Avustralya’da Bakan Yemek İçin Resmi Araç Kullandı, Özür Diledi: Türkiye ile Karşılaştırmalar Gülümsetiyor

Avustralya Ulaştırma Bakanı Jo Haylen, arkadaşlarıyla hafta sonu yediği bir öğle yemeğine bakanlık aracını ve şoförünü kullanarak gitmesi nedeniyle özür dilemek zorunda kaldı. Bakan, 446 kilometrelik yolculuk sırasında resmi aracın kullanılması ve bu seyahatin ‘iş gezisi’ olarak kayıtlara geçirilmesinin ardından gelen tepkiler üzerine hatasını kabul etti.

13 Saatlik Yolculuk için Özür ve Tazmin

Avustralya basınında geniş yankı bulan olayda Haylen, toplamda 750 dolar (yaklaşık 26 bin 700 TL) ödeme yapacağını ve gerekli mercilere ek tazminatlarda bulunacağını açıkladı. Muhalefetin istifa çağrılarına rağmen görevine devam edeceğini belirten bakan, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Hata yaptım ve bunun bedelini ödüyorum. Kimse mükemmel değildir, ben de değilim.”

Haylen, gazetecilerin neden özel bir araç çağırmadığı yönündeki sorusuna ise “Geriye dönüp baktığımda, yapmalıydım” cevabını verdi.

Türkiye’de Alışılmışın Dışında Bir Haber

Bu tür bir haberin Türkiye’deki siyasi atmosferle karşılaştırılması ise oldukça ironik bir tablo ortaya koyuyor. Türkiye’de siyasilerin resmi araçları yalnızca makam görevleri için değil, düğünlerden özel seyahatlere, hatta tatil organizasyonlarına kadar kullanıldığına dair haberler kamuoyunda zaman zaman tartışılsa da, bu durumun bir özürle sonuçlanması veya istifa çağrısı yapılması nadir görülen bir olay.

Hatta resmi araçların yanı sıra devlet uçaklarının veya helikopterlerinin, yalnızca birkaç kilometrelik mesafelerde bile kullanılmasına ilişkin haberler, kamuoyunun artık neredeyse sıradan bulduğu olaylar arasında. Resmi makam araçlarıyla kalabalık konvoylar eşliğinde yapılan yemek davetleri, devlet yetkililerinin adeta kişisel ulaşım filosu gibi kullandığı hava araçları, Türkiye siyasetinde eleştirilere rağmen genellikle bir özür veya yaptırımla karşılanmıyor.

Siyasette Sorumluluk Kültürü Farkı

Avustralya’daki olay, kamu kaynaklarının kullanımına ilişkin hassasiyetin bir örneği olarak dikkat çekerken, Türkiye’de bu tür meselelerin neredeyse hiç tartışılmaması ya da tartışılsa bile sonuçsuz kalması, siyasi sorumluluk anlayışındaki farkları gözler önüne seriyor.

Avustralya’daki bir bakanın sadece bir öğle yemeği için resmi araç kullanması nedeniyle basın ve muhalefet tarafından istifaya çağrılması, Türkiye’den bakıldığında gülümsetici bir durum yaratıyor. Ancak, bu örnek, siyasette hesap verebilirlik ve halkın güvenini sarsmama konusunda Avustralya’nın izlediği yolu da ortaya koyuyor.

Belki de bu tür örnekler, farklı ülkelerdeki siyasi kültürlerin birbirinden ne kadar uzak olduğunu anlamamız için fırsat sunuyor. Öyle ki, bir yanda resmi bir aracın özel bir yemek için kullanılması nedeniyle özür dileyen bir bakan, diğer yanda uçak filoları ve helikopterlerle yapılan etkinlikler… Gülümsetiyor ama düşündürmüyor değil.