Almanya’nın Göçmen Politikası: Ekonomik İhtiyaç ve Siyasi Paradoks

Almanya’da göç tartışmaları, ekonomik gerçeklikler ile siyasi söylemler arasındaki derin bir paradoksu gözler önüne seriyor. Ülke, yaşlanan nüfusu ve ciddi iş gücü açığı nedeniyle yılda en az 400.000 göçmen işçiye ihtiyaç duyarken, sağ popülist söylemler ve göçmen karşıtı politikalar her geçen gün daha fazla güç kazanıyor. Özellikle aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin yükselişi, göç meselesini yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda derin bir toplumsal bölünme konusu haline getiriyor.

Göçmen İşgücüne Acil İhtiyaç

Almanya’da bugün itibarıyla 1,7 milyon açık iş pozisyonu bulunuyor. Üstelik bu rakamın önümüzdeki yıllarda daha da artması bekleniyor. Bunun temel sebebi, 1960’lı ve 70’li yıllarda doğan “baby boomer” kuşağının emekli olmaya başlaması. Almanya’da önümüzdeki on yıl içinde emekliliğe ayrılan kişi sayısının, iş gücüne yeni katılanların sayısını yaklaşık beş milyon kadar aşacağı tahmin ediliyor. Bu durum, yalnızca iş gücü açığını değil, aynı zamanda ülkenin ekonomik büyümesini ve sosyal refah sistemini tehdit ediyor.

Federal İş Ajansı’nın (Bundesagentur für Arbeit) verilerine göre, bu açığın kapatılabilmesi için her yıl en az 400.000 nitelikli göçmenin Almanya’ya çekilmesi gerekiyor. Ancak bu yalnızca yüksek vasıflı mühendisler ya da teknoloji uzmanlarıyla sınırlı değil; bakım, sağlık, lojistik ve tarım gibi temel sektörlerde de büyük bir iş gücü eksikliği söz konusu. Özellikle pandemi sırasında bu sektörlerin ne kadar kritik olduğu bir kez daha ortaya çıktı.

Bürokratik Engeller ve Kayıp Potansiyel

Almanya’nın mevcut göçmen politikaları, nitelikli iş gücünü çekmekte yetersiz kalıyor. Vize süreçlerinin uzunluğu, karmaşık denklik prosedürleri ve şeffaf olmayan düzenlemeler, Almanya’yı uluslararası arenada daha az cazip hale getiriyor. Özellikle Avrupa Birliği dışından gelen işçilerin önünde büyük bürokratik engeller bulunuyor. Bu durum, yalnızca yeni göçmenler için değil, aynı zamanda halihazırda Almanya’da yaşayan ve çalışma potansiyeline sahip olan bireyler için de geçerli.

2024 yılı itibarıyla Almanya’da yaklaşık 3,3 milyon koruma altındaki göçmen bulunuyor. Bu kişilerin büyük bir kısmı, hala iş gücüne tam anlamıyla entegre olabilmiş değil. Kadın göçmenler arasındaki istihdam oranı ise erkeklere kıyasla çok daha düşük. Bu durum, yalnızca bireysel kalkınmayı değil, aynı zamanda ekonomik büyümeyi de sınırlıyor.

Siyasal Çelişkiler: AfD ve Göçmen Karşıtı Söylemler

Almanya’daki göçmen karşıtı söylemler, özellikle AfD’nin yükselişiyle daha da şiddetlendi. Parti, yalnızca göçmen kabulünü durdurmayı değil, aynı zamanda Almanya’da yaşayan birçok göçmeni “yeniden göç” (remigration) adı altında sınır dışı etmeyi savunuyor. AfD’nin önerileri arasında, suça karışan göçmenlerin vatandaşlıklarının iptal edilmesi ve çifte vatandaşlık hakkının kaldırılması gibi radikal adımlar bulunuyor.

AfD’nin bu politikaları, yalnızca aşırı sağcı kesimler arasında değil, merkez sağ partilerde de yankı buluyor. Örneğin CDU lideri Friedrich Merz, göçmenler için vatandaşlık süreçlerini hızlandırmayı hedefleyen hükümet reformlarını geri çevirmek istediğini açıkladı. Bu tür söylemler, göçmenleri topluma entegre etmek yerine, onları dışlamayı ve potansiyellerini göz ardı etmeyi amaçlıyor.

Ekonomik Gerçekler: Göçmenlerin Katkısı

Tüm bu siyasi söylemlere karşın, göçmenlerin Almanya ekonomisine katkıları somut verilerle ortada. 2010’lu yılların ekonomik büyümesi büyük ölçüde göçmen iş gücüne dayanıyordu. Son beş yılda Almanya’da istihdam artışının %80’inden fazlası, yabancı işçilerin katılımıyla sağlandı. Özellikle Suriye’den gelen göçmenlerin entegrasyonunda önemli başarılar kaydedildi. Suriye’den gelen erkek göçmenlerin sekiz yıl sonra istihdam oranı %90’a ulaştı; bu oran, Almanya’daki yerli erkeklerin istihdam oranından bile daha yüksek.

Göçmenlerin yalnızca istihdam piyasasında değil, girişimcilik alanında da önemli bir rol oynadığı biliniyor. Almanya’da kendi işini kuran göçmenlerin oranı giderek artıyor ve bu durum, ülkenin ekonomik dinamizmine önemli katkılar sağlıyor.