Barış İçin

“1 Eylül Barış Günü”nde size kötü bir haberim var. Barış gelmeyecek! O, siz gel dediÄŸinizde gelecek, git dediÄŸinizde gidecek ”adam” mı ki? Siz böyle bilip; düşünüp, böyle davranıp, böyle tükettiÄŸiniz için, barış Kafdağı’nın ardında… Hatta bir çeÅŸit yetim çocuk, yılın bir günü hatırlayıp vicdanımızı tatmin ettiÄŸimiz…

Barış için savaÅŸtığını söyleyen “barış savaşçıları” var. Onlar birer yalancıdır. Bilin ki “barış savaşçıları” savaÅŸ kültürünün ürünüdür. Militarizmi ve savaÅŸ kültürünü üretenlerdir. SavaÅŸ ve barışı aynı cümle içinde uzlaÅŸtırmaya çalışmak bile çok tehlikelidir. Savaşı önce dilimizden, sonra davranışlarımızda çıkarmalıyız. Barış lisanı diye bir lisan gerekli bize. “Barış için savaÅŸmak, sevgili için kavga edip onu kaybetmektir” diyor Gündüz Vassaf.

Bakın Albert Einstein size nasıl bir sorumluluk yüklüyor: “Dünya yaÅŸamak için tehlikeli bir yer; kötülük yapanlar yüzünden deÄŸil, durup seyreden ve onlara ses çıkarmayanlar yüzünden.”

SavaÅŸlara açık ya da örtük bir biçimde onay veriyorsunuz. Tüm kararı hükümetlere bırakıyorsunuz. SavaÅŸ hükümetlerin varlık nedeni… Barış ancak hükümetsiz bir ortamın ”meyve”si olabilir. SavaÅŸ yapanlar, savaÅŸmak için bir ”savaÅŸ günü ”ne ihtiyaç duymuyorlarsa biz neden barış gününe -bir güne -ihtiyaç duyalım. Barışın temenniden daha fazlasına ihtiyacı var. Bırakalım bu ”tatlı su”ağızlarını. Haklı savaÅŸ yoktur, bir kez buradan baÅŸlayalım anlaÅŸmaya. BaÅŸlangıç için iyi bir yer. Tabii, barış için de…

Her bir bireyin, bulunduÄŸu yerden bu savaÅŸ düzenine göre örgütlenmiÅŸ toplumu, barış düzenine göre oluÅŸturmak gibi bir görevi vardır. “Ä°nsan kardeÅŸliÄŸini” saÄŸlayacak savaÅŸsız bir dünya ancak böylesi bir tavırla gerçek olabilir.

Aksi durumda; insan evladının, yürümeye ilk başladığı yere bile dönmeye mecali kalmayacak.

Şimdi yazıyı Emma Goldman ile kapatmanın zamanı: Bütün savaşlar, kendilerinin yerine başkalarını ölüme gönderen, savaşmaktan aşırı korkan ödlek hırsızlar arasında yapılır.