işe yarıyor ki?
Ayrıca kimse akraba olunca iyi insan da olmuyor. Akrabanın akrabaya yaptığını akrep bile yapmaz diye boşuna mı söylemiş atalarımız?
Üstüne üstlük düşünülmesi gereken, bayram nedeniyle, affetmek, barışmak zorunluluğu var ki, bu da yeni hatalara davetiye çıkarmaktan başka bir işe yaramıyor. Neden insanların yaptıkları yanlışlar, yanlarına kar kalsın? Hem ne derler bilirsiniz: Deliye her gün bayram…”
Bu yaklaşımda ise asıl hakim olan yorgunluk ve umutsuzluk…
Dünyada bir çok insanın işi, aşı yoksa, insanlar ölüyor, yerlerinden yurtlarından ediliyorlarsa,
açlık ve sefalet, kader olarak kabul görüyorsa, böyle bir durumda deliye bile her gün bayram değil.
Ancak tüm bunlar ne geleceğe ilişkin umutsuzluğa kapılmaya, ne de çocukluk yıllarına özlem duymaya engel de değil.
Hz. Ali’ye “bayram nedir?” Diye sormuşlar.
“Günahsız geçen her gün bayramdır” demiş.
Eğer insan, başını yastığına koyduğunda, huzur içinde uyuyabiliyorsa,
vicdanını cüzdanının içinde kaybetmemişse,
umudunu yitirmemiş, heyecanını öldürmemişse,
işte ona her gün bayram!
Yani demem o ki,
Deliye değil, Veliye her gün bayram!
Barış ve sevgi dolu günler dileğiyle, bayramınız kutlu olsun!
- 8 Mart da Erkeklerin Günü Olsun! - 7 Mart 2019
- İnce Memed’in Ardından - 28 Şubat 2019
- Kimin Varlığıyla Çoğaldınız? - 13 Şubat 2019