CHP’li Beykoz Belediyesi, yalnızca sosyal medyada yapılan bir iddiaya dayanılarak açılan soruşturmayla baskı altına alındı. Resmi bir suç duyurusu veya mahkeme başvurusu olmadan, mülkiye müfettişleri ve mali polis ekipleri belediye binasına girerek ihale dosyalarına el koydu, yöneticileri ifadeye çağırdı. Bu gelişme, yargının siyasi bir baskı aracı olarak kullanıldığına dair endişeleri artırdı.
Sosyal Medya Paylaşımı Soruşturmaya Dönüştü
Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı, Beykoz Belediyesi Özel Kalem Müdürü V.G.’nin rüşvet aldığına dair sosyal medyada yer alan bir paylaşımı gerekçe göstererek soruşturma başlattı. Ancak, bu iddiaya ilişkin herhangi bir somut delil veya resmi başvuru bulunmamasına rağmen, belediyeye yönelik hızlı bir hukuki işlem başlatıldı. Müfettişler, sekiz firmaya ait ihale dosyalarına el koyarak incelemeye aldı.
Soruşturma kapsamında belediye başkan yardımcıları ve ilgili müdürler ifadeye çağrıldı. Usulsüzlük iddialarıyla ilgili belgeler toplandı. Ancak, herhangi bir hukuki başvuru veya delil olmaksızın başlatılan bu sürecin, yargının tarafsızlığı konusunda ciddi soru işaretleri yarattığı belirtiliyor.
Yargının Tarafsızlığı Tartışma Konusu
Beykoz Belediyesi’ne yönelik bu soruşturma, yargının siyasi baskı unsuru olarak kullanıldığına dair eleştirileri güçlendirdi. Sosyal medyada ortaya atılan herhangi bir iddianın, resmi bir inceleme sürecine dahi gerek duyulmadan belediyelere yönelik müdahaleye zemin hazırlaması, hukukun üstünlüğü açısından tehlikeli bir örnek teşkil ediyor.
Bu tür girişimlerin demokratik yönetim anlayışına zarar verdiği ve yerel yönetimlerin bağımsızlığını tehdit ettiği vurgulanıyor. Yargının tarafsızlığını koruyarak, sosyal medya kaynaklı iddiaların hukuki bir süzgeçten geçirilmeden soruşturmalara dönüştürülmemesi gerektiği belirtiliyor.