Son yıllarda Türkiye’de çocuğa ve kadına yönelik şiddet olaylarında artış yaşanıyor. Bu olayların birçoğunda failin cezasız kalması veya iyi hal indirimi gibi uygulamalardan yararlanması tepkilere neden oluyor. Çocuk ve kadın hakları savunucuları, bu durumun suçlulara cesaret verdiğini ve mağdurların adalet arayışını engellediğini belirtiyor.
Çocuklara ve kadınlara yönelik şiddet ve istismar vakaları Türkiye’de artarak devam ediyor. Bu vakaların birçoğu kamuoyuna yansımıyor, yansıyanlar ise adalet arayışında zorluklarla karşılaşıyor. Faillerin cezalandırılmasında yetersizlik, gecikme, indirim ve beraat gibi uygulamalar mağdurların ve yakınlarının mağduriyetini artırıyor. Bu durum da suçlulara cezasızlık duygusu veriyor ve tekrar suç işlemelerine yol açıyor.
Örneğin, Zonguldak’ta 11 yaşındaki kızına 14 kez cinsel istismarda bulunan baba Murat V., 3 Haziran 2023 tarihinde görülen karar duruşmasında 47 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak mahkeme heyeti, sanığın duruşmalardaki iyi hali nedeniyle cezasını 39 yıl 4 aya indirdi. Bu karar, mağdur kızın annesi ve çocuk hakları savunucularını şoke etti.
Benzer şekilde, Ankara’da 12 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunan özel güvenlik görevlisi Mehmet A., 2 Haziran 2023 tarihinde görülen duruşmada beraat etti. Mahkeme heyeti, sanığın suçu işlediği iddia edilen tarihte kız çocuğunun 15 yaşından büyük olduğunu ileri sürerek delil yetersizliği gerekçesiyle beraat kararı verdi. Bu karar da mağdur kız çocuğu ve ailesini hayal kırıklığına uğrattı.
Bir başka örnek ise İstanbul’da yaşandı. 13 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunan eski futbolcu Zafer Ö., 1 Haziran 2023 tarihinde görülen duruşmada 8 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Ancak mahkeme heyeti, sanığın iyi hali ve pişmanlığı nedeniyle cezasını 6 yıl 8 aya indirdi. Bu karar da mağdur kız çocuğunun avukatını ve kamuoyunu tepki göstermeye sevk etti.
Bu örnekler, Türkiye’de çocuğa ve kadına yönelik şiddet ve istismar vakalarının nasıl cezasızlıkla sonuçlandığını gösteriyor. Bu durum, hem mağdurları hem de toplumu derinden etkiliyor. Çünkü bu suçlar insan hakları ihlalleridir ve devletin koruma görevini yerine getirmemesi anlamına gelir.
Bu konuda çocuk hakları savunucuları da seslerini yükseltiyor. Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği Başkanı Kasım Karakaş, BirGün Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, çocuklara yönelik işlenen suçlarda iyi hal indirimi gibi uygulamaların kabul edilemez olduğunu söyledi. Karakaş, “Çocuğu korumayı sağlayacak cezalar verilmeli. Ceza Kanunu’nda çocuklara yönelik işlenen suçlarda indirim sebebi sayılabilecek bu türden iyi hallerin, nasıl tanımlanması gerektiği masaya konulup tartışılması lazım. Bu tür iyi hal indirimlerinin çocuk istismarıyla mücadelede, önlemede çok zorlaştırdığını düşünüyoruz. Çünkü cezasızlık faillere cesaret veriyor” dedi.
Karakaş, ayrıca mahkeme süreçlerinin çocuklarla ilgili çalışmalar yapan, çocuk hakları temelinde çalışan sivil toplum örgütlerinin dâhil edilmesi gerektiğini de vurguladı. Karakaş, “Çünkü aileler de çok yalnız kalıyor bu süreçlerde, ne yapacaklarını bilmiyorlar. Onları savunabilecek yapıların hem kamudan hem de sivil toplum örgütlerinden daha fazla olması gerekiyor” diye konuştu.
Bu haberde gördüğümüz gibi, Türkiye’de çocuğa ve kadına yönelik şiddet ve istismar vakaları ciddi bir sorun teşkil ediyor. Bu sorunun çözümü için devletin, yargının, sivil toplumun ve medyanın ortak bir sorumluluk alması gerekiyor. Çünkü bu suçlar sadece mağdurları değil, tüm toplumu ilgilendiriyor. Bu suçlara karşı cezasızlık politikasının son bulması ve faillerin hak ettikleri cezalara çarptırılması için hep birlikte mücadele etmeliyiz.
