Ayşe Barım Hakkında Önce Tahliye, Sonra Yeniden Tutuklama: Gezi Davası’nda Yeni Bir Skandal

Menajer Ayşe Barım, Gezi Parkı eylemlerine ilişkin soruşturma kapsamında önce tahliye edildi, ancak cezaevinden çıkmadan Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine yeniden tutuklandı. Barım, 28 Ocak’ta “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüse yardım etme” suçlamasıyla tutuklanmıştı.

Gezi Davası’ndaki İddialar ve Tutuklama Süreci

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Taksim’deki Gezi Parkı eylemlerine ilişkin yazılı ve görsel medyada çıkan iddialar üzerine Ayşe Barım hakkında soruşturma başlattı. Soruşturmada, firari sanık Memet Ali Alabora’nın bir başka kişiyle yaptığı görüşmeye ilişkin tape içeriğinde, Gezi Parkı eylemlerinde sanatçılarla bildiri yayımlanması konusunda fikir alışverişi yapıldığı ve bu fikirlerin hayata geçirildiği iddia edildi.

Barım’ın, Gezi Parkı davasının sanıklarından Osman Kavala, Çiğdem Mater ve Memet Ali Alabora ile yoğun iletişimde olduğu, menajerliğini yaptığı sanatçıları eylemlere katılmaları için yönlendirdiği ve kendisinin de bu eylemlere katıldığı öne sürüldü.

Önce Tahliye, Sonra Yeniden Tutuklama

Ayşe Barım’ın avukatı, müvekkilinin tutukluluğuna itiraz ederek sulh ceza hakimliğine başvurdu. İtirazı reddedilen Barım’ın avukatı, bu kez Asliye Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme, Barım hakkında tahliye kararı verdi. Ancak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, tahliye kararı henüz uygulanmadan itirazda bulundu. Ağır Ceza Mahkemesi, başsavcılığın itirazını kabul ederek Barım hakkında yeniden tutuklama kararı verdi.

Soruşturma kapsamında, Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Mehmet Günsür, Ceyda Düvenci, Nejat İşler, Rıza Kocaoğlu ve Nehir Erdoğan gibi ünlü isimler tanık sıfatıyla ifade verdi. Ancak, Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu’nun, Memet Ali Alabora ile olaylar sürecinde irtibatları olduğu ve birlikte eylem görüntüleri bulunmalarına rağmen, irtibatlı olmadıklarına dair beyanda bulunmaları nedeniyle “yalan tanıklık” suçundan ayrıca soruşturma başlatıldı.

Ayrıca, Ayşe Barım’ın ID İletişim Danışmanlık Limited Şirketi’nin kurucusu ve ortağı olması nedeniyle, sektörde tekelleşmeye neden olduğu ve kendisine karşı çıkan oyuncuları piyasadan uzaklaştırdığı iddiaları da soruşturma kapsamında inceleniyor.

Adaletsizlik ve Keyfi Uygulamalar Devam Ediyor

Ayşe Barım’ın önce tahliye edilip ardından yeniden tutuklanması, Gezi davası sürecindeki adaletsizlik ve keyfi uygulamaların devam ettiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Barım’ın tutukluluğu, ifade özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı gibi temel hakların ihlali anlamına geliyor.

Gezi davası, iktidarın muhalif sesleri susturma ve toplumsal muhalefeti cezalandırma politikasının bir parçası olmaya devam ediyor. Ayşe Barım’ın tutukluluğu, bu baskıcı siyasetin yeni bir örneği olarak kayıtlara geçti.